NATO Türkiye’nin yanında mı?

Verda ÖZER / VARŞOVA

Haberin Devamı

Dün geceden beri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile birlikte Polonya’nın başkenti Varşova’dayız. NATO’nun tarihindeki en kritik zirveye katılmak üzere.

 

Zirve gerçekten hayati çünkü hem ölüm kalım mücadelesi veren İttifak’ın geleceğini tayin edecek. Hem de Türkiye maruz kaldığı füze saldırıları, IŞİD eylemleri ve sınır ihlalleriyle başbaşa mı bırakılacak, yoksa Batı ittifakını yanında mı bulacak, bu zirvede gün yüzüne çıkacak.

 

RUSYA NATO’YA ORTAK

 

NATO en son 2014 Eylül ayında Galler’de toplanmıştı. O zaman asıl gündem Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ve Ukrayna’nın geleceğiydi.

 

Haberin Devamı

Bugün ise Rusya öne çıkan konulardan gibi görünse de, kazın ayağı öyle değil. Zira Washington ve Moskova Suriye’de gitgide ortağa dönüşüyorlar. Malum en son geçtiğimiz hafta Başkan Obama Rus mevkidaşına Suriye’de askeri işbirliği anlaşması yapmayı önerdi.

 

Dolayısıyla bugün Rusya, neredeyse sadece doğu Avrupa ve Baltık ülkelerinin derdi. Yani Polonya başta olmak üzere AB üyesi olan eski Sovyet ülkelerinin. Ancak dediğim gibi, NATO’nun kaptanı olan ABD bugün Rusya’yı tehdit olarak algılamaktan çok uzak.

 

Hakeza İttifak’ın bazı Avrupalı üyeleri de Washington’la aynı dalga boyunda. Alman Dışişleri Bakanı Steinmeier daha 2 hafta önce NATO'nun Doğu Avrupa'daki tatbikatlarını Rusya’ya karşı "savaş çığırtkanlığı" diye niteledi. Ve örgütü bunun yerine Moskova'yla diyaloğa ve işbirliğine çağırdı.

 

NATO İÇİN DE Mİ BREXİT?

 

Bugün NATO için baş tehdit ise, parçalanan Irak ve Suriye’den tüm dünyaya yayılan IŞİD. Ve onun tetiklediği mülteci akını.

 

Bir diğer deyişle, Soğuk Savaş’ta Batı’nın Varşova Paktı’na karşı kurduğu NATO’nun kuruluş sebebi ortadan kalkmış durumda. Bugün o iki düşman kamp, IŞİD’e karşı aynı safta. İşte bu yüzden İttifak acilen kendini bu yeni ortama uyarlamak zorunda.

 

Haberin Devamı

Bunu yaparken de en çok Türkiye’nin yardımına ihtiyaç duyuyor. Çünkü yeni tehdit, ittifakın güney sınırlarından geliyor. Ankara mülteci sorununun çözümünde de kilit pozisyonda.

 

*

 

Kaldı ki eğer NATO bu zirveyle birlikte kendini yenileyemezse, üyeler kendi başlarının çaresine bakmaya karar verebilirler. Tıpkı İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkarak yaptığı  gibi. Ki Brexit sonrası dostun düşmanın gözü NATO’nun üzerinde. “Bakalım AB’nin başına gelenler NATO’nun da başına gelecek mi?” diye.

 

NATO’nun yapması gereken ise, daha hızlı konuşlandırabileceği askeri birimler oluşturmak. Washington’daki Atlantik Konseyi’nin raporuna göre, Rusya ile diyaloğun güçlendirilmesi de elzem. Bu yüzden 2002’de oluşturulmuş ve ilk kez 2014’te toplanmış olan NATO-Rusya Konseyi daha aktif hale getirilebilir.

 

Haberin Devamı

FÜZE SAVUNMA SİSTEMİ AĞUSTOS’TA

 

Türkiye için ise bu zirve 3 açıdan çok önemli. 1.si, Suriye. Ankara Suriye konusunda NATO ile işbirliğini acilen arttırmak istiyor. Azez-Cerablus hattında güvenli bölge kurulması, bu zirvede masanın en öncelikli maddesi.

 

1 Haziran’dan beri süren Menbiç operasyonunda ABD ile işbirliğinin arttırılması da öne çıkan bir diğer başlık.

 

*

 

2. konu da yine Suriye ile bağlantılı olan füze savunma sistemi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçtiğimiz hafta “NATO’ya ‘Türkiye’nin hava savunma sistemine yönelik taahhütlerini yerine getirin’ dedik” demesi de bundan.

 

Malum Almanya ve ABD’nin Patriot füze sistemlerini çekmesinin ardından, Türkiye’de sadece İspanya’nın Patriot bataryaları kalmıştı. Özellikle Rusya ile yaşanan krizden sonra ve güneyden gelen tehditler artınca, Ankara bu konuyu önceliklendirmişti.

 

Haberin Devamı

Buna yönelik ABD sınır hattına HIMARS füze savunma sistemi konuşlandırılmayı taahhüt etmişti. İşte bu sistemin Ağustos ortasında gelmesi, zirvede de ayrıntıların sonuçlandırılması planlanıyor. Yine İtalya’nın SAMP-T füze savunma sistemi de 20 Haziran’da Kahramanmaraş’ta konuşlandırılmaya başlandı. Şu an iki batarya aktif durumda.

 

*

 

Masadaki 3. konu ise, NATO savaş gemilerinin Ege’deki misyonu. Malum NATO gemileri kaçak göçe karşı caydırıcılık amacıyla Şubat’tan bu yana Ege’de devriye yapıyor. Ve İttifak bu görev alanının daha da genişletilmesini istiyor.

 

Ankara ise buna yeşil ışık yakmıyor. Özellikle de bu misyonun bir süreyle kısıtlanmamış olmasından rahatsız. Çünkü bunun Türkiye’nin kaçak göçle yeterince mücadele etmediği izlenimi verdiğini savunuyor. Hem de bu mücadelede hedeflerin büyük ölçüde karşılandığını söylüyor. Yunanistan ile yaşadığımız karasuları ihtilafı da bunda etkili.

 

Haberin Devamı

Zirveden son haberlerle devam edeceğim.

Yazarın Tüm Yazıları