TOKİ’nin Trakya niyeti ortaya çıktı

AŞAĞIDAKİ konuyu geçen hafta gündeme getirmiştik, büyük de yankı uyandırmıştı.

Haberin Devamı

Edirne’deki Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından Nisan 2016 tarihindeki toplantıda Çorlu Asker Hastanesi’nin ‘tescil’ işlemi yapılmış, ancak aradan 5 hafta geçtikten sonra bu kez tescilin asker tarafından kaldırılması istenmişti. Bu durum kamuoyunda “Acaba 82 dönümlük bölge Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na (TOKİ) verilmek için mi tescilin kaldırılması isteniyor?” sorularına neden olmuştu.

 

Bunun üzerine imza kampanyası açılmış; CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü konuyu TBMM’ye taşımış ve Bakan Nabi Avcı’ya sorular yöneltmişti. Şimdi ortaya yeni bir durum çıktı. Trakya ‘yağmalanacaktır’... (Türkiye coğrafyasının yüzde 3’ünü kapsayan Trakya’nın yerine örneğin Balıkesir, Eskişehir, Afyon ve Kütahya’da bu projeler uygulanamaz mı?)

 

Haberin Devamı

Bu konudaki tepkiler ise belediyeden değil de Çorlululardan geldi. Özetle diyorlar ki:

 

“Askerin arazilerini yeterli bulmamış ki, TOKİ bu Çorlu merkezde bulunan muhtelif bölgelerde (Hıdırağa, Kemalettin, Nusratiye, Önerler ve Silahtarağa mahalleleri) imar planları içerisinde bulunan ve Maliye Hazinesi’ne kayıtlı 149 adet parselin (yaklaşık olarak 113 hektarlık alanın) Çorlu Mal Müdürlüğü tarafından 1164 sayılı ‘Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkındaki Kanun’un ek 4. maddesi uyarınca TOKİ üzerine bedelsiz olarak devrini istediği ortaya çıktı.”

 

Peki TOKİ 950 hektarlık alana ne yapacak? Konut da varmış ama başka da ‘sürpriz’ler olacakmış! TOKİ’nin dayanak olarak gösterdiği 1164 sayılı Kanun’un ek 4. maddesinde “... Herhangi bir kamu hizmetine tahsis edilmiş arazi ve arsalar hariç olmak üzere TOKİ’nin talebi, Maliye ve Bayındırlık ve İskân bakanlarının müşterek teklifi ve Başbakan’ın onayı ile belirlenen arsa üretim alanlarında bulunan Hazine’ye ait taşınmazlar ve Hazine adına tescil edilecek taşınmazların mülkiyeti TOKİ’ye bedelsiz olarak devredilir” deniliyor.

 

Haberin Devamı

TAM BİR RANT TECAVÜZÜ

 

Oysaki TOKİ’nin Çorlu Mal Müdürlüğü’nden istediği 149 parselin içinde uygulama imar planında terminal ve belediye hizmet alanı başta olmak üzere üniversite alanları, spor alanları, askeri alanlar ve ağaçlandırılacak alanların bulunduğu ve söz konusu alanlarda, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi yetkililerince otogar ve hal alanı için çalışmaların yürütülmekte olduğu, kamulaştırma işlemlerine başlandığı tüm kamuoyu tarafından bilinmektedir.
İstanbul bitti ya, demek sıra Çorlu sınırlarını aşıyor.

 

Soru; “Şişe ağzı gibi bir coğrafyada bu kadar konut olur mu?”

 

İstabul’daki TOKİ uygulamaları şehircilik açısından özellikle çarpık kentleşme ve buna bağlı olarak trafiğe getirdiği yükler ortada iken, bahse konu 149 parselin içerisinde bulunan alanların büyük bir kısmının nazım imar planlarında çeşitli kamu hizmetlerine tahsis edilmiş durumda olduğu anlaşılıyor.
Nasıl olur da -ki imar planları içerisinde fonksiyonları ve kullanım amaçları belirlenmiş- parseller, arsa üretim alanı vasfına sokularak bedelsiz olarak TOKİ’ye devredilir?

Haberin Devamı

Öyle olsa dahi bu teklifin Maliye ve Çevre ve Şehircilik bakanlarının ortak önerisiyle olması gerekmiyor mu?

 

 

VALİLİK DE 835 HEKTAR VERDİ

 

Bundan başka 2015 yılında da TOKİ, D/100 karayolunun bir parçası olarak çevre yolunun kuzeyindeki 835 hektarlık bir alanın toplu konut alanı ilan edilmesini talep etmiş, Tekirdağ Valiliği de bu talebi yerine getirmişti. Bahse konu alanın Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası 1/100 000 ölçekli çevre düzeni planında, hâkim fonksiyon olarak ‘Üniversite, Lojistik Alan’, ‘Kentsel Yerleşme Alanı ve Tarım Arazisi’ olarak ve ayrıca Ergene Havzası sınırları içerisinde ‘Yeraltı Suyu Besleme Alanı’ ve ‘Aşırı Yeraltı Suyu Çekim Alanı’ kapsamına alınmıştı. TOKİ buraya 2023 hesabıyla 600 bin kişi yerleştirmek istiyor. Bu yatırım çok mu gerekli? İstanbul’da yer kalmadı, Kuzey Karadeniz Ormanları da gitti? AB’ye girmeyeceğiz ya, bize ‘Avrupa toprağı’ lazım değil artık!
YARIN: Trakya’da yeni Gebze mi yaratılacak?

 

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

 

“MİLLİ Kütüphane Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na nakledilecekmiş; İstanbul’daki saraylarda bulunan pek çok kıymetli kitap, eser ve diğer kütüphanelerdeki şaheser niteliğindeki belge, resim ve kitap aynı şekilde Ankara’ya nakledilecekmiş. Milli kültür değerleriyle oynayabileceğini zannedenler, onların zamana kafa tutan bir kimlikle kendilerini inkâr edenleri ezip geçtiğini görürler. Milli Kütüphane milli hafızamızdır.”

Agah Oktay GÜNER

 

‘KABA SENARYOLAR’ SIRITIYOR

 

CENAZE namazında anamuhalefet liderinin önüne mermi çekirdeği bırakmak Trakya deyimi ile “susak”lığın dik âlâsı... Ankara’da bilbortları aynı amaçla hakaretamiz suçlamalarla donatmak da, nafile çabalar.

 

Haberin Devamı

Terör örgütü ve onun adına konuşanlarla, doğrudan/dolaylı halvet olup çözüm arayanlar, anamuhalefet partisi mensupları değildi.
İsyanı ortadan kaldırmak adına yapılan çabalar gereklidir, uygulanan yöntemlerin tutarlılığı ve uygunluğu her zaman eleştirilebilir. Anamuhalefet de bunu yapmaya çalıştı...

 

Terör ile müzakere gafletine kapılıp başarısız olunca, Kılıçdaroğlu üzerinden anamuhalefeti teröre destek çıkar bir tutum ile özdeş hale getirmeye çalışmak, yaşasaydı Nazi’lerin propaganda dahisi Gobels’in bile hayallerini aşacak, beyhude bir tezgâh değil midir?
Yanlış akıllara kurban edilen açılım sonucu Türkiye’nin her yanını patlamalar sarıyor, hedef gözetmiyor, çoluk-çocuk, asker, polis, erkek, kadın, sivil, hamile can almaya devam ediyor. Çare olarak, patlayıcı yapımında kullanılıyor diye nitratlı gübre satışları bile yasaklandı.

 

‘TAŞERON’ SÖZÜ UNUTULDU...

 

AHMET Davutoğlu, kamuda çalışan yaklaşık 800 bin işçinin ‘özel sözleşmeli’ statüde kadroya alınacağını açıklamıştı. Aradan geçen uzun bir süreye karşın yeni hükümet tarafından bu konuda ne bir adım atıldı ne de açıklama yapıldı.Önce asıl işte çalışan 150 bin taşeron için kadro düşünüldüğü, ancak kapsamın genişletilmesinin yanlış olduğu görüşünün AKP içinde bir hayli yaygın olduğu ileri sürülüyor. Tüm işçilerin kadroya alınmasının bütçeyi oldukça zorlayacağı ortaya çıkmış. Asıl işleri yapanların kadroya alınması, yan işleri yerine getirenlerin kapsam dışı bırakılması düşünülüyormuş. Davutoğlu’nun sözü yerine getirilmeyecek demek ki...

 

Vatandaş, Bakırköy Meclisi’ni bastı

 

BAKIRKÖY Osmaniye’de bulunan Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nün ‘üst kullanım hakkının’ Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne 10 yıllığına tahsis edileceği Bakırköy’de gündeme düştü. Önceki günkü Bakırköy Meclis toplantısını bir grup Bakırköylü bastı; Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ve Meclis üyelerini alkışlayarak ve yuhalayarak protesto etti.Toplantıda, bu konuda görüş verecek komisyon kararı açıklanacaktı. BB Meclis binasının önüne gelen kalabalık bir grup “Atatürk Spor ve Yaşam Köyü halkındır, satılamaz” sloganları attı. Belediye Başkanı Kerimoğlu, tepki gösterenlere “Buradaki irade belediye başkanının üzerindedir. Belediye Meclisi’nindir. Şu an ortada bir satış veya tahsis yoktur” dedi. Kerimoğlu’nun ayrılmasının ardından ise Bakırköylüler belediye meclisini izledi. Salona sığmayan vatandaşlar, meclis salonunda ayakta kalırken, meclis toplantısının 2.5 dakikada ve Atatürk Spor ve Yaşam Köyü ile ilgili hiçbir bilgilendirme yapılmaması karşısında çılgına dönen vatandaşlar, belediye meclis üyelerine sert tepkiler gösterdi.Özellikle Meclis 1. Başkan Vekili Mahir Çelik’in meclis toplantısını bir anda bitirmesi ve kaçarcasına salondan ayrılması üzerine büyük tepkiler gösteren vatandaşlar, “Meclis bu şekilde mi Bakırköy ile ilgili kararlar alıyor? Vatandaşlara, bizlere bir açıklama yapması gerekiyor. Bu spor alanları halkın olacaktır” dediler. Sert tartışmaların yaşandığı meclis toplantısının ardından öfkeleri dinmeyen vatandaşlar meclis salonu dışında da gördükleri her meclis üyesinden bir açıklama beklediler. Meclis üyelerinin açıklamalarını tatminkar bulmayan Bakırköylüler, eylemlerine ve mücadelelerine sonuna kadar devam edeceklerini söylediler.Bir vatandaş “Ne başkan ne de meclis üyelerinin çoğunluğunun Bakırköy’le ilgisi yok. Bakırköylüler çoğunu tanımıyorlar; zaten ortada yoklar, bazısı da iş takipçiliği yapıyor” dediler.(Beşiktaş’taki Çilekli tesisleri de halka açıkken bir ‘numarayla’ o da geçen dönem Beşiktaş’a tahsis edildi... Halkın spor yapacak yeri kalmadı. CHP, bundan sonra aday olacakların o ilçe sınırlarında ikamet etmesini şart koşmalıdır.”  

 

‘Bölük pörçük adımlarla turizmde kriz aşılamaz’

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, turizmdeki krizin aşılması için getirilen önlemlerin zamanlamasının ve içeriğinin doğru kurgulanmaması nedeniyle Türkiye’nin kayıplarının katlanarak arttığına dikkat çekerek, “Bölük pörçük adımlarla turizm krizi aşılamaz. AKP Hükümeti önce bunun farkına varmalı. Yoksa 2017 ve sonraki yılların toparlanması güç olabilir” dedi. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığında çarpıcı projeleri ile dikkat çeken Antalya Milletvekili Budak acenteler için başlatılan uçak desteği kararının yanlış uygulanması niye yine beklenen katkıyı vermeyeceğini söyledi ve “Nisan-Mayıs ayında uçak desteği uygulanmasına rağmen, kayıp daha da büyüdü. Destek paketlerine rağmen kayıpların büyümesi, AKP Hükümetlerinin beceriksizliğinin kanıtıdır. Hep uyardık. Desteğin yıl başında açıklanması, tüm yıl için ve uçak koltuk başı desteği şeklinde verilmesini önerdik. Ama dinletemedik. Yıl başında açıklansa, acenteler da uçak firmaları da planlamasını ona göre yapabilirdi” dedi. Budak, Antalya’da haziran’daki düşüş yüzde 60’lara kadar çıktı. Bu tablo üzerine uçak desteği arttırılıyor. 6 bin dolarlık destek,  Haziran-Ağustos dönemi için 150 ve üzeri yolcu koşuluyla yüzde 30 arttırılacak. Sezonun ortasına gelinmiş destek açıklanıyor. Bu tutum; afet boyutuna ulaşan krizin hiç anlaşılmadığının göstergesidir. Kriz doğru okunamadığı için de doğru adımlar atılamıyor. Ekonomik kayıp 4 milyar dolar düzeyine ulaşmış, binlerce turizm çalışanı işsiz kalmış, binlerce esnaf kepenk kapatmıştır.”Budak, sözlerinin sonunda şöyle diyor:“Derhal ‘yurtta barış dünyada barış’ ilkesine dönülmeli, bozulan imajın düzeltilmesine yönelik uzun vadeli çalışmalar başlatılmalı.”

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları