Bombacı Çanakkale’de kundakçılar İmralı’da

GENELKURMAY, Çanakkale muharebelerine ait belge ve fotoğraflar yayınladı...

Haberin Devamı

Bir tanesi yürek kabartan özellikler taşıyor. Kimlik bilgileri yok, resminin üzerinde sadece ‘gönüllü bombacı’ yazıyor, 13 yaşında bir çocuk delikanlı... Ağaçların önünde, sol eli arkada, sağ eli ceket düğmelerinin üzerinde, ne yaptığını bilen bir kararlılıkta duruyor. Başında serpuş (Laz başlığından bozma gibi), ayağında çarıklar, dizlerine kadar dolaklı...
Akıbeti meçhul, mezarı bilinmiyor. İmralı’ya, talep doğrultusunda yeni mahkûmlar naklediliyor, aralarında, ‘Tuzla katliamı’na (5 yedek subay adayı öldü), Çetinkaya mağazasını kundaklamaya (5 kadın, 1 çocuk toplam 11 kişi öldü) katılanlar olduğu söyleniyor.
Hepsi, vatanı bölmeye yönelik suçlardan müebbede mahkûm; artık sekreterliğe terfi ediyorlar, İmralı’da devlet ile barış müzakereleri yapacaklar, Türkiye ve bölgeye, huzur ve demokrasi getirecek çalışmalara katılacaklar... Dünyanın en konforlu ada hapishanesinde Türkiye ve bölgenin yol haritasını çizecekler..
Vatan savunmasına 13 yaşında katılan ‘gönüllü bombacı’, Anafartalar’da bir yerlerde yatıyor olmalı, mezar taşı bile yok. Adı bilinmeyen çocuk kahramanımızı şükranlarımızla anıyoruz.

Haberin Devamı

Atatürk Diyanet’i kurmasaydı, Görmez orada olmayacaktı

Gazi’den korktukça siniyorlar!


GEÇEN cuma günü camilerde Çanakkale’de kazanılan savaş başarıları ve savaşta yaşamını yitiren şehitlerimiz görkemli bir cuma hutbesi konuşmasıyla anıldı. İstiklal Marşı şairi M. Âkif Ersoy da övgüyle anıldı. Savaşa komuta eden komutanlar anılmadı. Savaş kendi kendine mi kazanıldı, bu savaşın komutanı yok muydu? Hazine’den en büyük payı alan Türkiye Cumhuriyeti’nin Diyanet İşleri Başkanlığı savaşın komutanı ve kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsetmekten bilerek ve isteyerek kaçınmıştır. (Aynı şekilde Erdoğan ve Davutoğlu da Çanakkale Savaşları’nın yıldönümü nedeniyle Atatürk’ün adını anamıyorlar!)
Kurtuluş Savaşı komutanı ve kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurucusunu inkâr eden, Hazine’den aldığı en büyük payı hak etmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kınıyorum ve bir Müslüman olarak hakkımı haram ediyorum.

Haberin Devamı

Tacettin KORKUT

RUSYA KRİZİ


Turizm alarm veriyor

RUSYA’daki ekonomik kriz nedeniyle bu ülkeden beklenen turizm hareketinde olası düşüşün % 20’lere ulaşabileceğinden korkuluyor. Turizmcilerin gözü, yarın başlayacak olan MİTT Moskova Turizm Fuarı’nda. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Antalya ekonomisinde ‘turizmde ne olacağı’nın konuşulduğunu belirterek “Turizm alarm veriyor” diyor.
Çetin, şöyle konuştu: “Yaz sezonu için yapılan rezervasyonlarda henüz net bir tablo yok. Bu yıl gerek Rusya’nın ekonomik durumu gerekse diğer nedenlerle durum alarm vermeye devam ediyor. Umarız ki, korktuğumuz gibi bir durum olmaz. Ama yine de herkesin bu konuda dikkatli olması gerekiyor.
Turizme uçak ve akaryakıt desteği konusunda Sayın Başbakan açıklama yaptıktan sonra henüz durum netleşmedi. Uçak ve akaryakıt desteği önemli, ama uçağa değil, koltuğa destek verilmesi gerekiyor. Ayrıca bu yıl 2 aylık bir destek de yetersiz kalabilir. Açıklanan destek nisan ayından itibaren başlamalı ve duruma göre uzatılmalıdır. Ayrıca Rusya ile ruble üzerinden ödeme anlaşması ve pasaport uygulamalarında kolaylık da düşünülmelidir. Kimlikleriyle Türkiye’ye giriş yapabilmeleri sağlanmalı. Seyahatlerini daha kolay yapabilir duruma getirmek Türk turizmi için uygun olacaktır.”

Haberin Devamı


'Topbaş midemiz ağzımıza geliyor'


İSTANBUL’da bu sene son 28 yılın en ağır kışı yaşandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu kış şartları ile mücadele kapsamında oldukça yoğun bir şekilde tuz kullandı. Fakat kullanılan bu tuzlar tüm yolları kullanılamaz hale getirdi. Yollar adeta köstebek çukuruna döndü. Sürücüler bu çukurlardan kaçmak için yollarda slalom yaparak araç sürerken birçok kaza yapıyorlar. İstanbul’da yolların bu durumu ciddi bir şekilde can ve mal güvenliğini tehdit etmeye başladığını, Sayın Kadir Topbaş bizim girdiğimiz sokaklarda bir kontrol yaptırırsa milletin sıkıntısını ve sokakların halini daha iyi anlamış olabilir.
Midemiz ağzımıza gelmez. Sürücü, çukura girmemek için zikzak yaptığında oluşan ölümlü kazaların bilançosu ortaya çıkarılırsa her şey apaçık anlaşılır.

Haberin Devamı

Sayın İslam’a bir not daha...

"BİZ Balıkesir’den İlknur ve Murat Demir çiftiyiz. ‘Elazığ istismarcılarını iki yıl önce gündeme getirdiğimizde sorumluları kimler korudu? Eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin dosyaların üzerine neden gitmedi? Bakan Ayşenur İslam eski dosyaları açmalıdır” (14.03.2015) başlığını içeren yazınızı okudum. Bizler de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndaki ‘paralel yapı’ mağduruyuz. Balıkesir’deki paralel yapı üyelerini bilmeden bakanlığa şikâyet ettiğimiz için başımıza gelmeyen kalmadı. Koruyucu ailelik yaptığımız çocuklar (Sıla ve Ali) elimizden alındı. Bize yapmadıklarını bırakmadılar.
Bu konuda çeşitli defalar basında yer aldık... Aile Bakanlığı’ndaki paralel yapılanmanın karşısında dik durdum. Mahkemeleri kazanmama rağmen çocuklarımı vermediler. Müfettişleri geldi, hakkımda olumsuz rapor tuttular hepsini savcılığa verdim. Bakanlığın bize yardımcı olmasını diliyoruz.”

Haberin Devamı


Sokak hayvanlarını koruyalım da hijyeni ne yapacağız?

HAYVAN hakları meselesinde köpek probleminin siyasi yönü ön plana çıktığı için yetkililer yeterli tedbir almaktan korkuyorlar. Tabii ki hayvanları koruyalım ama, bunu yaparken tedbirler ön plana çıkarılmalı ve ihmal edilmemelidir.
Evde köpek beslemek yaygınlaştı, hatta bir bakıma neredeyse statü meselesi haline geldi. İnsanlar köpeklerle çok yakınlaştılar, bebekler köpekle yatıp kalkıyor, köpek insanların elini yalıyor, o ellerle yemek yiyorlar, kesinlikle de yıkamadan yiyorlar, inkar etmesinler, görüyorum. Köpekleri ağızlarından öpüyorlar. Her taraf köpek kılı, yazın da pire meselesi var. Ben Türkiye’de ilk kez kalpte EKO’yla köpek kisti teşhis eden bir hekim olarak bu tehlikeye karşı insanları ikaz etmeye çalışıyorum.
Sokaklar köpek pisliği dolu, bazen kazara üstüne basıveriyorsunuz, hijyen kalmadı.
Tabii ki mama tüccarları da köpek besleme reklamlarını artırdıkça artırdılar, internette bebek köpek iç içe görüntüleri mama sanayiine hizmet etmektedir. Zaten zavallı hayvanlar doğal gıdayı yiyemiyorlar, içgüdüsel olarak yemek kokusuna ve kemiğe koşsalar da kokluyor, fakat geri gidiyorlar. Yani bu işin çok büyük bir ticari yönü de var. Suadiye’de gece geç vakit sokağa çıkamazsınız, sürüyle sokak köpeği var. Ayrıca çocuğa hediye olarak satın alınıp, bakamayıp sokağa atılan köpekler de sokak köpeği sürüsüne katılmış. Saldırgan köpeklerin de kaç çocuğu parçaladığını basından izlemeye devam etmekteyiz. Bütün yurtta köpeklerin çocukları parçaladığı haberlerini, kuduz haberlerini duymadık mı? Saldırgan köpek edinme de kesinlikle yasaklanmalı ve bunun cezai müeyyidesi olmalı ve de uygulanmalıdır.
Önceki gün iki hekimin özene bezene yetiştirdikleri, doğaya saygılı değerli evlatları hayvan sevgisi yüzünden köpeklerce parçalandı. Yazık değil mi? Çocuk köpeklerin ne kadar aç ve saldırgan olduğunu fark edememiş, çok yazık. Ne büyük felaket. Çok üzüldüm, Allah dayanma gücü versin.
Yetkililer reaksiyonlardan korkmadan sokak köpekleri için ne yapılacaksa bir an önce, yapsınlar artık, daha fazla kurban vermeyelim. Bu mücadelede kısırlaştırma ile sayılarını mı azaltırlar, köpek barınaklarını mi çoğaltırlar bilemem. Ama durum çok ciddidir, bir an önce radikal tedbir alınmalıdır. hemen yarın bu işe başlanmalıdır.
Acılı meslektaşlarıma tekrar baş sağlığı dilerim.
Prof. Dr. Siber GÖKSEL- Emekli hekim, Öğr. Üyesi)

Yazarın Tüm Yazıları