30 Ağustos kutlu olsun

Haberin Devamı

ULUSAL bağımsızlığını sağlamak amacıyla emperyalist güçlere karşı verilen mücadele sonunda 30 Ağustos 1922’de kazandığımız zaferin 93’üncü yıldönümünde Büyük Önder Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, kahraman ordumuzu saygıyla anıyoruz.
30 Ağustos Zaferi’nden 93 yıl sonra, yeniden ülke bütünlüğünü parçalamaya yönelik girişimlere ve teröre karşı mücadele edilen bugünlerde birbiri ardına gelen şehit haberleri, ailelerin ve ülkenin bağrına düşen bir ateş gibi herkesin içini yakıyor.
Ülkemizin güvenliğinin ve bölünmez bütünlüğünün savunulması uğruna şehit olan askerlerimize, emniyet mensuplarına Allah’tan rahmet, ailelerine, güvenlik kuvvetleri mensuplarına, ulusumuza başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Bölücü terörün hiçbir zaman amacına ulaşamayacağına; devletin bütünlüğünü, ulusun birliğini ve Cumhuriyetimizin temel niteliklerini korumadaki kararlılığın daha da güçlenerek süreceğine inanıyoruz.
Yurttaşlarımızın, çocuklarımızın hiçbir ayrımcılık yapılmadan bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nde, kardeşçe yaşamalarını istiyoruz. Bunun ancak doğru, kararlı ve el ele uygulanan politikalarla mümkün olacağını biliyoruz.
Siyasi iradenin de terörün her türüne dur deme kararlılığını göstermesini bekliyoruz.
İKKB üyeleri olarak, ülkemizin içinde bulunduğu zor günlerden kurtuluş mücadelesindeki ruh ve iradeyle yine birlik ve dayanışma içinde kurtulacağımız inancıyla tüm Cumhuriyet sevdalılarının Zafer Bayramı’nı kutluyoruz. Nazan MOROĞLU
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü

Haberin Devamı


Günün sözü


“Türkiye, ekonomisi en kırılgan ülkeler arasında; ‘Bize bir şey olmaz’ saçmalığı devam ediyor. Siyasi rejimler dahil, pek çok şeyin yeniden fiyatlanacağı bir dönemin başında olduğumuzu düşünebiliriz. Böyle dönemlerin türbülansa açık dönemler olduğunu hatırlayarak kemerleri bağlı tutmakta yarar var.”
(Ekonomist, yazar Osman ULAGAY)

Haberin Devamı


Oktay Akbal’ı kaybettik


‘Keşke bugünleri görmeseydim’

AYDINLAMACI, edebiyatçı, usta kalem Oktay Akbal’ı da kaybettik. Cumhuriyet gazetesinin İlhan Selçuk’tan sonra en uzun soluklu yazarıydı. Nadir Nadi’nin yazar kadrosunda yer almıştı. Kendisi edebiyat dünyasında sevilen bir isimdi. Biz de kendisini çok sever sayardık. Uzun bir süredir rahatsızdı. Edebiyat öğretmeni olan eşi Ayla Akbal’ın desteğiyle yazılarını yazmayı sürdürdü. Akbal Türk öykücülüğünün köşe taşlarından sayılırdı. Son dönemlerde, yeni yapısından ötürü CHP’ye kızdığından Vatan Partisi’ne üye olmuştu. Son söyleşisini Aydınlık’tan Erol Ertuğrul’a vermişti. “Son genel seçimi nasıl değerlendiriyorsunuz. Ülkenin geleceğini nasıl görüyorsunuz. Türkiye nereye gidiyor?” sorusuna şöyle cevap vermişti: “Halk son genel seçimde büyük bir çoğunlukla iradesini ortaya koydu. Ülkenin bu karanlık duruşuna dur dedi. Bu siyasal irade gerçekleştirilmezse ülkenin geleceğini karanlık görüyorum. Pek umutlu değilim. Ancak umudum, vatansever, aydınlık Atatürk çizgisinden ayrılmayan gençlerdedir. Yılmamak gerek. Ülkenin bu durumunda yazı yazamadığım için üzgünüm.”
Onun son sözü neydi biliyor musunuz?
“Keşke bu kadar yaşamasaydım da bugünleri görmeseydim.” Akbal uzun süredir yaşadığı Muğla Ula Akyaka’da pazartesi günü öğle namazından sonra toprağa verilecek.

Haberin Devamı

Belediye noter midir?


‘BEŞİKTAŞ Belediyesi’ne komşu kaçak kat’ (27.08.2015) yazımıza, Belediye Başkanı Murat Hazinedar ve yapı sahibi Güngör Çepni avukatları vasıtasıyla birer açıklama gönderdiler. Çepni’nin açıklamasında, Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü ve 3. Numaralı Koruma Kurulu’nun tadilat projesi taleplerinin Belediye İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından uygun görülerek yapı kullanma izninin düzenlendiği belirtilen açıklamada “Söz konusu yapı inşaat ruhsatlarına uygun olarak yapılmış, iskânlı bir yapı olup, kaçak ve usulsüz yapıldığı iddiaları gerçekdışıdır” deniliyor.
Beşiktaş Belediyesi de habere konu olan binada kaçak kat olduğuna ilişkin iddianın tamamen asılsız olduğunu kamuoyuna duyurdu.

Haberin Devamı

HER BİNAYA TAM KAT OLUR MU

Şimdi biz soralım:
Beşiktaş Belediyesi, Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü’nün Beşiktaş şubesi midir ki her dediğini emir addedip yerine getirmiştir. İrade Beşiktaş Belediyesi’ndedir. Bitmiş bir işmerkezine bir kat daha eklenmesine evet demiştir; evet ne gibi bir kamu yararı vardır. Beşiktaş ilçesine katkısı nedir, yoksa burası devlet hastanesi midir ki bu kadar işleri kolay yürütmüştür. Kurul kararları da ‘ayet’ değildir. Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve diğer STK’lar, yanlış alınan kurul kararlarına dava açmış ve kazanmıştır. Beşiktaş’ta X müteahhit gelse müracaat etse ona da bitmiş binasına tam kat veriliyor mu? Oh ne âlâ!”

Haberin Devamı


Biliyor musunuz


KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün, 1994’ten bu yana 22 yıldır düzenlediği ve 1998’den itibaren de uluslararası bir organizasyon olan Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali’nin bu yıl 5-24 Eylül arasında gerçekleştirileceğini; festivalde İzmir, Mersin, Antalya, Ankara, Antalya Devlet Opera ve Balesi müdürlüklerinin yanı sıra yabancı konuk, topluluk ve solistlerin 3 konser, 2 bale eseri, 2 opera eseri sunacaklarını...
İSTANBUL barosuna kayıtlı Çetin Keçeli’nin CHP Rize’den milletvekili aday adaylığına soyunduğunu...
MALATYA Pötürge ilçesinde, AKP’nin % 90 oy aldığı, 2004-2009 dönemlerinde CHP’den belediye başkanlığını kazanan Dr. Necdet Ayaydın’nın; Malatya ve Adıyamanlıların yoğun olduğu, İstanbul 2. veya 3. bölgeden aday adaylığına talip olduğunu...
GENÇ Türk’ün 30 Ağustos Pazar 18.00’de Beyoğlu Galatasaray’da ‘Hepimiz Mehmet’iz. Hepimiz Yarbay Mehmet Alkan’ız sloganıyla tüm halkımızı terörle mücadele eden Mehmetçik’e ve Yarbay Mehmet Alkan’a destek yürüyüşüne çağırdıklarını...

Mesaj panosu

1 Kasım 1922 tarihinde son Osmanlı Padişahı Vahdettin tahtını terk etti ve 623 yıl süren ‘Osmanlı Saltanatı’, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla sona erdi. Yani hilafet kaldırıldı. YSK’nın seçimler için 1 Kasım 2015 tarihini öngörmesi; acaba 1 Kasım tarihi tesadüfen mi seçildi yoksa ‘Osmanlı özentisi’ içinde olanların kendi saltanatlarını kurmaları için seçilen bir tarih mi sorusunu akıllara getiriyor. Y.Ç.
DİN konusunda hiç kimsenin en doğruyu bildiğini iddia etmeye hakkı olmadığını, bu camiaya Kuran’la anlatmak zorundayız.
Ayşe Yalçındağ ERKLİ

Yazarın Tüm Yazıları