CNN TÜRK’e uygulanan cezanın dayanağı yok

RTÜK, Diyarbakır Baro Başkanı’nın yayın akışı içinde sarf ettiği sözlerden dolayı CNN TÜRK’e ağır para cezası uygulamış...

Haberin Devamı

Diyarbakır Baro Başkanı, terör örgütü ile ilgili değerlendirmede bulunurken, propaganda mahiyetinde kabul edilebilecek sözler sarf ettiği için, hakkında terör örgütü propagandası yapmaktan soruşturma başlatıldı ve ön tedbir olarak yurtdışına çıkış yasağı uygulanmasına karar verildi.Başkan’ın sadece bir cümlesi nedeniyle, yayın kuruluşunun cezalandırılmasının kanuni ve hukuki dayanağı tartışmalı.Ceza gerekçesinde ileri sürülen, “yayınlar, terörü övemez, teşvik edemez, güçlü gösteremez” vs. hususları, RTÜK Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen yayın ilkeleri arasında sayılmış.Aynı maddede düzenlenen diğer yayın ilkeleri arasında, anlatım özgürlüğüne, iletişim ve yayında çoğulculuk esaslarına da vurgu yapılıyor.Cezaya neden olan programın konusu münhasıran terör örgütünün mahiyeti hakkında değil; Çözüm Süreci’nin geleceği tartışılırken, Başkan’ın, etnik terör hakkında yaptığı anlık bir değerlendirme söz konusu... Yayıncı kuruluş ve programın moderatörünün bir dahli olmadığı gibi, alabilecekleri bir tedbir de bulunmuyor. Konukların kimlikleri ve ifadeleri bakımından program öncesinde yapılacak bir filtreleme, aynı kanunun aynı maddesinin bir üst fıkrasında düzenlenen çoğulcu yayıncılık ilkesinin ihlali sayılabilir. Kanun, aynı maddesi ile birbirini nakzedecek uygulama ilkelerini birlikte düzenlemiş. İfade özgürlüğü konusu ise meseleyi daha da tartışılır hale getiriyor. Baro Başkanı’nın sarf ettiği sözler artık, siyasi parti mensuplarının günlük terminolojisinde yer alıyor. Aynı mahiyette olmak üzere, cezaya konu terör örgütünün kurucu ve mahkûm liderinden, her türlü yayında (TBMM ve Meclis TV’de) ‘Sayın’ sıfatı ile bahsediliyor. Bu beyanlara karşı RTÜK’ün hangi müeyyideyi uyguladığı bilinmiyor.İlgili kanunda müeyyideler, yayın ilkeleri bakımından, kademeli olarak ve uyarıdan başlamak üzere düzenlenmiş (uyarı, durdurma, iptal).Ceza sorumluluğunun şahsiliği ve başlatılmış bir cezai soruşturmanın varlığına rağmen, yayın kuruluşuna da kademeye riayet etmeden, abartılı ceza tatbik etmek, yasal dayanak bakımından müphem görünüyor...Sühan ÖZKAN

 

Haberin Devamı


TBMM yasama organıdır

 

Haberin Devamı


VEKİLLERDEN beklediğimiz ülke sorunlarına çözüm için çalışmaları...Ancak, onlar daha ilk adımda elma, baklava, katmer, peynir ile başladılar güne...  Bunu görünce, KPSS için bir soru yazmak geldi aklıma...Türkiye Büyük Millet Meclisi nedir? Doğru şıkkı işaretleyin. a) Baklavacı b) Semt pazarı c) Katmerci d) Manav e) Hiçbiri!Nazan MOROĞLU-İKKB Koordinatörü

 


Asgari ücret tespiti karakolda bitecek gibi

 


NE zaman asgari ücrete yüksek zam gündeme gelse, işverenler “ilave maliyet yaratır, işten çıkarılmalar başlar, kayıt dışı istihdam artar” gerekçesiyle hep karşı çıkar. AKP hükümetinin yılbaşından itibaren asgari ücreti bin 300 liraya çıkarılacağını açıklaması üzerine işverenler yine aynı gerekçelerle seslerini yükseltmeye başladı. Asgari ücret zammında kahrolası işsizlik bir koz olarak kullanılıyor. İşverenlerin öne sürdüğü gibi işten çıkarmaların önüne geçilmesi, kayıt dışılığın önlenmesi için hükümet tarafından bir takım düzenlemelerin hayata geçirilmesi kaçınılmaz. Ne gibi mi? SSK’nın işveren primlerinde indirime gidebilir, bazı teşvikleri hayata geçirebilir. Asgari ücretten vergi kesintisi kaldırılabilir.Ancak bir gerçek var ki açlık sınırının bin 380 lira olduğu günümüzde net bin liralık asgari ücretle nasıl yaşanılır?Asgari Ücret Tespit Komisyonu, TÜİK’in önerdiği rakamlara da itibar etmiyor. TÜİK geçen yıl brüt bin 425 lira önermesine karşın, yeni ücret brüt bin 201 lira oldu.Son 33 yılda 9 kez oybirliği ile yani işçi-işveren ve hükümetin onayı ile asgari ücret belirlendi. Umulur ki, bu kez işçinin beklediği ücret çıkar.Şükrü KARAMAN

 

 

Haberin Devamı

Kocasakal’dan CHP manifestosu

 


İSTANBUL Barosu Başkanı Ümit Kocasakal adının CHP Genel Başkan adayları arasında sıkça geçmesi üzerine düzenlediği basın toplantısında görüşlerini açıkladı.CHP’yi Atatürk’ün siyasal mirası olarak gördüğünü belirten Kocasakal, 10 sayfalık açıklamasında, CHP’nin Cumhuriyet ve rejime ilişkin geleneksel duyarlılığındaki aşınma olduğunu söyledi.m CHP ayağa kalkmadan, Türkiye ayağa kalkamaz. m CHP özüne, gerçek kimliğine dönmeksizin, başkalarına benzemeye çalışarak iktidar alternatifi olamaz. m CHP’nin ihtiyacı olan şey öncelikle ‘kişi’ veya ‘kişiler’, ‘kurtarıcılar’ değil, sağlam bir fikir ve kimliktir. m BU fikir ve siyasal kimlik, CHP’nin özünün, tarihinin, kuruluş ilkelerinin simgeleştiği ‘altı ok’ta  zaten mevcuttur.Kocasakal, “CHP, Atatürk’ün siyasal bir mirasıdır. CHP’ye oy versin vermesin, tüm yurtseverlerin bu mirasta hissesi vardır. CHP’nin, belli kişi veya kişilere, ‘kurtarıcılara’ değil, öncelikle ideolojik bir netliğe, doğrultu tutarlılığına, yön duygusunu yeniden kazanmaya, yitirdiği kurumsal, siyasal hafızasını geri kazanmaya, zengin tarihinden, köklerinden kuvvet alacak fikri bir tazelenmeye ihtiyacı vardır” dedi ve sonunda şöyle konuştu:“Hiçbir hareketin içinde yer almayacağını, destek vermeyeceğini, ittifaklar içinde de bulunmayacağım... Buna karşılık, bu ilkeler etrafında oluşacak her türlü hareketi ve bunları temsil edip egemen kılmaya çalışacak olanları büyük bir heyecanla ve kuvvetle destekleyeceğim... Her durumda fikir ve ilkelerimden asla ödün vermeksizin bulunduğum her alanda mücadeleyi sürdüreceğimi, kamuoyuna açıkça beyan etmekteyim.”

 

Haberin Devamı


Biliyor musunuz ?

 

‘KÜÇÜK Adamlara Büyük Oyunlar’, ‘Banu Avar’la Konuşma: Kültürel Soykırım’, ‘Mentollü Lârva’, ‘Karaca ve Sihirli Orman’ gibi kitapların yazarı Ömür Kurt’un kitaplarını TÜYAP’ta yarın 14.00’te Doğan Egmont standında, pazar günü de Özyürek Yayınları standında imzalayacağını.. 

 


MESAJ PANOSU


TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, oda yöneticilerinden Ali Hakan ve odanın avukatı Gökçe Bolat Cumhurbaşkanlığı sarayının öyküsünü kitap haline getirdiler. ‘Kaçak Saray/Kibir, İsraf, Hukuksuzluk’ adlı kitap, Kırmızı Kedi Yayınları’ndan yarın çıkıyor. Kitapta, Atatürk Orman Çiftliği’nin Kaçak Saray’a dönüştürülmesi, bu talana karşı Mimarlar Odası’nın verdiği hukuk mücadelesi anlatılıyor.

Yazarın Tüm Yazıları