Almanya'nın Türkiye kazığı

ALMANYA Federal Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı’na bağlı Almanya Odalar Birliği’nin, 22 yıldır Türkiye’de yasal yolsuzluk yaptığı Türk mahkemelerindeki güncel dava süreçlerinde ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Davayı açan Av. Azim Çiğil “Almanların yaptığı hukuksuzluğu yargımız ve devlet de tespit etti. Almanya’nın bunun izahını vermesi gerekir” dedi.

Alman-Türk Sanayi ve Ticaret Odası Bakanlar Kurulu kararı ile 1994’de İstanbul’da kuruldu. Ancak Almanlar, Dernekler Masası’na hiç kayıt yaptırmadı.
Türkiye’nin de bundan hiç haberi olmadı; denetim de yapılamadı. Çiğil “Bu durumun, Türkiye’nin egemenlik ve hukuk devleti haklarını çiğnenmesine yol açtığını savundu.

Dava dosyasındaki belgelere göre, Almanya-Türkiye sınırları içerisinde, üyelerinden izinsiz ve vergisiz para topladığı ve bunu da Almanya’ya göndererek hazinesine dahil ettiği ortaya çıktı.

Azim Çiğil ayrıca, derneğin T.C. ‘vatandaşı’ olduğu ve Dernekler Masası’na kaydının yapılması ve tedbir kararı verilerek kayyum tayini için İstanbul 2. ve 9. asliye hukuk mahkemelerine dava açtı. Mahkeme de valiliğe böyle bir kurumun olup olmadığını sordu. Valilik de resmi yazılarla mahkemelere “Odanın tescilinin yapılmadığını ve kuruluşa ilişkin kayıtların olmadığını, davacı Çiğil’in bildirdiği gibi ‘derneğe’ üyelik alınması, yönetim kurulu oluşturulması, genel kurul yapılması vb. sanki dernek gibi faaliyet gösterilmesi halinde Almanya Odalar Birliği İstanbul Temsilciliği’nin yasal statüsü dışında faaliyet gösterdiği anlamına gelecektir” tespitinde bulundu.

Mahkeme, valilikten gelen Dernekler Masası’nın cevabı üzerine dernek ve genel kurul kararları uygulanması hakkında ‘tedbir’ kararı verdi. Avukat Çiğil de tedbir kararının uygulanması için icra müdürlüğüne başvurdu.

Ortaya çıkan hukuksuzluk ve yolsuzluk olayı üzerine Dışişleri ve İçişleri Bakanlığı’nın inceleme yaptığı öğrenildi.

Türkiye’deki 6.500 Alman sermayeli ve/ilişikli şirketlerden en büyüğü olan 850 şirketin odaya üye olduğu hatta yönetiminde görev aldıkları biliniyor. Derneğin, üye aidatları ve faaliyet gelirlerinin yıllık bütçesinin 1.5-2 milyon Euro arasında değiştiği ve bütçe fazlası olan tutarın da Almanya Ekonomi Bakanlığı’na transfer edildiği öğrenildi.


MİLAS'TAN 45 MARKA ÇIKTI
MİLAS 3. Zeytin Hasat Şenliği ile ilgili olarak dün genel bir değerlendirme yaparak zeytinyağcılığımızın nereye gittiğini, kuraklığın buna etkilerini yazmıştık... Bugün de Milaslı gözüyle bazı notlar aktaracağız.

Yüzölçümünün % 22.6’sı zeytinliklerle kaplı olan ve bu alanda yaklaşık 10 milyon zeytin ağacı bulunan Milas, yıllardır ‘rafinajlık yağ’ olarak haksız yere nitelendirilmekte olan zeytinyağının ‘makûs talihi’ni yenmenin çabası içinde. Milas yöresinde yaygın olan ‘memecik’ türü zeytinlerinden doğru yöntemlerle hasat edilip, doğru yöntemle sıkılıp ve doğru yöntemle saklanan zeytinyağının kendine özgü bir lezzeti, tadı ve yüksek aroması olduğunu belirtmek istiyoruz. Yani Milaslılar kurumlarıyla, meslek odalarıyla birlikte zeytinlerine sahip çıkıyorlar. Geçen iki yılda şenlik alanında markalı zeytin satan stant sayısının her yıl artarak bu yıl 45’e ulaşması da şenliğin amacına ulaşmakta olduğunun en güzel göstergesi durumunda. Aynı zamanda Milas’ta artık zeytin hasadının sırıklarla değil, giderek silkme makineleriyle yapılmaya başlanması, hasat edilen zeytinlerin hava alan kasalarla taşınması, elde edilen zeytinyağının artık krom çelik tanklarda saklanıyor olması yöredeki zeytin bilinçlenmesinin örneklerini oluşturuyor. 

Haberin Devamı

Almanyanın Türkiye kazığı
Milas Kaymakamı Fuat Gürel şenlik için çalışan ekibini kutladı.

Haberin Devamı

MİLAS’TA SİYASET BARIŞIK
- Milas 3. Zeytin Hasat Şenliği, Ankara’da pek bir araya gelemeyen siyasi partilerin de yakınlaşmasına katkı sağlıyor. Zeytin’in barışın simgesi olma özelliğinden olsa gerek, Milas’ta Kaymakam, CHP’li Muğla Büyükşehir ve Milas Belediye Başkanları ile AKP Muğla Milletvekili Nihat Özdemir Muğla Valisi’ni de aralarına alarak sık sık dostluk görüntüleri sergilediler.

- Milas Zeytin Hasat Şenlikleri’nin en ilginç yanlarından birisi de, “büyükşehir” olmazdan önce hepsi de birer köy olan “mahalle”lerin muhtarlıklarının öncülüğünde, kendi aralarında yaptıkları zeytinyağlı yemek yarışmaları. Milaslı kadınlar atalarından, ninelerinden öğrendikleri yerel yemekleri büyük bir maharetle hazırlayıp jürinin damağına sunuyorlar. Yerel yemeklerin arasında ekşili köfte, çaykama böreği, Milas tepsi böreği, tuzlu balık, yerel ot yemekleri, saraylı tatlısı, kaşık helvası konukların ilgisini çekiyor ve jüriden de bol bol puan kazandırıyor.

Haberin Devamı

Almanyanın Türkiye kazığı
Muğla Valisi Amir Çiçek, Ali Osman Menteşe ‘ye ödül verirken...


- Dünya Sınır Tanımayan Şefler Derneği “ARAGELA”nın Türkiye Temsilciliği her yıl şenliğe renk katıyor. Türk, Yunan, Azerbaycanlı şefler, kendi hazırladıkları özel zeytinyağlı yemekleri konuklara da ikram ediyorlar.

- Yerel sanatçıların müzik dinletileri ise Hasat Şenliği’ni daha bir şenlendiriyor.

- Her yıl şenlik kapsamında bir zeytinliğe gidilip zeytin hasat ediliyor. Vali, Kaymakam, milletvekilleri, belediye başkanları ve diğer konuklar silkme makineleriyle zeytin çırpıyorlar. Toplanan zeytinler, her yıl örnek bir zeytinyağı fabrikasında sıkılıyor. Elde edilen erken hasat edilmiş, soğuk sıkım yöntemiyle sıkılmış yüksek kaliteli zeytinyağı tadımlık da olsa konuklara armağan ediliyor. Sıkım, bu yıl Milas’ın en büyük tesisi olan TARİŞ fabrikalarında yapıldı. TARİŞ, zeytinden yağ sıkılırken konuklarına birbirinden lezzetli zeytinyağlı börekler ikram etti.

Haberin Devamı

Almanyanın Türkiye kazığı
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat sıkıma gidecek zeytinleri inceledi. 


İŞTE MARKA ZEYTİNYAĞLAR
- Milas Ticaret ve Sanayi Odası Basın Danışmanı Olcay Akdeniz bizim için yaptığı araştırmada Milas bölgesinde ‘marka’ olarak zeytinyağ firmaları şöyle:
Akarca Çiftliği, Bafa, Baydal, Çekişte, Çıngıloğlu, Dalından, Drupa, Dr. Hüseyin, Erken Hasat- Akarca Çiftliği, Gazal Kuyu-Akarca Çiftliği, Gümüşkesen, Kairos, Karadeveci, Kazım Yiğit Öz-Gıda Zeytinyağları, Koliva, Küçükler, Labranda, Latmos, Liram, Mandalya, Milas, Mengeç-Akarca Çiftliği, Menteşe Som, Oil City Milas, Potomya, Sanat-Akarca Çiftliği, Selena, Tariş, Uzun Yuva, Yalın, Zavendik.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer, “Bölgedeki en sağlıklı üretimi yapan üreticinin, üyeleri olan Ali Osman Menteşe olduğunu” söyledi.

 

 

Haberin Devamı


TÜRKİYE'NİN ÜZERİNDE BULUT YOK
ZEYTİN yazısı içinde kuraklıktan söz ettik. Keşke başlığa da çıksaydınız diyenler oldu. Haziran ayından beri İstanbul’a doğru dürüst yağmur yağmadı... Istranca dereleri kurudu; göletlerin suyu çekildi... Tarımı bırakın, içmeye su bulamayacağız önümüzdeki aylarda... Bir ay her gün yağmur yağsa yeraltı sularının ‘açığını’ kapatamaz. CNN’de Bünyamin Sürmeli dün Türkiye’nin üzerinde hiç yağmur bulutu olmadığını söylüyordu. Sayın Kadir Topbaş, niye su tasarrufu konusunda ciddi bir uyarı yapmıyor? Ne yazık ki geçmişteki kuraklıkta, RP/AKP’li siyasetçilerin SHP/CHP’lilere neler söylediklerini unutmuyoruz.


TURİZMDE YENİ SENARYO ŞART
YARIN Antalya Adalya Elite ve Lara Barut Otel’de yapılacak 6. Uluslararası Resort Turizm Kongresi öncesi konuştuğumuz turizmciler, Türkiye dünya turizminin bir aktörüyken gelinen son noktada sektörün bu haliyle devam edemeyeceği bir sürece girildiğini söylüyor.

 

Türkiye’nin turizmde edindiği deneyim ve elde ettiği kazanımları yitirmeden bunu sürdürebilmesi için yeni bir senaryoya ihtiyacı olduğunu söylen şunu söylüyor:

Talha Çamaş (TÜRSAB eski başkanı): Türkiye turizmde buraya adı konmasa da bir senaryo ile geldi. O zaman Türkiye’de bu işe girenler işi bilmiyorlardı. Ama kamu yönetimi onları özendirdi, güven verdi.  Ama bugün kamunun turizme nasıl baktığı bilinmiyor. 

Tavit Köletavitoğlu (Atlas Danışmanlık): Turizmde önemli ve güzel şeyler yaptık. Yaptıklarımızdan bazıları başka ülkelere örnek oldu. Ancak Türkiye, turizmde bugünkü haliyle daha fazla devam edemez. 

Fehmi Köfteoğlu (Ekin Grubu Editörü): Türkiye turizmde bugün artıları ve eksileri ile iyi bir yere gelerek dünyanın ilk 10’u arasına girdi. Bu özelliği ile Türkiye ikinci örneği olmayan bir örnek vaka (Case study)’dir. Ama işin bundan sonrası için yeni bir senaryoya ihtiyaç var.

Ünsal Şınık (Elite World Otelleri Gn. Md): Yeni bir senaryoyu konuşurken akla şöyle bir şey de geliyor. Acaba Türkiye’de bilinçli ya da bilinçsiz bir eksen kayması mı var? Rusya ile çok çabuk yakınlaşma, bence ekseni kaydırabilmek için de gerekliydi.

İskender Çayla (Delicias Travel): Türk turizmi bir yere doğru gidiyor. Önümüzde çok ciddi bir insan ve birikim kaybı sorunu var. Sektörün direnci ve gücünü düşünmeden ve ne zaman nerede ayağa kalkacağını hesaplamadan bir şey söylemek çok zor. Bu ve bunun yanında sektörün 2017’den beklentileri ile geleceğine ilişkin öngörüler 6. Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nde konuşulacak



MESAJ PANOSU
KADIKÖY Bostancı sahili ranta açılıyor. 225 bin metrekarelik alanı kapsayan planla birlikte sahile; su sporları merkezi, kafeterya ve sosyal tesis inşa edilecek. İBB meclis üyesi Hüseyin Sağ planla birlikte bölgenin siluetinin değişeceğinin altını çizerken “Uygulamayı İBB yapacak, Kadıköylü yurttaşların haberi var mı? Yok, hani durak yaparken bile halka sorulacaktı?”

ELAZIĞ Maden’de, maden sahasında sorumsuzca yapılan dekapaj faaliyeti zamanla ‘dağ üstünde dağ’ şeklinde tarif edilebilecek bir hafriyat oluşturdu. Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti bu konuda bir bildiri yayınlayarak ortaya çıkan risk nedeniyle can ve mal kaybı yaşamamak amacıyla acil tedbir alınması konusunda kamuoyuna uyarıyor.


OKUYUNUZ: İŞTE ÖĞRETMENİN HALİ
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, sendikamızın 24 Kasım Öğretmenler Günü anketinin sonuçlarını açıkladı.

Türk Eğitim-Sen, 02-15 Kasım 2016 tarihleri arasında öğretmenlerin sosyo-ekonomik durumları, mesleki sorunları, güncel olaylara bakışı ile ilgili bir anket çalışması gerçekleştirdi. Türk Eğitim-Sen’in internet sitesi dışında 5 ayrı internet sitesinde daha yayınlanan ankete 25 bin 288 kişi katıldı.

Ankete katılanların; %83’ünün bankalara borcu var. %13.3’ü icra takibine düşmüş. %25.7’si ek iş yapıyor %72.6’sı tatil bütçesi olmadığını belirtti. Ankete katılan ve emekliliği hak eden öğretmenler, emekli olmayı düşünmüyor, nedeni ise ekonomik. %92.2’si toplumda öğretmenlik mesleğinin saygın bir konumda olduğunu düşünmüyor. %81.6’sı alım gücünün bir önceki seneye göre azaldığı görüşünde. %83.6’sı performans sistemine karşı. %60’ı rotasyona karşı. %91.6’sı iş güvencesinin tehdit altında olduğunu düşünüyor. %96.3’ü Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın eğitimin sorunlarına ve eğitim çalışanlarının beklentilerine cevap verdiğini düşünmüyor. %62.7’si toplumsal çatışmaların artması, iç savaş çıkmasından endişe ediyor.

Anket çalışması Türkiye’de öğretmenlerin durumuna projeksiyon tutmaktadır. Anketin sonuçları iyi irdelenmeli, milli eğitim bakanlığı öğretmenlerin endişelerini dikkate almalıdır. Aksi taktirde stresli, yaptığı işle mutlu olamayan, huzursuz öğretmenlerle milli eğitimi daha ileriye taşımamız mümkün olmaz.”



GÜNÜN SÖZÜ
SADECE FETÖ’cüler değil, neredeyse tüm tarikatlarda bir para aşkı var. Görkemli bina, lüks araba sevdası bulunmakta çoğunda. Giyim ve kuşamlarındaki süs, dikkatlerden kaçmamakta. Yaşamlarında sadelik ne yazık ki yok! İnsan, bu durumda sormadan edemiyor: Siz, kime tapıyorsunuz? Paraya mı? / Adil HACIÖMEROĞLU

Yazarın Tüm Yazıları