Katar, Digitürk ve falso

YENİ sezonda Nike’ın ‘Ordem 3’ adını verdiği ‘falsosu yüksek top’ kullanılacakmış. Ordem 3, 12 adet geometrik panel basıncı eşit şekilde dağıtırken, etrafındaki dönüş ve falsoyu da artırıyor. Bu durumda kalecilerin işi biraz daha zorlaşırken, özellikle frikikçilerin işi de kolaylaşacakmış. İtalyan kökenli ‘falso’ sözcüğü; İtalyanca ve İspanyolcada yalan, yanlış, sahte gibi anlamlara gelen sözcük. Kısacası; yanlış davranış.
Ben futbolumuzda yaşatılan falsolara değinmek istiyorum. Önce en büyük futbol falsomuzla başlamak istiyorum: Shakhtar-FB maçını Digitürk’ün yeni sahibi, başta Digitürk üyelerine olmak üzere tüm futbolseverlere 30 TL ücret karşılığı sattı. 15 senelik Digitürk üyesi olarak 50 milyon Euro ödeyerek güçlenen Fenerbahçe’nin maçını izleyemedim. Belli ki Galatasaraylı olarak Galatasaray maçlarını da Arap hayranları yüzünden seyredemeyeceğim.
Evet; Araplara sürekli sıcak bakanlar, onlara Doğu Karadeniz topraklarının, evlerinin satılmaya başlanacağı ve Yeşil Yol projesiyle şimdi de yaylaların pazarlanacağı söyleniyor, bunları Allah’a havale ediyorum.
Arap ve Rus oligark, insanların ortak değeri, tutkusu, aşkı ve coşkusu olan futbol takımlarını satın alıyor, yetmedi onu seyretme hakkına tecavüz ediyor. Bunlara dur demenin zamanı geldi.
Şevket ÇORBACIOĞLU

GÜNÜN SÖZÜ

“Zekeriya Öz kaçmış. Tutuklanacağını bile bile valizleriyle yurtdışından gelen subayları biraz örmek alsaydın ya kahraman savcı.”
Nedim Şener

Hacıbektaş’ta üçüncü ‘aydın’ defnedildi

GAZETECİ, röportajcı, ressam Fikret Otyam vasiyeti üzerine Hacıbektaş’taki ‘iz bırakan aydınlar gömütü’nde toprağa verildi. Daha önce bu mezarlığa 2002’de Türk halk müziğinin önemli ozanı Mahsuni Şerif, 2010’da da Türk aydınlanmasının öncülerinden Turhan Selçuk ve İlhan Selçuk defnedilmişlerdi.
Turhan Selçuk, İlhan Selçuk ve Fikret Otyam Alevi olmadıkları halde Hacıbektaş’a gömülmeleri; kendi arzularıyla, bölge sit alanı olduğundan ilgili koruma kurulundan ve ilçe belediye meclisi kararıyla oldu. İlhan Selçuk ile Fikret Otyam’ın ortak bir özellikleri de uzun yıllar Cumhuriyet’te birlikte çalışmalarıydı... Mahsuni Şerif gibi Selçuk ve Otyam ‘Hacıbektaş Dostluk ve Barış Ödülü’nü almışlardı. Bunun nedeni Alevi olmadıkları halde Alevi inancına meftun olmaları gösterilmişti. Otyam Alevi nefes ve deyişlerine tutkundu. Alevi ozanlarını toplar, onların söz ve seslerini banda alırdı. Bu konuda geniş bir arşivi bulunduğu biliniyor. Sağlığında Otyam’a D.B. isimli dostu “Alevi olamayacağıma göre Bektaşi olmam için ne yapmam gerekir” diye sormuş, ‘Adam ol yeter’” yanıtını almış.
Antalya’da önceki gün cemevinde ‘uğurlama’ törenine Deniz Baykal, Mustafa Akaydın, Nefi Kara, Nebil Özgentürk ve kalabalık Otyam sevdalıları katıldılar, Otyam’ın çok sevdiği türkücü Zeynep Karababa, törende saz çalıp türkü söyledi, Sümer Ezgü ile Hüseyin Turan barak havaları seslendirdi.

İsmet İnönü’nün gözüyle ‘koalisyon’ ne demektir

1961 genel seçimleri sonuçlarına göre, CHP birinci parti olmasına karşın, tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamamıştı ve AP ile bir koalisyon kaçınılmazdı. AP ise, DP’nin devamıydı, özellikle 1957’den sonra CHP-DP ilişkileri çok gergindi. O gergin ve zor yılların etkisinden kurtulamayan kimi CHP milletvekilleri, grupta AP ile bir koalisyona karşı çıkıyorlardı, onlardan çok öne çıkan birisi de Gümüşhane’nin genç milletvekili Nurettin Özdemir’di. Özdemir, 1954 seçimleri öncesinde Gümüşhane’de çıkan olaylarda babasının başına demirle vurularak öldürülmüş olmasının derin acısını yaşıyordu. İnönü, CHP gurubunda koalisyona karşı çıkanlara, özellikle de Nurettin Özdemir’e, grup kürsüsünden şöyle seslendi: “Geçmişte aramızda şu kavga oldu, bu kavga oldu, bir araya gelemeyiz derseniz ve milletvekilleri olarak birbirinize selam vermezseniz, o zaman Kelkit’tekiler birbirlerine kurşun atarlar” dedikten sonra, Özdemir’e dönerek “Unutma! bunları zevkle mi yapıyorum sanıyorsun. Ben, özel hayatımda elini sıkmak istemediğim insanlarla devletin esenliği için kol kola gezmeye mecbur kalıyorum. Devlet hayatı budur” diye bitirir konuşmasını... (Tanıkların anılarıyla İsmet İnönü. Mustafa Bilgehan, s. 199)
Hem AKP de hem de CHP de iki partinin ortak hükümetini (koalisyonu) doğru bulmayan kesimler var. Zor bir dönemde CHP milletvekilliği, 12 Eylül sonrası yeniden açıldığında da PM üyeliği yapmış birisi olarak ben de temel ilkeleri açısından böyle bir koalisyondan CHP’nin zarar göreceği kaygısını taşımakla birlikte, ülkenin ve rejimin elden kaymakta olduğunu da görüyor ve bu koalisyonda zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Çünkü, önce vatan.Gani AŞIK

İnşaat çalışması pazarları olmaz

İSTANBUL Valiliği’nce birkaç ay önce yapılan son düzenleme ile inşaat firmaları pazar günleri de 10.00 ile 19.00 saatleri arasında çalışabiliyor. Bundan dolayı birçok semtte pazar günü evlerinde dinlenmek isteyen insanlar 10.00’dan itibaren inşaat sesiyle uyanıyor. İşçiler uyarıldığında ‘İznimiz var’ diyorlar. Keza oturduğunuz Ataşehir’de belediyeyi aradığımda valilik izni olduğu için bir şey yapamadıklarını söylediler. Cuma 17.00’den sonra bir çalışanın bulunmadığı valilik hangi hakla insanların tek izin gününü berbat edebilecek bir karara imza atabiliyor. Ne diyorsunuz Vasip Şahin?
Kemal ERDEM

Kurban Bayramı ne zaman

-3-10 AĞUSTOS tarihleri arasında insanların Google’da en çok aradığı konulardan birinin ‘Kurban Bayramı ne zaman’ olduğu belirtiliyor. Her işimizde olduğu gibi bunda da belirsizlik var. Aslında Kurban Bayramı tarihi 1 yıl öncesinden bellidir. Ancak kimse buna güvenemiyor. Malum en son Ramazan Bayramı’nda da yaşadığımız gibi, hükümet bayrama 2 gün kala idari izinle tatili uzatıveriyor. Böyle olunca da pek çok insanın daha önceden yapmış olduğu plan altüst oluyor. Turizm için aradaki 2.5 günü zaten tatil sayacaklar. Bu sefer tedbiri önceden alsınlar. Hiç değilse şu basit konuda planlı hareket etmiş olalım. Metin YAYLACI

Mesaj panosu

-POLİS, asker ölürken ‘oh’ çekenler barıştan söz edemez. Silah susmadıkça, söz duyulmaz... Enver AYSEVER