Pulsuz dilekçeler
TÜRKİYE’nin bu konudaki sicili kabarıktır ama mapus ve şair deyince önce Nâzım Hikmet gelir akla.
“Yazılarım otuz kırk dilde basılır /Türkiye’mde Türkçemle yasak” dizesi, 21. yüzyıla kadar asılı kalmıştır, utanç duvarımızda...
Neden sonra bir iade-i itibar furyası başlamıştır.
Lâkin, şiirleri dünya dillerine defalarca çevrilen bir şairimizin vatandaşlığa alınması, devlete, hükümetlere, politikacılara iade-i itibardır şaire değil.
Yine de önemlidir bu değişim.
* * *
Bursa Nilüfer Belediyesi de Nâzım’ın 114. doğum yılında bir ilke imza attı ve anısına bir pul çıkarttı.
Epey -yüz yıl kadar- gecikmiş de olsa güzel, anlamlı bir uygulama bu da...
Bir dönemin tabusunu yıkan yeni bir örnek.
* * *
Nâzım Hikmet’in şiir okuyan (konuşan) bir fotoğrafının yer aldığı pula bakınca, geçmişten bir dizi “pulsuz dilekçe” geçti aklımdan.
Ömrü, sürgünler, yasaklar, hapislerle geçen Ruhi Su mesela.
Yurtdışına tedaviye gitmek için “pulsuz dilekçe” veren fakat bir türlü pasaport alamayan... Lâkin kanserden ölünce “itibar” verilen Ruhi Su...
Yahut hayata memleketinden uzakta veda eden Ahmet Kaya...
Ve nice adsız sürgünleri, mapus şairleri, “pulsuz dilekçeleri” memleketin.
* * *
Bu da Nâzım’ın puluyla aklıma düşen farklı bir “pul koleksiyonu” ülkemizin.
Ederi 1.40 TL.
BİR RAKAMLA YIKILAN HAYALLER
İSTANBUL’da yaşayan fırın ustası Yaşar Öngün,her yılbaşı tüm maaşıyla Milli Piyango bileti alıyormuş.
Bu yıl da almış, bir bakmış biletine 1 milyon lira çıkmış.
Anında eşini, işini -hiç bir şöylemeden- bırakıp, soluğu memleketi Eskişehir’de almış.
Ama onca yıllık hayalinin sarhoşluğu geçince görmüş ki, piyangoyu kazandığını sandığı biletin ikinci rakamı 6 değil 8...
Evine, işine dönmüş 24 saatlik rüyasının ardından.
Umudunu da yitirmemiş, 2017 yılbaşını bekliyormuş.
* * *
Milli Piyango’da büyük ikramiye şansının 10 milyonda 1 olduğundan söz ediliyor.
Eh o da bir şans, aritmetikle arası iyi olmayanlar için.
Moral bozmak gibi olmasın ama...
Kazanacağına yürekten inanların, kazanma ihtimallerinin başına yıldırım düşerek ölme ihtimaline göre daha az olduğunu söylemekle yetineceğim.
* * *
Benimse yukarıdaki haberin ardından aklımdan, gerçekleştiğini düşündüğümüz hayaller, beklentiler geçiyor.
Hani “Tamam, oldu, oluyor” dediğimiz ama...
Sonrasında rüyadan uyandığımız, gerçekle başbaşa kaldığımız anlar, olaylar.
Fırıncı ustası Öngün’ün hayalleri 1 rakamla yıkılmış.
Bizimkiler kaç rakamlı acaba?
