FETÖ’nün yaptığı vergi denetimleri yenilenmelidir

Vergi mahkemelerinde dava açanların çoğu, FETÖ’nün hâkimleri ve bunların belirlediği bilirkişilerin marifetiyle davaları kaybetmiş, terör örgütü bu yolla birçok şirketi batırmıştır.

Yapılacak yasal düzenleme ile Maliye Bakanlığı bünyesinde, gerçek vergi müfettişlerinden oluşturulacak komisyonlar kurulmalıdır. Bu komisyonlarda zamanaşımı gözetilmeksizin, FETÖ ilişkisi nedeniyle görevden alınan vergi müfettişleri tarafından düzenlenmiş olan tüm vergi inceleme raporları, nasıl sonuçlandığına bakılmaksızın tekrar değerlendirilmelidir:

1. Açıkça hukuka aykırı olanlar yok hükmünde sayılarak, mükelleflerin tüm hakları güncel değeriyle iade edilmelidir.

2. Yeniden inceleme yapılmasına gerek duyulanlar, şirketlerin de rızası alınarak incelenmeli; mükelleflere tekrar uzlaşma, dava açma vb. haklar tanınmalıdır.

YMM Bahri TURGUT - Maliye Bakanlığı, eski Hesap Uzmanı

GÜNÜN SÖZÜ

“Emperyalizm, dünya zenginlerinin fakir halklar üzerine çullanmasıdır. Emperyalizm ile savaş işbirlikçilerle savaştır. FETO örgütü; emperyalizmin ulus devlete karşı, ulus devlet içindeki örgütlenmesidir.”

Bülent ESİNOĞLU

NORMALLEŞMEDEN ANORMALLEŞMEYE

15 TEMMUZ’dan bu yana, iktidar ve MHP kendi pozisyonlarını tahkim ediyorlar. İktidar hayal bile edemeyeceği yetki ve uygulama kabiliyetine, KHK’larla kavuştu, her gün biri yayınlanıyor. Sistem hallaç pamuğu gibi atılıyor.

Bir hukukçu okurumuzun söyledikleri ilginç: “15 Temmuz kalkışması sonrası, OHAL ile yasama yürütmeye ciro edilmiş gözüküyor. Şu gerçek ki, iktidar kanadı, 15 Temmuz’un hemen ertesinde fevkalade hazırlıklı olduğu anlaşılan bir ajandayı gündeme aldı” diyor. Hükümet, 15 Temmuz’un hemen ertesinde, fevkalade hazırlıklı olduğu anlaşılan bir ajandayı gündeme aldığı doğru... Kılıçdaroğlu bir gazeteciye “2-3 kişi karar alıyor, haberimiz olmuyor” diye eleştiride bulunuyor. Aynı zamanda, parlamenter sistemin fiilen devre dışı kaldığının, kamuoyuna doğrudan itirafı mahiyetinde değil mi bu sözler! Hükümet sözcüsü bir yıl içinde bütün bürokratik kademeleri ‘normalleşme’ başlığı altında yeniden yapılandıracaklarını açıkladı. 15 Temmuz’a kadar yaşanan ‘anormalleşme süreci’nin maliyeti de anamuhalefetin üzerinde kalmış gibi... Ama dünkü Kılıçdaroğlu-Yıldırım görüşmesindeki iyi niyete dayalı sözler dileriz bizi yanıltır. Geçmiş anayasa görüşmelerindeki gibi ‘kazık’ yemez CHP.

FETÖ MÜ, YOKSA TSK ÜZERİNDEN TÜRK MİLLETİ Mİ CEZALANDIRILIYOR

- ASKERİ okullarda sorun yok! Sorun FETÖ’cülerin okula sızmasını engellemeyen yetkililerdir! Uyarılara kulak asmayanlardır! Askeri okullar kimindi? Biz biliyoruz ki, askeri okullar devletin okullarıdır. Peki, askeri okullar FETÖ’ye ait olmadığı halde niye kapatıldı? Şimdi, devletin mal varlığına el konmuş olmadı mı? FETÖ mü cezalandırılıyor, yoksa Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden Türk milleti mi? Darbe girişimi bu işe de bahane yapılıyor olmasın?

Engin DEMİRKOLLA

- KOMUTANLAR, edebiyatçılar, sanatçılar, cumhurbaşkanı, başbakanlar, bakanlar yetiştirmiş, tarihi ABD’nin tarihinden daha eski tam tamına 243 yıllık bir eğitim ve öğretim kurumu olan Heybeliada Deniz Lisesi’ni nasıl kapatırsınız!? Türkçenin en büyük şairi Nâzım Hikmet’in ve yere göğe koyamadığınız Necip Fazıl Kısakürek’in de Deniz Lisesi’nden mezun olduğunu biliyor musunuz? Bu yapılanın darbecilikle mücadele olduğuna kargalar bile güler.

Türker ERTÜRK

BİLİYOR MUSUNUZ?

- CHP’nin, Ankara’daki meşaleli ‘Cumhuriyet ve Demokrasi Yürüyüşü’nün bugün 19.30’da Altındağ ilçe binasından Birinci Meclis’e doğru gerçekleştirileceğini; İzmir Gündoğdu mitinginin de 4 Ağustos Perşembe günü Gündoğdu Meydanı’nda yapılacağını...

- ESKİ YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun, “667 sayılı Olağanüstü Hal (OHAL) KHK’sının, yürütülen sürecin hukuksuz bir temele oturup çökmemesi için, muhalefet tarafından mutlaka Anayasa Mahkemesi’ne taşınmalıdır” açıklamasını yaptığını...

- SON yılların büyüyen firmalarından Çelikler Yatırım Holding’in, Ankara’da Rixos tarafından işletilen eski Büyük Ankara Oteli’nin adının bu kez ‘Grand Ankara Oteli’ olarak değiştirilmesinin dikkat çektiğini...

Hablemitoğlu ve ‘Köstebek’ kitabı

3 KASIM 2002 seçimlerinden hemen sonra öldürülen, Ankara Üniversitesi Devrim Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Necip Hablemitoğlu; yaşamı boyunca başta Fethullah Gülen cemaati olmak üzere İslami cemaatler, küresel ve yerel tarikatlar, yabancı vakıf ve yapılanmaların dünyadaki ve Türkiye’deki faaliyetleri üzerinde akademik çalışmalar yürüten bilim bir insandı. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinden hemen sonra cinayetin işlendiği dönemde, Hablemitoğlu’nun çalışmaları Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan Fethullah Gülen’in ele başı olarak yargılandığı Ankara 2 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne sunulan iddianamenin ana iskeletini oluşturmuştu.

Hablemitoğlu’nun öldürülmeden hemen önce tamamladığı ve yayınlatmaması için tehdit edildiği ve yayınlanması engellenen ‘Köstebek’ kitabında; Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından son birkaç yıldır yasadışı faaliyetlerinin farkına varılan ve 1990’ların sonlarından itibaren, ülkenin devlet mekanizması ve sanat-bilim-medya çevresince başta Türk dili konuşan ülkelerdeki okulları olmak üzere “Türklüğü yayan bir irfan merkezi” gibi anlaşılan/anlatılmak istenen Fettullahçılığın, ‘cürüm işlemek için kurulan bir teşekkül’ olarak emniyet ve silahlı kuvvetlerdeki faaliyetlerini anlatıyor. ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin devamlılığı için Fethullahçı yapılanmanın hem laikliğe karşı işlenen suçlar, hem de organize suçlar kapsamına alınması ve yargılanması acilen gereken bir oluşum biçiminde değerlendirilmesi gerektiği’ belirtiliyor.

MESAJ PANOSU

- İSTANBUL başta olmak üzere diğer illerimizde de şehrin en değerli arazilerine sahip onlarca dönümlük kışla ve okullar ne olacak?... Kentsel dönüşüm konusunda sicili bozuk olan AKP söz konusu olunca rant darbesi mi yapılıyor korkusu yaratıyor. Bu alanlar ‘Demokrasi ve Özgürlük Meydanları’ olsun.

Gürsel TEKİN

- KANUNLARLA kurulan ve güvence altına alınan kurum ve kuruluşların, örneğin “askeri okulların ve benzeri kurum ve kuruluşların Kanun Hükmünde Kararnamelerle kapatılması ve benzeri kararların alınması” mümkün ve geçerli değildir.

Erdem AKYÜZ