‘Demokratik açılım’ yağmalanıyor

PROF. Dr. Sema Kalaycıoğlu, “IŞİD karşıda hem satır hem sopa hem de bomba ile bekliyor. Ama bana göre havuz ile sopanın da artık ‘kırk katır veya kırk satır’dan bir farkı kalmadı. Bizi bu noktaya getirenler bunları keşke düşünseydi” diyor.

Haberin Devamı

Evet, havuz belli oldu, ya sopa?
Cevap vermeden önce dünkü Hürriyet’te Fehim Taştekin’in ‘Öcalan Kantonu’ başlıklı yazısının konunun daha iyi anlaşılması için mutlaka okunması gerekir.
Rojava neresidir, Türkiye ili sınırdaşı olan üç özerk bölgesi (Afrin, Kobani, Cezire) kaç kilometredir, (yaklaşık 700 km), özerkleşme süreci nereye varacak?
Biz de soruna açıklık getirmek için ‘demokratik açılım’dan başlayarak bir diplomat-siyasetçi ile konuşalım.

‘İLKEL TERÖRİST’

- Türkiye tezkereye bile bile lades mi yapıyor?
AKP ve yandaş takımının anlayamadığı, müzakere denilen süreçlerin, belli bir entelektüel ahlak ve moral altyapıya dayanması sorumluluğunun/zorunluluğunun, ‘ilkel terörist’ hareketlerde bulunmadığı gerçeği... AKP, uluslararası kayıtlara, en kanlı terör örgütlerinden biri olarak geçen bir ‘kalkışmanın’ siyasi değil silahlı temsilcileri ile kendine göre bir barış ‘kotarmaya’ çalışıyor. ‘Yüz görümlüğü’ için her gün yeni bir şey isteyen ‘gelin nazlanması’na, bir de olmazsa, sokakları ateşe veririz pervasızlığını ekleyin...
Müzakerenin taraflarından biri bu zihniyet, diğeri de devletin demir çekirdeğinde bulunan yetkililer... Anayasa’ya ve kanunlara aykırı olarak başlattıkları görüşmelere yasal bir kılıf uydurdular, bir de kararname çıkardılar, bakalım ne kadar yararı olacak!
- Peki nereye gidiyoruz. ‘Yeni Türkiye’nin dayanılmaz cazibesi midir olanlar?...
Bu soru önce son olaylara bakmayı gerektiriyor. Kobani’yi bahane edip ortalığı yangın yerine çevirdiler ve onlarca insan öldü, yaralı sayısının da yüksek olduğu söyleniyor. Maddi zarar henüz tespit edilemedi, nerede duracağı da şimdilik bilinmiyor. Bazı illerde sıkıyönetim ilan edildi... ‘Mahpus’ hakları gereği, bayramda yaptığı ziyaret sonrası, ‘kardeşi’, ‘Terörist başı 15 Ekim’e kadar süre verdi’ demiş, (ne süresi ise) arkasından yeni kalkışma provaları başladı. Yakıyorlar, yıkıyorlar, bayrağa saldırıyorlar, büstleri yıkıp, milleti tahkir ediyorlar.

Haberin Devamı

AYAĞI BOŞA BASTIRMAK

Kobani’de savaşmak için silah istiyorlar; silah verilirse arkadan neler isteyecekler kestirilemez ama, bu ‘verme’ durumu devam ederse, yeni yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir ‘eşbaşkanlık’ odası da isterler!
Demokratik açılım, müzakere, iddialı kavramlar, hangi zemine oturduğu bilinmiyor. İkide bir sokakları ateşlemek, bu kavramların ruhuna aykırı ama karşındaki zihniyeti tahlil edemezsen, ayağını boşa bastırırlar.
- ‘Açılım’ nereye gidiyor?
Terörden, silahtan beslenen bir yapıyla yapılacak ‘açılımlar’, demokrasiye hizmet etmez, tam tersine demokrasiyi yağmacıların emrine verir ki, bugün ortada olduğu gibi kaba bir yağmacılık ile karşı karşıya kalırsınız...
- Öcalan 15 Ekim’e kadar süre vermişti.
Anlaşılan öne çektiler. Çerçeve kanun ve ona ilişkin tuhaf bir kararname ile bütün istediklerini alıyorlar. Neredeyse, yeni bir ‘ne istediler de vermedik’ durumu var. Buna rağmen çoluk çocuğu sokaklara saldılar. En acısı Atatürk’ün büstünü tekmeliyorlar, ambulanslara saldırıyorlar, otobüsleri yakıyorlar...

Haberin Devamı

TSK VE ÇAKMA ORDU

- TSK’nın konumu?
Kıymeti Erdoğan tarafından iyice anlaşılmaya başlandı galiba. TSK güney sınırlarımızda pozisyonunu güncelliyor. Esas mesele, Irak işgali ile iyice hırpanileştirilen Ortadoğu’da, demokratik kurumların ve devlet geleneğinin ve en önemlisi, TSK’nın ne kadar önemli olduğu gerçeği... Bugünleri planlarken Türk ordusunu çökertmeye çalışanların ve işbirlikçilerinin, bugün devşirme Hıristiyan yağmacıları ile ortaklık yapan sözde cihatçıların ’çakma ordusu’ karşısında telaşa kapılmaları bölge tarihinin ibretlik ironilerinden biri olarak kayıtlara geçiyor.
- Kürt tarafı için ne denilmesi gerekiyor.
Esad ile anlaşıp, ‘sözde kanton’ denen yapılar kurarak durumdan ‘otonom’ yapılar çıkarmaya çalışan Kürtçü siyaset ağaları, Türkiye’den silah ve lojistik destek istiyorlar. Bahane ile bölgeyi karıştırıp bütün Türkiye’de ‘ayaklanma’ çağrısı yapıyorlar. IŞİD denen ‘Frenkeştayn’ kendisine biçilen, Ortadoğu’yu şekillendirme rolünü oynarken, neredeyse bizim köylere, mücavir alanlara yerleşiyor.

Haberin Devamı

Günün sözü

“HSYK’nın hali ne olacak!? Bilen bir siyasi parti yok. İşte demokrasinin hali!”
Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU

Kanser hastaları sahte ilaca muhtaç edildi

“BEN İlyas Yıldırım, eşim Şenay Yıldırım 1976 doğumlu 3 çocuk annesi, kanser hastası. Vesanoid isimli ilacı kullanıyoruz. Kanser tedavisinde kemoterapi alırken, daha önce sigorta karşılıyordu, makul bir fiyata (10 TL) alıyorduk. Devlet ilacı vermeyi kesti. Kocaeli’nde oturuyorum. Umuttepe Hastanesi’nde tedavimiz devam ediyor. Sadece bizim hastanede 130 kişi aynı hastalıktan tedavi için bu ilacı bekliyor. Bir-iki kez yurtdışından getirttik, Almanya’dan 2 kez aldım, 800 Euro verdim. 3 ayda bir ilacı almak zorundayım. Devamlı yurtdışından alacak gücümüz yok. Devlet neden desteği kesti? Piyasada ‘boyalı ilaç’ denilen sahte ilaç haberleri çıkıyor zaman zaman... ‘Sahte kanser ilacı’ haberlerinde Türkiye’de sahte kanser ilacı imalatının yapıldığına dair bir tespitin bulunmadığı, sahte kanser ilaçlarının daha çok yurtdışından getirildiği yazıyordu.
Sahte kanser ilaçlarını satarken, gerçek fiyatlarından %20 daha ucuza satıldığı söyleniyordu. Ne yapalım hasta yakınları olarak? Denize düşen yılana mı sarılsın?”

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

ÜLKÜ Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un son olaylar üzerine, “Ülkücü hareket, nefsi müdafaa hakkını muhafaza etmektedir ve gerektiğinde kullanılması noktasında hiçbir tereddüt yaşamayacaktır. Ülkücü hareket, kendi iradesiyle ve kendi yazdığı senaryoyu, vakti zamanı geldiğinde sahneye koyacaktır” açıklamasını yaptığını...

MESAJ PANOSU

- AYNAYA bakma zamanını lütfen bir daha kaçırmayınız!
Bu Türkiye sizin seçiminizdir.
Dr. Erdal ATABEK
- SAMANIN bile ithal edilir olduğu ülkemizde mera, çayır, yayla ve kışlalar, Tayyip Erdoğan’ın onayladığı torba yasa ile kentsel dönüşüme açıldı. Salim YAVAŞOĞLU
- KRİZ kaçınılmaz, zamanını kestiremem. AKP dış borca çözüm bulamaz; zira ekonominin dış açıkları yapısal hale gelmiştir.
Prof. Dr. Korkut BORATAV

Yazarın Tüm Yazıları