Araplar, Lawrence’ı neden sever!

ARABİSTANLI Lawrence, 20. yüzyılın ünlü bir İngiliz casusudur.

Haberin Devamı

1916-1918 arasında Araplarla iş tutmuş... Osmanlı İmparatorluğu’na karşı, Arapları kışkırtarak isyana teşvik etmiş... Osmanlı askerlerini arkadan vuran Arapları eğitmiştir. Osmanlı’ya verdiği zararlar nedeniyle Fransızlardan da, ‘Lejyon Nişanı’ almış bir emperyal ajandır. Lawrence, kendisine hayran, Arap kabileleri arasında onların hayat tarzlarına uygun yaşamış, bedevi kıyafetleri giymiş, Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in, ki kendisi Osmanlı askerini en gaddarca katleden Arapların başında gelir, oğlu Faysal’ın hediyesi deve ile dolaşmış orijinal bir kimlik olup cinsel tercihleri konusunda da hakkında muhtelif rivayetler vardır.
Cumhurbaşkanı, Marmara Üniversitesi yeni akademik yıl açılış töreninde, muhalif unsurları, Lawrence’çılıkla suçladı ve yeni Lawrence’ların her yerde görülmeye başladığını ileri sürerek, uyarılarda bulundu...
Haklıdır... Lawrence, Osmanlı’nın Arap Yarımadası’ndaki hezimetinde rol oynamış bir İngiliz casusudur... Ama gözden kaçırılmaması gereken bir gerçek de, 1900’lerin başından bu yana, taze bir deve sütü kadar saf olarak ortada durmaktadır. Kadim medeniyetin çocukları olarak Araplar, ki bugün Türkiye’den medet umduklarını, bizzat Cumhurbaşkanı söylemektedir. Osmanlı’yı arkadan vururken, bir İngiliz’in aklına, neden saf bir genç kız gibi uymuşlardır. Bir başka deyişle Lawrance, Arapların gazozuna ilaç mı atmıştır?
Bugün Osmanlı’yı ihya etmeye çalışanlar, Arapları kandıracak yeni bir Lawrence’tan veya Lawrence’lardan kendilerini ve Türkiye’yi sakınacak tedbirleri almak zorundadırlar...

Haberin Devamı


GÜNÜN SÖZÜ

“Takdir seslerini dostlarınızın alkışlarından değil, muarızlarınızın kin ve garaz dalgalarından alabiliyorsanız eğer, yolculuğunuz çetin ama yaşamaya değer olacaktır.”
İsmet İNÖNÜ


Araplar, Lawrence’ı neden sever
Prof. Dr. Alper Demirbaş ve Tulûhan Tekelioğlu hastalarla birlikte.


‘Yeni Hayat’a hoş geldiniz!

ANTALYA’da Altın Portakal Festivali özel gösteriminde ‘Yeni Hayat’ belgeselini izlerken, başlangıçla bitiş çizgisinde, bir an içinde yaşama veda edebilecek insanların yeniden doğumuna tanıklık ettik. Gülmekle ağlamanın iç içe geçtiği duyguları yaşadık. En yakınlarına canlarının bir kısmını bağışlayanların ve bu hayat köprüsünü hünerli elleriyle inşa eden organ nakli cerrahlarının da birer kahraman olduğunu anladık. Nuri Özen ikiz kardeşi Hüseyin’e karaciğerinin bir kısmını bağışlayarak ona yeni bir hayat vermesi Afyonlu babaannenin 4 yaşındaki erkek torununa böbreğini vermesi ve onların öykülerini ekranda izlemeniz sizi başka dünyalara götürüyor. Çok ender bir tür karaciğer kanserine yakalanan Hüseyin Özen, karaciğer naklinden sonra eski sağlığına kavuştu. Tulûhan Tekelioğlu‘nun ‘Yeni Hayat’ında yer alan iki jön, filmin galasında da dikkatleri üzerlerine çektiler. Hakiki anlatımı ve yakın plan çekimlerle izleyicide tüm duyguları yaşatan ‘Yeni Hayat’ı izledikten sonra ilk yapmak istediğiniz şey, gidip organlarınızı bağışlamak oluyor! Nitekim bir salon dolusu insan, Altın Portakal’da bu filmi izledikten sonra, Sağlık Bakanlığı görevlilerinin bulunduğu standa gidip organ bağış kartlarını doldurmak için sıraya girdiler. İzleyicilerden Altın Portakal’a ‘Yeni Hayat’ hediyesi, 51 yılda ilk kez oldu. Tam 40 bağış oldu kısa sürede...
Bunda, 40 dakikalık belgeselin başarısını unutmamak gerekiyor.
Medical Park Hastanesi’nin organ nakli bölümü başkanı olan ve ‘Kahraman’ olarak nitelenen Prof. Alper Demirbaş “60 bin kişinin böbrek beklediğini” söylerken, “Tıpta iki olgu vardır; biri doğumdur diğeri de organ naklidir” dedi.
Bizim 4 yaşında babaannesinin böbreği verilen Kerim Kocakuş’un annesi belgeselde ağladığı gibi yanımızda da hıçkırıkları dinmedi, hem ağladı hem de kucağındaki oğlunu öptü öptü durdu. Salondakilerden hemen hemen ağlamayan kimse yoktu; duygu seline Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve eşi de katılmıştı. 3-6 Kasım Kanser Haftası; bu haftanın önemini çok iyi anlatmamız ve anlamamız gerekiyor; Antalya’nın turizmden sonra artık böbrek, karaciğer gibi organ nakli ile kanser tedavi merkezi olduğunu da bilelim.

Haberin Devamı


Çelebi böyle olur bizde muhalefet dediğin...’

YAVAŞ
yavaş Suudi Arabistan, İran olma yolunda büyük bir kurnazlık ve ihanetle götürülüyoruz.
Tayyip Erdoğan’la baş edebilecek kimsemiz yok anlaşılan.
Var diyorsanız ne yapıyorsunuz?
Mesela mitinglerde kadın ve erkeklerin barikatla ayrılması hakkında laikliğe (Anayasa’ya) aykırı hareket ettikleri için herhangi bir yere suç duyurusunda bulundunuz mu? Yıpratma fırsatlarını bile göremiyor musunuz? Halkın kolayca anlayacağı işleri yapamıyor musunuz? Soma’da ölenlerin haşlandıklarına dair raporu vatandaş nasıl bulup okuyacak? Sadece “Biz yalan söylemeyiz. Halk bize körü körüne inansın” mı diyorsunuz?“Toplanmış hevesliler. Her biri bir şey söyler. En büyük ben’im der.” “Çelebi böyle olur bizde muhalefet dediğin!” (Muallim Naci’nin sözü gibi) Dinçer ÖNAL- Hukukçu

Haberin Devamı


BİLİYOR MUSUNUZ?

İSVEÇ’in 2. büyük şehri Göteborg Yeşiller ve Çevre Partisi İl Eşbaşkanlığı’na, ülkenin en büyük inşaat şirketi PEAB’da proje alım sorumlusu olarak çalışan, Türk asıllı Derya Tumayer’in (28); ALMANYA’da Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin (CSU) Ingolstadt Kadın Kolları Başkanlığı’na, Ingolstadt’ta avukatlık yapan Derya Basal’ın seçildiklerini...
ŞAİR Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın aramızdan ayrılışının 6. yılında Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi’nde 14 ve 15 Ekim tarihlerinde iki etkinlikle anılacağını...


Rizeliler ‘ihya’ oluyor

RİZE’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan atamalarla hemşehrilerini ‘ihya’ ediyor. Başbakanlık Müsteşarı olan hemşehrisi (Çayelili) Fahri Kasırga’yı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’ne atayan Erdoğan şimdi de Güneysu’nun eski AKP’li Belediye Başkanı Ahmet Minder’i, Cumhurbaşkanlığı Personel Dairesi Başkanlığı’na getirdi. Minder, son seçimde aday olmamış, Başbakanlık Müşavirliği’ne atanmıştı. 2003-14 arasında iki dönem Çayeli Belediye Başkanlığı yapan ve son seçimde aday gösterilmeyen Rıza Çakır bu kez Çekmeköy Belediyesi’ne başdanışman yapılarak ödüllendirildi. Rıza Çakır’ın iki dönem başkan yardımcılığını yapan Mustafa Baltacı da Futbol Federasyonu Genel Sekreter Yardımcılığı’na verildi. 2009’da MHP’den Ardeşen-Tunca Belediye Başkanı seçilen Ahmet Topal, AKP’ye transfer olmasına karşın aday yapılmadı ama Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na sekreter olarak gönderildi. 2.5 dönem AKP’den Ardeşen Belediye Başkanlığı yapan Mümtaz Sinan da aday gösterilmedi ama Tarım Bakanlığı’na müşavir oldu. 12 yıldan beri atamaları bir sıralarsak, Rize birinci, Trabzon ikinci, Kayseri de üçüncü oluyor. Yeter ki Rizeli ol...

Yazarın Tüm Yazıları