İşçiler Taksim için kararlı

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin oluşturduğu 1 Mayıs 2015 Komitesi ve 1 Mayıs çağrıcıları dün yaptıkları açıklamada “Haydi Taksim 1 Mayıs alanına!” dediler, arkasından da şunu eklediler: “İnsanca çalışmak ve insanca yaşamak isteyen milyonlar olarak, demokrasi, özgürlük, eşitlik ve barış özlemlerini Türkiye’nin dört bir yanında
1 Mayıs alanlarında haykıracağız. Ülkenin dört bir yanında kutlanacak 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’nde milyonların kalbi, İstanbul Taksim 1 Mayıs alanında atacak” dediler. Bu açıklamaya karşın Valilik, 17 Nisan’da yaptığı açıklamada Taksim Meydanı için gösterilere izin verilmeyeceğini bildirmiş ve 1 Mayıs kutlamalarının yapılacağı meydanları açıklamıştı.
Grup buna karşın “İşçilere saygı göstermeyen bir iktidarın yasadışı bir dayatması ile karşı karşıya olduklarını” belirterek
“1 Mayıs yasaklanamaz. Geçtiğimiz yıllarda, 2013 ve 2014’te, 1 Mayıs ile ilgili AİHM kararına uymayanlar, şimdi de iç hukukta alınan mahkeme kararlarını yok sayıyor. Hükümet kendi yaptığı 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na uymuyor.
1 Mayıs ile ilgili açılan her davada kaybediyorlar, her mahkemede iddiaları çürüyor ama ülkeyi yönetenler suç işlemekte ısrar ediyor. Defalarca tekrar ettik, yine söylüyoruz: 1 Mayıs meydanında 1 Mayıs kutlama isteğimiz basitçe teknik bir tercih değildir. İktidarın hukuku ayaklar altına alarak hayata geçirdiği yasakçı tavrı da teknik mesele ve ya güvenlik meselesi değildir. 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, bu yağma, talan ve ölüm düzenin gayrimeşruluğunun ilanıdır” dedi.
1 Mayıs’ta İstanbul kutlamaları katılımcı listesinde, CHP, DİP, EMEP, ESP, Hak-Par, HDP, HTKP, İDP, ÖDP, ÖSP, SDH, SDP, TKP 1920, TÖPG ve TİSP partileri dahil İstanbul Kent Savunması, Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri gibi 58 örgüt ismi yer alıyor.

Sevgi neydi...

-Marx: Emekti
-Nietzsche: Eziklikti
-Schopenhauer: Acayipti
-Arendt: Aşktı
-Platon: Şölendi
-Wittgenstein: Susmaktı
Kaan H. ÖKTEN

‘Ne ülen bu?’

EDİTÖR ve musahhih Kemal Kırar’ın ‘Ne ülen bu?’ kitabı Destek Yayınları’ndan çıktı. Türkçenin güzelliklerini, inceliklerini ve büyüleyici anlatım gücünü gözler önüne seren kitap ‘Yanlış bilinen ya da bilinenden farklı bir anlam bütünlüğüne sahip olan kelime ve deyimler’, ‘Anekdotlar/fıkralar’, ‘Biyografiler’ ve ‘Üçlemeler’ olmak üzere dört bölümden oluşuyor.
‘Zahireci Refi’, Nazilli pazarında sakin sakin adımlarken gözü bir tezgâha takılır; üzeri halı kaplı bir yumurtaya benzeyen ve daha evvel görmediği -kendine göre- bu garip şeyi merak eder ve sorar:
-Ne ülen bu?
-Kivi beyim...
-Kaçaymış ülen bu?
-Otuz lira beyim...
-Ne ülen bu!
Türkçenin ne denli tesirli
bir dil olduğunu anlatmak için, bu kısacık anekdot yeter de artar bile!..

Biliyor musunuz?

-VATAN Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, dün partisinin seçim programını açıklarken, seçimlere ‘Halka dayanan güçlü devlet’ sloganı ile gideceklerini, üreten ve birleşen Türkiye’yi kurmak için disiplinli bir devlet anlayışının zorunlu olduğunu vurguladığını...
-ANTALYA Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in, önceki başkan ve milletvekili adayı Mustafa Akaydın dönemindeki ihaleye fesat, yolsuzluk usulsüzlük, zimmet iddialarıyla ilgili dosyaları bugün açıklayacağını söylediğini...
-CHP eski milletvekili ve emekli diplomat Onur Öymen’in, Diyanet İşleri Başkanlığı’na, “Örneğin Sultan Ahmet Camisi’nde aynı yıllarda Ermenilerce öldürülen yüz binlerce Türk için bir mevlit okutmayı düşünür mü? Okutsa aynı yabancı dini ve siyasi temsilciler bu mevlide katılırlar mı?” diye sorduğunu...
-AKP’nin 1. bölge
19. sıradaki adayı muhasebeci Bilal Topçu’nun Kadıköy MEM binasını ziyaretinde şube müdürlerinin karşısına getirilmesinin, resimlerin sosyal medyada yer almasının öğretmenlerin tepkisine yol açtığını...

Tantan 2. bölgeden aday

SP ve BBP arasındaki ‘Milli İttifak’a Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan’ın arasındaki görüşmenin olumsuz sonuçlanması üzerine YP seçimlere tek başına katılıyor. Aynı şekilde DSP de ayrı liste ile yarışa katılıyor.
Tantan’ın, ‘Milli İttifak’a katılımına SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın karşı çıktığı belirtildi. YSK’ya milletvekili aday listelerini verdiklerini anımsatan Tantan, şunları söyledi: “BBP Genel Başkanı Destici ile görüştüm. Geleceğimiz açısından ittifakı olumlu bulmadık. Listelerimizi de Yurt Partisi olarak verdik.
Ben İstanbul 2. bölge 1. sıradan aday oldum. Bizim çok iyi arkadaşlarımız var. Kamuoyunda tanınan insanları koymadık. Birliktelik yapmak için biz uğraştık. Ama bu ittifak anlamında değil. AKP zihniyetinden kurtulmak için CHP ve MHP’nin liderlik yapmasını arzu ettik yapamadılar. Parlamento dışındaki partilerle de proje kapsamında yapabilir miyiz diye baktık, olmadı.”

Karayalçın ‘paralel yapı’ mı kuruyor

CHP İstanbul örgütünde neler oluyor? Murat Karayalçın seçimlerden sonra Ankara’ya dönmeyip İstanbul’da kalıcı olacak mı? Aday olmayı düşünüyor mu? CHP’ye, eski kurduğu SHP’ye mi monte etmek istiyor.
Seçimlere 42 gün kala, bunların konuşulduğunu söylersek şaşırmayın. Seçim yaklaşırken, bazı çevrelerin neler yaptıklarını aktarmak istiyoruz.

- Bakırköygazetesi.com’da “Kim bu meclis üyesi” başlıklı bir haber kulisleri hareketlendirdi. eski SHP’li yeni CHP’li Bakırköy Belediye Meclis üyesinin (Kenan Şahin) Florya’da Güverte Restaurantta, Karayalçın’a ‘yeniden SHP’yi canlandırmak amacıyla’ yemek verdiği bilgisi dikkatleri çekti. Bir gün sonra ise öncehalk.com’da “Karayalçın SHP’lilere ‘o talimatı’ verdi mi?’ başlıklı bir haber yeraldı.

Gürsel Tekin’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olduğunu ilk duyuran site olan öncehalk.com’a göre, özetle “2014 Yerel Seçimlerinde, CHP İstanbul’da bir çok bölgede TDH üyelerinin aday yapılmasından sonra, atamayla gelen İl Başkanı Karayalçın’ın ‘SHP kadrosu’ kurmak amacıyla bir araya geldiği yemekte, eski SHP’lilere ‘uyarı ve talimatlar’ verdiği, bol bol üye yazılmasını önerdiğini” belirtirken, ‘Paralel yapı eski SHP mi?” diye soruluyor. Bu durumda Karayalçın’ın, önümüzdeki kongre için şimdiden, eski SHP’liler ile bir güç oluşturmaya mı çalışıyor, soruları gündeme düştü. Eski il yönetiminde görev yapan bir üye şunları söyledi:

“Karayalçın’ın 7 haziran genel seçimlerine asılması gerekirken, kongre çalışmalarına yöneliyor denmişti; biz bunu bir iftira olarak almıştık. Ama, duyurusu çarşamba günü yapılan ve cuma günü gerçekleşen il yönetim kurulu toplantısında her şey ortaya çıkmış. Yedi saati aşan, kavgalar, itirazlar, küfürler, ‘istifa ederim’ diyenlerle geçen gergin toplantıda, ilk defa ‘hayır’ diye el kaldıranlara rağmen Karayalçın’ın bastırmasıyla ‘bölge meclisi’ kurulması kararı alınmış... Bu haber bizleri çok şaşırttı. Bu ‘paralel yapı’ mıdır; gelecek il kongresinin alt yapısını oluşturmak mıdır? Bu yapının tüzüğünü de Karayalçın’ın bizzat kendisinin yazması daha da dikkat çekicidir.”
Karayalçın, İstanbul’a il başkanı olarak gelirken, kafasında geleceğe dönük bazı niyetler mi vardı?

Biz işin başına dönelim:

CHP İstanbul İl Başkanlığına getirilen Murat Karayalçın, toplam 40 kişi olan il yönetim kurulu üyeliklerini Genel Başkan, MYK ve PM üyelerinin önerileriyle oluşturdu. Listesini hazırlarken 14 belediye başkanının ve 39 ilçe başkanının önerdiği isimlerin hiçbirini yönetimine almadı. Dışarıya pek yansımayan bir sıkıntı doğdu. Ancak, ‘önseçim’ kararı nedeniyle rahatsızlıklar kamuoyuna pek yansımadı.

- Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, seçim koordinasyon merkezlerinin açılışları dahil Karayalçın’ın toplantılarının çoğuna katılmadıkları dikkat çekti. Bu arada, Genel Başkanı, İstanbul’daki iki havalimanındaki karşılama, programlarına katılma ve uğurlama geleneğini Karayalçın dikkate almadı. ‘Protokol’ amaçlı bu görev için eski SHP Milletvekili Kenan Sönmez’i Başkan Vekili yaptı. Dr. Gürbüz Çapan’ın yakını Fuat Keskin’i İstanbul örgütünün başına getirdi. 1. bölgenin başına, kendi yaş grubundaki Ali Cihat Işık’ı, 2. bölgeye eski Bakan Azimet Köylüoğlu’nun oğlu Ali Mutlu Köylüoğlu’nu, 3. bölgeye de Konutbirlik’te başkanlık yaptığı dönemdeki yardımcısı Oğuz Soydan’ı getirdi. İl sekreterliğine de arkadaşının kardeşi Şerdil Odabaşı’nı yaptı. Odabaşı, eski il yönetiminde görev yapmıştı; Oğuz Kaan Salıcı’nın ‘sırdaşı’ idi.

Örgütten sorumlu kadro, esasen CHP’yle ve örgütü ile en az 15 yıldır kopuktu. Ali Cihat Işık dışındaki isimler, ne ilçe başkanlarını ne de ilçe binalarının yerlerini bilmiyorlardı. Bir üye bu konuya bize anlatırken “İl Merkezi’nde 2. bölge amiri olarak görev yapan Ali Mutlu Köylüoğlu için Boğaziçi Üniversitesi’nde doktora yapan mühendis ve teknik kafalı bir ismin ‘kırtasiye’ işlerinde değil proje üretiminde yeralması gerekirdi. Gerektiği kadar yararlanılamadığını düşünüyorum” dedi.

- Karayalçın’ın İstanbul’da 27 Martta Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığına getirdiği Recep Bakır ilçe yönetimini oluşturamadığı için görevinden affını istedi. El altından iki ayrı kişiye daha öneri götürüldü, ancak onlar da yönetimi oluşturamadılar. Son olarak Av. Hasan Ömür atandı. Gaziosmanpaşa gibi önemli bir ilçede bir aydır yönetim olmaması bazı il yönetim kurulu üyeleri arasında da rahatsızlık yarattı.

- 1. bölge seçim koordinasyonunda yapılan harcamalarda faturaların mantıksız şekilde yüksek olduğu dedikoduları ‘parti büyüklerine’ kadar ulaştı. Merkez’deki bir toplantıda Ali Cihat Işık’ın getirdiği bazı eski siyasi arkadaşları, mevcut il yöneticileri Yusuf Erciyes ve Şükran Akyol’u hırpaladıkları duyuldu.
İl Başkanının buna kayıtsız kalması SHP’liler için bir ‘koruma’ mıdır. En zayıf koordinasyon merkezinin 3. bölge olduğu, yeterli çalışma ve etkinliklerin yapılmadığı, içersinin bomboş olduğu bir başka eleştiri konusu oluyor. Bu arada CHP’li Avcılar Belediyesi’nde CHP’li 8 meclis üyesinin, Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak’la olan sorunları, ilçe başkanını istifa noktasına getiren gelişmelere il başkanı neden kayıtsız kalıyor? Neden çözemiyor? Adalar’da Belediye Başkanı Atilla Aytaç’la ilçe başkanının kim olacağı sorunu yaşandığı da biliniyor. Daha başka bir sürü sorun varken; bunları çözmek yerine ‘Bölge Meclisi’ oluşturulma kararı başka tartışmaların da habercisi değil midir? Bu durumda ilçe başkanları ‘atıl’ hale getirilmez mi;
ne için ille de ‘arkadan dolanmak’...

Arap, emlakta en çok yereleri seviyorlar

Türkiye, Arap coğrafyası ve dünya gayrimenkul sektörünün geleceğinin tartışıldığı ve yeni işbirliklerinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenecek olan 9. Türk, Arap Gayrimenkul Fuarı ve Arap-Türk Zirvesi dün Hilton Oteli’nde başladı. Her iki etkinlik bugün sona erecek.
Körfez ülkelerinden beklendiği gibi 500 değil, 200 yatırımcının geldiği belirtildi.

Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Azerbaycan İran, Irak ve Umman gibi ülkelerden gelen şirket sahipleri ve üst düzey yöneticileri, gayrimenkul yatırım fırsatlarını değerlendirdi.
Fuar kapsamında düzenlenecek Arap-Türk Gayrimenkul Zirvesi’nde Türkiye, Arap coğrafyası ve dünyadaki gayrimenkul sektörüne genel bakış, fırsatlar ve sektörün geleceği tartışıldı.
Fuardaki gözlemlerimizi şöyle özetleyebiliriz.

- 9. Gayrimenkul Fuarı’nda, Arap kaynıyor. Elinde projelerle İstanbul’a gelen Arap yatırımcılar, inşaat piyasasında daha çok rol olmak istiyorlar. Yerli sektör temsilcileri, “Daha çok Arap yatırımcı bekliyorduk; gelenler de bizi yokluyor. Beklenen rakamlara ulaşılacağını sanıyoruz” diye konuştular.

- Arap sermayederlerin tercih ettikleri yapıların metrekaresinin 3-4 bin doları geçmediği göörülüyor.

- Arap turistlerin en çok merak ettikleri kent İstanbul... ‘Arap pazarı’da ikinci payı Yalova ve Sapanca almaya başladı. Karadeniz’de bölgesi ise yeni cazibe merkezi saılıyor. Özellikle Trabzon Uzungöl’e almış başını gidiyor. Yaz döneminde 48 derece sıcaklığa karşı Araplar yayla serinliği ve deniz istiyorlar.

- ‘Orta sınıf’ Arapların yatırımlar için ilgilendiği cazibe merkezi; Beylikdüzü ve Esenyurt’da odaklanıyor; Ataşehir ve Maslak ise yatırımcılar için pek cazip gelmiyor, denildi.

- Yerli yatırımcıların da endişesi ortaya çıkmış; “İstanbul yağma edilirse, inşaat pazarını kaybederibiliriz.” Çok doğru... Bir inşaat firmasının sahibi “İstanbul’u mahfeden belediye başkanları ve siyasetçilerdir” dedi. Türkiye’ye yurtdışından yatırımcı gelmemesine dikkat çekiyor; “Araplar bizim yerli projelere müşteri getiriyor” diye konuşuyor.

- Bir başka yerli yatırımcı da, şöyle konuşuyor: “ İstanbul’u yok etmeden projeler üretmeyizi, yeşili yok etmeden... Sağlıklı üretim ortaya çıkartmalıyız. Türk ekonomisi için gayrimenkul gelirlerini kaybetmememiz gerekiyor.”

BALIKESİR PROJELERİ

- Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Cannes’teki İmar Fuarına katılarak büyük bir sürpriz yapmış ve projeleri dünya imar yatırımcılarının dikkatini çekmişti. Balıkesir’in Ayvalık’tan Yalova’ya kadar yayılan uzanan projeleri ilk etapta 4 milyar doları bulacağı söyleniyor. Uğur, önümüzdeki ay yabancı yatırımcılarla görüşecek.