Sihirli kampanya

KÖLE gemilerinin Afrika’dan Amerika’ya siyah insanlar getirdiği ilk liman.

Haberin Devamı

Siyah bir kadın o limana geliyor, iki gözü iki çeşme, “İnanamıyorum, burada artık siyah bir insan başkan adayı”, sevinçten zıplıyor, umut aşılıyor. O sahneye ek, “Evet başarabiliriz” sloganı. Seçim kampanyasında Obama için en başarılı sahnelerden biri. Köle gemisi, ağlayan kadın, siyah bir başkan adayı için iyi bulunmuş bir mesaj.
“Element Strateji Yönetimi ve Danışmanlık Firması” çarpıcı bir organizasyon düzenliyor. “Seçim kampanyaları Oscar’ı” olarak bilinen Pollie Ödülü sahibi olan bu firma Obama’nın 2012 seçim kampanyasında “saha direktörü” olarak çalışan Jeremy Bird’ü davet ediyor. Bird’ün sunumunu dün ben de izliyorum. “Hedef kitleye ulaşma ve doğru mesaj verme yolları” üzerine yaptığı konuşma çok öğretici, bizde tam seçim öncesinde.


400 BİN GÖNÜLLÜ

Haberin Devamı


- “Ne olacak bu memleketin hali” muhabbeti her yerde var. Berberde, takside, lokantalarda. Bird siyasi partilerin “o berberi, o şoförü, o garsonu gönüllü olarak partiye bağlayarak” işe başlaması gerektiğini anlatıyor. Parti o gönüllülere felsefesini anlatacak, onlar da halka. Obama’nın seçiminde 400 bin gönüllü çalışıyor.
- Kampanyada yerel mesajlar önemli. Farklı bölgelerde, farklı mesajlar. Bizde güneydoğuya ayrı, batıya ayrı gibi.
- On binlerce seçmenle telefon bağlantısı. Önce o seçmenler hakkında bilgi, sonra onların önceliklerine seslenmek.
- Kararsızlar. O kitle hakkında her türlü bilgiyi toplamak. Alışkanlıkları, beklentileri gibi. Onları ikna edici mesajlar bulmak, gönüllüler görev başına.
- “Değişime inanıyorum” Obama’nın temel sloganı. Her yere yazılıyor, her yönden işleniyor.
- Her inançtan, her sınıftan insana, “Bu bana hitap ediyor” dedirtecek mesajlar bulmak.
- “Bir ülkede demokrasi kısıtlı, medya baskı altında ise?”, bu soruya seçimin saha direktörü, “Sosyal medyayı kullanmak zaten şart, sosyal medya seçimi etkileyecek güçte” cevabı veriyor.
Üç ay bol bol konuşacağımız konular.


‘Ne biçim yönetiyorsunuz’

- GEZİ’de ortalık toz duman, polis biber gazı ve TOMA’larla halkın üstüne gidiyor. En üst düzeyde siyasilerden birinin oğlu babasının odasına giriyor, “Neler oluyor?”, o sorumlu “Önemli bir şey yok” karşılığını veriyor. Ne, yok mu, ortalık yangın yeri, en sorumlulardan birinin haberi yok.
Oğlunun şaşkınlığı karşısında TV’de o kanal, bu kanal bir şey yok. Sonunda CNN International’i açıyor, Türkiye yangın yeri. Oğlu babasına, “Siz ne biçim ülke yönetiyorsunuz?”. O sorumlu valiyi arıyor, bilgi alıyor.
Dünkü toplantıda sosyal medya üzerine panel var. Bu anekdotu panelde eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel aktarıyor, Gezi’nin ilk gününde birebir yaşadığı olay.
Yücel’in vurguladığı diğer konu, “Dünyada geleneksel iletişimin bittiği, yeni kuşak siyasal iletişimin başladığı ilk ülke Türkiye”. Bizde sosyal medyada canlılığın işareti.

Haberin Devamı


‘Bu koltuk tutuldu’

- SİNGAPUR’dan canlı, dünkü toplantıya Twitter Asya Direktörü bağlanıyor. 288 milyon aktif kullanıcı, günde 500 milyon tweet atıyor. Her alanda ilgi ağı, etkisi hızla artıyor.
Asya Direktörü’nün verdiği örneklerden ikisi dikkat çekici. İlk tweet Obama’nın eşini kucakladığı bir fotoğraf. Sıcak bir kucaklama, kampanyada çok etkili oluyor. Diğeri yine bir fotoğraf. Arkadan sadece başı görünen Obama bir koltukta oturuyor, koltuğun arkasında, “Bu koltuk tutuldu” yazıyor, başkanlık koltuğu. İyi mesaj, iyi iletişim. Obama’nın seçimini etkiliyor.
Amerika’da başkanlık seçimi için Hillary Clinton şu anda tweet takipçisi en çok olan aday adayı.

Yazarın Tüm Yazıları