AKP’nin kalesi yoksullukta 3’üncü

Haberin Devamı

SİYASETİN biraz gerisine gidilirse; sağ partiler seçim startını hep Erzurum’dan başlatırlardı. Menderes’ten başlayıp Demirel ve Özal’la ve günümüzde de AKP ile sürüyor bu gelenek.
Dikkat edilirse, AKP bu kez seçim startını Almanya’dan verdi.
Seçim mitingleri artık yapılmıyor Erzurum’da.
Halbuki Erzurum’a o zamanlar ‘doğu’nun Paris’i denilirdi.
Ne yazık ki son TUİK verilerine göre, Erzurum yoksulluk sıralamasında son üç kentin arasına düştü.
AKP döneminde 600-800 trilyon lira harcandı ‘Üniversite Kış Oyunları’nda Erzurum’un kaderi değişecekti.
“Kardan kâr etmeye başlayacak” denilmişti.
Ve AKP döneminde Erzurum dibe vurdu.
Onun için AKP, Erzurum’u bıraktı, ‘zengin’ Almanya’ya yüzünü çevirdi demek ki!


Yargı Sivriada’yı kurtardı Başbakan habersiz göründü

Haberin Devamı


HÜKÜMETİN, Sivriada’ya turistik tesis ve otel proje ve planları mahkeme tarafından iptal edildi.
Yassıada ve Sivriada için Adalar Belediyesi’nin açtığı davalardan birinde İstanbul 3 Numaralı Bölge İdare Mahkemesi, Sivriada’da başlatılması planlanan kongre ve turizm merkezi inşaatı hakkında bilirkişi raporu doğrultusunda iptal kararı verdi. Kültürel, ekolojik ve arkeolojik açıdan geri dönülmesi mümkün olmayan zararlar doğuracağı gerekçesiyle verilen kararla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Sivriada için yapılan tüm plan değişiklikler iptal edildi. Sivriada’yla aynı niteliklere sahip ve aynı yönde bilirkişi raporları bulunan sit alanı Yassıada’da başlatılan inşaatın da derhal durdurulmasını istiyor Adalılar... Ada gazetesinde bu konuda “Mücadele devam... Yassıada ve Sivriada’dan elinizi çekin, bırak ıssız kalsınlar” diye yazılıyor. Erdoğan ve Davutoğlu’nun açıklamalarına göre, bu iki adada çeşitli projeler üretildiği söylendi.
Nitekim, 2011’de Yassıada’nın demokrasi müzesi yapılacağı açıklandı, 2012’de sit statüsünden çıkarıldı; 2013’te ‘Torba yasayla ‘Kültür ve Turizm Tesisi’nin önü açıldı. Çevre Bakanlığı’nın imar planları ile adaya otel, restoran ve kongre merkezleri, konaklama tesisleri yapılabileceği belirtildi. Yassıada ile birlikte Sivriada’da yapılaşmaya imkân verildi.
İki adanın yap-işlet-devret modeli ile TOBB’a tahsis edilmiş, projelerin mimari çizimi AKP Samsun Milletvekili, 36 yaşındaki Çiğdem Karaaslan’ın (1 Kasım’da Samsun 2. sırada yine aday) eşi Direnç Karaaslan ile ortak olduğu Arme Concept şirketine verilmişti. Şirketin, beş yıl içinde 78 gençlik merkezi, 11 kentsel dönüşüm projelendirme işi aldığı öğrenilmişti. Karaaslan, bir dönem AKP’nin gençlik örgütlenmesinden sorumlu MYK üyeliğinde bulunmuştu.

Haberin Devamı

DAVUTOĞLU NE DEDİ


Başbakan Davutoğlu’nun önceki gün Ankara’da seçim beyannamesini açıklarken, Sivriada ile ilgili yargı kararından hiç söz etmeden iki adada yapılacak müze, kongre merkezi, otel gibi yapıları ‘Demokrasi ve Özgürlük Adası Projesi’ olarak sunması dikkat çekti. “Bu kompleks, dünyanın önemli barış görüşmelerinin yapıldığı barış adaları haline dönüştürülecek inşallah” diye konuştu.
Peki sorunun hukuki boyutunu ne yapacağız şimdi!?


Topçu dayattı arkadaşını ‘bakan vekili’ yaptırdı


GEÇİCİ hükümetin Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu’nun, bakan yardımcılığına siyasi arkadaşı Av. Yıldırım Ak’ı ataması öncesinde ortaya çıkan kriz son anda giderildi. Bakanlıkta ilginç iddialar var bu konuda. Adının açıklanmasını istemeyen, bakanlıkta bir üst düzey yöneticinin Turizm gazetesine verdiği bilgiye göre; bakan yardımcılığına kimin getirileceği konusunda bir süreden beri yaşanan tartışmalar makam odasının basılmasına kadar uzandı. İddiaya göre olay şöyle gelişti: Yalçın Topçu, bakan yardımcısı görevine arkadaşı olan Yıldırım Ak’ı getirmek istedi. Ancak bu talep yerine getirilmedi. Bu arada bakanlıkta görevli bir kişi, bakan yardımcısı olarak kendisinin atanacağını söyleyerek, bakanlıktaki bir odayı kendine göre düzenleyip yerleşti.
Bunun üzerine iş, taraflar arasında odayı basıp birinin diğerini dışarıya atmasına kadar uzanan olaylar yaşandı. Bunun üzerine Topçu’nun arkadaşının bakan yardımcılığına atanmaması halinde istifa edeceği tehdidinde bulunduğu, bunun üzerine, atama kararının tatil günü olmasına karşın pazar günkü Resmi Gazete’de yayınlandığı, bunun bakanlık içinde bilinmesi için de bakanlığın web sitesine atama kararıyla ilgili haberin Resmi Gazete’nin kupürü ile konduğu, bakan yardımcısı ile bakanın birlikte olduğu bir fotoğrafın kullanılmasının amacının konuyla ilgili tartışmalara son vermek olduğu belirtiliyor.
Ak, Topçu ile 1980 öncesi ülkü ocaklarında çeşitli görevlerde bulundu. 1956 Yozgat doğumlu Ak, MÇP, BBP’de siyaset yaptı, 1999’da ANAP Mamak Belediye ve 2002’de de milletvekili, 2011’de ise MHP 1. bölgeden aday oldu.

Haberin Devamı

Biliyor musunuz?


-ALMAN Parlamentosu’nun eski milletvekillerinden Prof. Dr. Hakkı Keskin’in yazdığı son makalede, PKK`nın Ağrı, Iğdır ve İran karayolu üzerindeki eylemlerine dikkat çekerek, “Bu, Kürt nüfusunun batı illerine göçüne neden olmakta, böylece de bölge nüfusu giderek PKK yararına değişmektir. PKK’lı teröristlerin bu saldırılarını yaparken, Ermenistan’ı Kandil gibi, geriye çekilebilen korunaklı bölge olarak kullanmaya başladıkları yönündeki duyumlar tüm yönleriyle araştırılmalıdır” diye yazdığını...
-PROF. Dr. Hayrettin Ökçesiz’in bir açıklama yaparak “Sevgili öğrencilerim, 12 Ekim 2015 tarihinde Bakırköy 9. İş Mahkemesi’nde saat 13.30’da İstanbul Aydın Üniversitesi’nin bana, benim de kendisine açtığım davanın duruşması var” duyurusunu yaptığını...




Saylan’ın yol arkadaşı ne dedi?




“Değerli Dostlar,
13 Nisan 2009 sabahının alaca karanlığında evlerimizin aranması ile başlayarak Vatan Caddesindeki Emniyet Müdürlüğünün 2.bodrum katında, şimdilerde bir üniversitenin Hukuk Fakültesi* olan Beşiktaş Özel Mahkemesi koridorlarında ve de Çağlayan ve Kartal Anadolu Adliyesi’ndeki duruşmalarda gelerek yanımızda olanlara; üyesi olduğum vakıf ve derneklerin başkanlarına, üyelerine ve sevgili gönüllü arkadaşlarıma; İstanbul Barosunun değerli başkan ve üyelerine; yazılarıyla, mesajlarıyla, telefonlarıyla bizlere destek veren değerli yazarlarımıza ve isimlerini tek tek yazamadığım tüm sevdiklerime ve sevenlerime; ağır kameraları ve yayına-baskıya yetiştirme stresi içinde emek veren sevgili basın mensuplarına yürek dolusu sevgilerimle teşekkür ediyorum.
Kararın açıklanmasından sonra sevinçlerini paylaşan tüm dostlara “İyi ki varsınız ve iyi ki yaşamımda var oldunuz” diyor, sevgiyle kucaklıyorum..
Biz 2009 Nisanında ÇYDD Genel Merkez yöneticisi olduğumuz için yargılanan 3 kadın (Türkan Saylan’ın projeci kardeşi ÇYDD genel başkan yardımcısı Prof.Dr.Filiz Meriçli, sanatçı ruhlu dostu genel sekreter Avukat Nur Gerçel ve yönetim kurulu üyesi can kızı Prof.Dr.Ayşe Yüksel ) 13 Nisan 2009 KARA PAZARTESİ ile başlayan süreçte, daralan yüreklerimizde haksızlığa isyanımızı paylaştık, yüreklerimiz birbirine güç kattı. Dost bildiğimiz bazılarının gerçek yüzlerini gördük. Yılmadık, kardelenlerimize, köy öğretmeni gençlerimize, güzel ülkemizin her köşesindeki çocukların, gençlerin eğitimine destek olmaya devam ettik. İddianame sayfalarında bir araya getirildiğimiz birbirinden değerli kader arkadaşlarımızı tanıdık; bizleri destekleyen yeni kardeşler, yeni yeni hukukçu dostlar edindik. En çok da Türkan Saylan’ı özledik.
2 Ekim 2015 cuma günü, İddianame sayfalarında bir araya getirildiğimiz kader arkadaşlarımız deniz kuvvetlerimizin değerli mensuplarıyla birlikte; o iddianamede sahte delillerle oluşturulup yazılan hayali suçları işlemediğimiz kabul ve tescil edildi. Hepimiz ayrı ayrı BERAAT ettik. Geç de olsa hukukun varlığını görmek, “ Türkiye’de hakimler de, savcılar da varmış” diyebilmek, hepimizi sevindirdi, gelecek için hepimize umut ışığı oldu.
Duruşmadan sonra avukatımız Hüseyin Karataş ile birlikte Türkan Saylan’ı ebedi istirahatgahında ziyaret ettik. Sade ama güçlü yaşamını, ömrü boyunca iyileştirdiği hastalarını, yetiştirdiği hekimleri, eğitimlerine destek verdiği öğrencileri ve kardelenleri simgeleyen mütevazi kabri, yağmurla yıkanmış pırıl pırıl mermeri ve sonbahar soğuğuna direnen kırmızı begonya çiçekleri ile huzur doluydu.
2 Ekimi görmeye ömrü yetmeyenleri saygıyla ve derin bir hüzünle anıyorum.
Güzel ülkemde bir daha böylesi yanlışların yaşanmamasını diliyorum.
Prof.Dr.Filiz MERİÇLİ-Türkan Saylan’ın yol arkadaşı

Yazarın Tüm Yazıları