Hedef İsrail miydi?

İstiklal Caddesi’ndeki patlamada 3 İsrail vatandaşı hayatını kaybetti.

Haberin Devamı

10 İsrailli yaralandı. Peki İsrail özellikle mi hedef alındı? 


Dahası, saldırının hemen ertesi günü İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Dore Gold soluğu Türkiye’de aldı. Ve muadili Feridun Sinirlioğlu ile görüştü. Acaba bu saldırı ilişkilerde bir dönüm noktası olarak mı tarihe geçecek?


Görüşmenin bilinmeyenlerine geçmeden, önce ilk soruyla başlayalım.

 

“Canlı Bomba İsraillileri Takip Etti”

 

Hem Ankara, hem İsrail’den pek çok kaynakla konuştum. Ve “hedef İsrail mi?” sorusunun cevabının “hem evet, hem hayır” olduğunu anladım.


Hem Türk hem İsrail basınında, canlı bombanın İsraillilerin de bulunduğu turist grubunu otellerinden itibaren takip ettiği haberi çıktı. Ancak Ankara’dan güvenlik kaynaklarım, canlı bombanın özellikle İsraillileri hedef aldığına dair şu anda bir istihbarat olmadığını vurguluyor. 

Haberin Devamı


Ağırlıklı görüş şu: Terörist, bir grup turisti hedef almak üzere harekete geçti. Ancak denk geldiği ya da seçtiği turist grubu içinde, tesadüfen İsrailliler de vardı. Ve İbranice konuşulduğunu duyduğunda, kendini o anda yanlarında patlattı.


İsrail’de de ağır basan görüş şimdilik bu. Ancak yine de tüm ihtimaller hala araştırılıyor.


*


Peki saldırgan neden daha büyük infial yaratacak bir saldırı yapmadı? Kaynaklarım 12 Ocak’ta 11 turistin hayatını kaybettiği Sultanahmet saldırısıyla benzerlik kuruyor.


Her iki eylemde de IŞİD’in asıl hedefi, yurtdışında Türkiye’ye dair infial yaratmak. Bununla birlikte, turistleri öldürerek tabanında ve Suriye’deki diğer muhalif gruplar nezdinde sempati toplamak.


Örgütün artık çok sayıda Türk öldürmek istemediği de özellikle vurgulanıyor. Zira Türkiye’den çok sayıda militan devşirdiği için, kendisine sempati duyan Türkleri kaybetmekten korkuyor. 


Bu saldırıda örgüt ilk kez –dolaylı ve muhtemelen tesadüfen de olsa- İsrail’i hedef almış oldu. Hep dile getirilen “IŞİD neden İsrail’i hiç hedef almıyor?” sorusuna ise, kaynaklarım şu yanıtı veriyor: Örgütün İsrail içinde yerel bağlantıları yok. Dolayısıyla böyle bir eylemi riskli görüyor.

 

Haberin Devamı


İsrail’den Kritik Ziyaret

 

Gelelim asıl soruya. Bu saldırı Türkiye-İsrail ilişkilerini nasıl etkileyecek? 
Saldırıdan hemen sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin’e, Başbakan Davutoğlu da İsrail Başbakanı Netanyahu'ya taziyelerini iletti.

Ama asıl Pazar günü İsrail Dışişleri Müsteşarı Dore Gold ABD ziyaretini yarıda kesip apar topar İstanbul’a geldi. Bu çok kritik bir gelişme. Çünkü hem Mavi Marmara'dan sonra Türkiye'ye yapılan en üst düzey ziyaret. Hem de Gold daha önce iki kez Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’yla normalleşme sürecini görüşen bir isim.


Gold’un ziyaretinin sebebi, “İsrailli yaralıların ve cenazelerin İsrail'e götürülmesi için koordinasyon sağlamak” olarak açıklandı. Oysaki Gold Türkiye’ye indiğinde, cenazeler ve yaralılar çoktan 4 ayrı uçakla İsrail’e varmıştı.

Haberin Devamı


O zaman görüşmede ne konuşuldu?

 

 

O Görüşmede Konuşulanlar

 

Üst düzey bir Türk yetkiliden tüm detayları öğreniyorum. Öncelikle, bu görüşmenin normalleşme görüşmelerinin 3. turu olmadığını özellikle vurguluyor. Ancak ikili ilişkiler yine de ele alınmış. Ve “normalleşme sürecinin süratle, bir an önce tamamlanmasına” karar verilmiş. Önümüzdeki günlerde bu görüşmelerin 3. ayağı yapılacak. 


İsrail’de Türkiye’yi en yakından takip eden gazeteci olan Arad Nir’le de konuşuyorum. Nir, iki ülkenin somut bir anlaşma sağlanmadan da karşılıklı büyükelçileri atayabileceği duyumunu aldığını söylüyor. Ve İsrail Savunma Bakanı Moşe Yaalon’un kendisine söylediği şu kritik sözü benimle paylaşıyor: “Bizim normalleşmeyle bir sorunumuz yok. Biz Türkiye’den büyükelçimizi çekmedik ki. Onlar sınırdışı ettiler.” 

Haberin Devamı


Yukarıda alıntıladığım Türk yetkiliye bunu sorduğumda, “anlaşma olmadan büyükelçi atanmasının” sözkonusu olmadığını söylüyor. Ancak anlaşılan o ki, İsrail bu seçeneği de ortaya atıyor.


*


Yetkilinin aktardığına göre Gold görüşmede, Türkiye’nin taziye mesajlarının İsrail makamlarında çok büyük takdirle karşılandığını vurgulamış. Ve akabinde “teröre karşı işbirliği yapmak ve temasta kalmak lazım” diye mutabık kalınmış. Güvenlik kaynaklarıma göre bundan kasıt, şu aşamada ortak bir operasyon değil. Sözkonusu olan “gerekli görüldüğünde” bilgi ve istihbarat paylaşımı.


Görüşmedeki diğer başlık da, “teröre ayırım yapmadan karşı çıkılması gerektiği”. İsrail tarafı burada “Sizin için PKK ve PYD neyse, bizim için Hamas odur” yaklaşımında. Ankara da “Türkiye topraklarından kimsenin terör planlamasına izin vermeyiz” taahhüdünde bulunmuş.

Haberin Devamı


Son olarak, İsrail kadim düşmanı İran’la ilgili çekincelerini de dile getirmiş. Ancak yetkili, Türkiye’nin İran’la son zamanlarda geliştirdiği ilişkilere yönelik İsrail’in bir rahatsızlığı olmadığının altını çiziyor.

Yazarın Tüm Yazıları