Murat Boz sendromu

Ufak bir aradan sonra tekrar merhaba (el sallayan emoji).

Haberin Devamı

Yoğun geçen bir film süreci oldu, biraz ara vermek zorunda kaldım (elleriyle gözlerini kapatan maymun).
Şimdi hiç uzatmadan konuya girmek istiyorum (gülen bok).
Çok heyecanlıyım çünkü yeni bir şey deneyeceğim (32 diş emoji).
Şimdi şöyle oldu; bir arkadaşımla muhabbet ediyorum, konu arkadaşımın hayalindeki erkeğe geldi. 
“Oyuncu ya da müzisyen olsun ama gelecek vaat etsin, basına benimle poz vermekten kaçınmasın, Instagram’da hep benim fotoğraflarımı paylaşsın, sadece beni takip etsin (Murat Boz sendromu), beni sürekli tatile çıkarsın ama hesabı o ödesin” gibi yazarken onun adına utandığım berbat kriterler falan derken, konu Mehmet Turgut’un “Koza” adlı sergisine geldi. 
Sergide hayalindeki kadını yaratmak istemiş. Kadınlar cıbıl cıbılmış, vay efendim niye cıbılmış, Mehmet Turgut’un hayalindeki kadın en azından bir don sütyen giyeymiş diye konuşurken, bir saat sonra sergideydik. (Bu arada sergi muhteşem...)
Mehmet Turgut’la ufak bir sohbet sonrası aklımda olan bir köşenin ilk konuğu olur mu diye sordum. (Ekşi Sözlük’te onunla ilgili girilen olumsuz entry’lere cevap verecekti.) 
Tereddütsüz kabul etti. Buyrun...

Haberin Devamı

EKŞİ CEVAP
Yorum: Fotoğrafçılık dünyasının Serdar Ortaç’ı olan şahıs... (konuşmaz yazarım)
- Birincisi Serdar Ortaç benim tanıdığım, işine saygısı olan, sıfır ego bir insan. O yüzden bu yorum açıkçası bana koymaz. 
Bir de benim için üç şey söylüyorlar. Birincisi fotoğrafın Ara Güler’i, ikincisi fotoğrafın Serdar Ortaç’ı, üçüncüsü fotoğrafın Ozzy Osbourne’u.
Üçünden birini seçecek olsam sıralama bir Ara Güler, iki Ozzy Osbourne, üç Serdar Ortaç. 
Bir de benim için popüler kültüre hizmet ediyor diyorlar. (Bu arada popüler kültüre karşılar çünkü aslında hepsi orada olmak istiyor...) Ama ben geçen hafta bu sergiyi açtım, konu kapandı.
Bir süre sonra yine tanınmış insanlarla çalıştığım için aynı şeyi söyleyecekler sonra ben yine bir sergi açacağım, yine konu kapanacak.
Yorum: Son derece itici, samimiyetsiz ve dikkat çekme çabasını fazla fazla göze sokuyor... (pillowfromhome)
- Sanırım gece bir rock barda görmüştür beni bunu yazan kişi. Yani benim rahat olmam ve etraftakileri sallamamam insanlara dikkat çekme çabası olarak gelebilir. Ya zaten bu Ekşi Sözlük’ün ilk sayfalarına bak, hepsi olumludur; “Vay kimsenin bilmediği underground fotoğrafçı” filan. 
Ben İstanbul’a geldikten sonra değişti bu yorumlar. Yani kendileriyle de çelişiyorlar. Zaten ben işin puanını şurada verdim; İtalya’da bir markanın reklam yüzü oldum, sonra reklamımı Ekşi Sözlük’te gördüm, o günden sonra çok ciddiye almamaya başladım sözlükleri. Hem gömüyorlar hem reklamımı yapıyorlar!
Yorum: Ağır uyuz olduğum bir abimiz. Ama nasıl yani böyle... (disease)
- Abimiz demiş kendisiyle çelişmiş!
Yorum: Başkalarını taklit etmekten varlığı buharlaşma derecesine gelmiş biri... (sadefeyn)
- İstanbul’a ilk geldiğimiz yıllarda Beyoğlu’nda küçük bir stüdyo tuttuk, iş yapmaya çalışıyoruz. Bize işler geliyor dergilerden, “Biz konsepti kurduk gelin çekin” diye. Sonra bir baktık yorumlar geliyor, “Bu prodüksiyon şuradakinin aynısı” diye. Ama haberimiz yok. 
Sonra dedim ki “Biz konsepte karar vermeyeceksek hiçbir dergi fotoğrafını çekmiyoruz”...
Sonra da A46 dergisini çıkarmaya başladık. Dergide bugüne kadar 400 farklı konsept yaptım, bir tanesine de diyemezler ki “Bu taklit”...
* Çizerimiz Cem Özüduru’ya sonsuz teşekkürler...

Yazarın Tüm Yazıları