Seçim komiseri: Sıcak para

Haberin Devamı

“2009, yerel seçim. Türkiye’ye kaynağı belirsiz 4 milyar 900 milyon dolar giriyor. 2010 Anayasa referandumu. Türkiye’ye kaynağı belirsiz 5 milyar 600 milyon dolar giriyor. 2011 genel seçim. Türkiye’ye kaynağı belirsiz 12 milyar 200 milyon dolar giriyor. 2012 ve 2013’te seçim yok, Türkiye’ye kaynağı belirsiz dolar girişi yok. Bu yıl genel seçim var. Daha şimdiden Türkiye’ye kaynağı belirsiz 6 milyar 635 milyon dolar girişi var”. (CHP milletvekili Mehmet Şeker, 10 Mart 2015, Meclis tutanakları.)
Bu bilgiler Merkez Bankası’nın net hata noksan kaleminde yer alıyor. Net hata noksan, yani kayıt dışı, yani sıcak para. Mutlaka üzerine gidilmesi gereken bilgi. O paralar nereden geliyor? Kim o “kaynak” ya da “kaynaklar”? Sıcak para neden ille de seçim yılında geliyor? Nerede kullanılıyor? Seçimin olmadığı yıllarda neden gelmiyor? Seçim yıllarına denk geliyorsa, sıcak para seçimlere gölge düşürmüyor mu?
Bu iddia önceki gün Meclis kürsüsünden bir muhalefet milletvekiline ait. Dün bakıyorum, bu kadar önemli bir haber hiçbir gazetede yok. Garip. Belki de seçimlerin, dolayısıyla hepimizin kaderini belirleyen bu iddianın üzerine gitmek gerekmez mi? Heeey, kimse var mı orada? Ses yok. Garip.

Haberin Devamı

Erdoğan’a ilk tekzip


TAYYİP Erdoğan ağzını her açtığında Merkez Bankası’nı yerden yere vuruyor, o vurdukça dolar da lirayı vuruyor. Kısa sürede lira yüzde on bir değer kaybedince, Erdoğan’a göre, suçlu yine belli: “Faiz lobisi”.
Davutoğlu, ekonomi bakanları ve Merkez Bankası toplanıyor, Başbakanlık resmi açıklaması: “Merkez Bankası gereken zamanda gereken tedbirleri almaktadır, Amerika’da ekonominin hızla iyileşmesi karşısında dolar değer kazanmaktadır”.
Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Erdoğan’a kendi ekibinden uluorta ilk tekzip bu. Bir, Merkez Bankası’nı suçlamak yersiz, çünkü gerekli tedbirleri alıyor. İki, dolar Amerika’daki refah nedeniyle değer kazanıyor, faiz lobisiyle ilgisi yok.
Erdoğan bu tekzibin altında kalmaz. Davutoğlu ile bakanlara tekzibi bakalım nasıl yedirecek.

Haberin Devamı


‘Faiz lobisi’ne AKP tırpanı

İLK kez 2012 Ekim ayında yandaş bir gazete kullanıyor “faiz lobisi” deyimini. Gezi olayları ile birlikte Tayyip Erdoğan dilinden düşürmüyor, çok sert ifadelerle, “Faiz lobisinde kim varsa, bedelini ağır ödeyecek”. Çok iyi, o zaman kim bu lobi, ortaya çıkarmak gerek.
2014 Ocak ayında 17-25 Aralık yolsuzluk iddiaları üzerine İçişleri Bakanı Efkan Ala TRT’de “faiz lobisi”ni ilk kez rakamlara döküyor, “Son operasyonun maliyeti 104 milyar dolardır, kim aldı dolarları, şüphe üzerine söylemiyorum”. Madem şüphe yok, lobiyi ortaya çıkarmak gerek. Ala’ya “Kim bu lobi” diye soruluyor, on dört ay geçiyor, hâlâ yanıt yok.
Dolar yükseliyor, Erdoğan yine “faiz lobisi”ne yükleniyor. Madem yıllardır her türlü kötülüğün anası bu lobi, ortaya çıkarmak gerek. Kim bunlar, ne iş tutarlar, kaç kişiler, anaları danaları yerli mi yabancı mı, düğmeye basınca ne kadar para vururlar, bilelim, haklarından gelelim.
Bu amaçla CHP önceki gün “faiz lobisi ile ilgili Meclis araştırması açılmasını” istiyor. AKP sözcüleri kürsüden “Araştırılmasında fayda vardır” diyor ancak, “Meclis’in çok işi var, şimdi zamanı değil” gerekçesi ve araştırma AKP oylarıyla reddediliyor.
Sıkıştı mı, “faiz lobisi”, ciddiye bindi mi, araştırmaya değmez. AKP bile inanmıyor bu masala. Başka masallar şart.

Yazarın Tüm Yazıları