Dümeni Daha Kırmak Gerekecek

Bu kadarını hakikaten kimse beklemiş olamaz.

Haberin Devamı

Önce 15 Temmuz darbe girişimi iki günde alaşağı edildi. Hemen ardından ülke bir anda kenetlendi. “Yenikapı ruhu” siyasete, topluma ve medyaya sirayet etti.

 

DIŞARIDA ATILIM

 

Üzerinden 2 ay bile geçmeden bu sefer darbe kalkışması uluslararası arenada nakavt edildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta Çin’de yapılan G20 zirvesinde “dimdik ayaktayız” resmi verdi. Dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinin katıldığı zirvede ABD, Rusya ve Avrupa liderleriyle yaptığı ikili görüşmelerle bu algıyı iyice pekiştirdi.

 

Dahası Çin ve Rusya’yla enerjiden ticarete yankı uyandıran adımlar attı. Pekin’le 3. nükleer santral anlaşmasının önünü açtı. Rusya’yla “Türk Akımı” projesini hızlandırdı. 15 Temmuz sonrasında Batı’yla sıkıntıya giren ilişkilerde de geçtiğimiz hafta birden yol alındı. Vize muafiyeti konusunda yaşanan sıkışıklık giderildi.

 

*

 

Haberin Devamı

G20 zirvesinden 10 gün önce Ankara bölgesel ve aslında uluslararası bir adım daha attı. Kuzey Suriye’ye girerek 2 hafta içinde Azez-Cerablus arasındaki 98 km’lik hattı kontrolü altına aldı. Böylelikle PYD/YPG’nin kantonlarını birleştirme planına –şimdilik- sekte vurdu. Ve Suriye savaşının aktif aktörlerinden biri oldu.

 

Bu da, darbe girişimiyle büyük hasar alan Türkiye’nin ve özellikle de ordusunun algısını bir anda toparladı. Zayıflaması beklenen asker, aksine boy gösterdi.

 

*

 

“Fırat Kalkanı” operasyonunun temelini hazırlayan en önemli gelişmelerden biri ise, yine 15 Temmuz’un hemen akabinde Erdoğan’ın Rusya’ya gidip muadili Putin’le ilişkileri yoluna sokması oldu. Eşzamanlı olarak İran’la hızlanan görüşme trafiği de elbette önemli rol oynadı.

 

Haberin Devamı

Ancak mesele bundan ibaret değil. Ankara bu operasyonu, sahadaki gelişmeleri doğru okuyarak ve bu gelişmelerin seyrettiği yönü değiştirmek üzere gerçekleştirdi. Bunu da hem ABD, hem de Rusya’yla orta noktada buluşarak yaptı.

 

ABD VE RUSYA İLE ORTA NOKTA

 

ABD ile buluşulan nokta belli: Ankara PYD’nin Fırat’ın doğusundaki varlığını kabul etti. Karşılığında ABD de Kürt güçlerin Fırat’ın doğusuna çekileceği taahhüdünü verdi. Bir kara ordusunun IŞİD’le savaşması da elbette işine geldi.

 

Rusya ve İran’la doğrudan, onlar üzerinden dolaylı olarak da Esad’la varılan mutabakat da aşağı yukarı belli. Bu üçlü, Fırat Kalkanı’na yeşil ışığı Türkiye’nin yüzü suyu hürmetine yakmadı elbette. Kuzey Suriye’de Kürt özerkliğinin engellenmesinden tabii ki memnunlar. Ancak yine de Ankara’nın da vermesi gereken tavizler var.

 

*

 

Haberin Devamı

Rusya belli ki Türkiye’nin harekatı kuzey Suriye’yle sınırlamasını bekliyor. Zira daha güneye inerse bunun Esad’ı sıkıştıracağını biliyor. Ki rezerv koyduğu bölgeye, IŞİD’in Suriye’deki başkenti sayılan Rakka da dahil. Hakeza Rus Dışişleri Bakanlığı evvelsi gün “Türk askerinin ve ÖSO’nun daha güneye inmesinden endişeliyiz” diyerek bunu ifşa etti.

 

Bununla birlikte Moskova, Ankara’nın Halep ve civarında muhaliflere verdiği desteği yavaş yavaş kesmesini bekliyor. Ve son olarak, Ankara Esad meselesini gündeminden çıkarmış durumda.  

 

“DUR” İHTARI

 

Ne var ki Türkiye, ABD ve Rusya’yla buluştuğu bu her iki orta noktanın milim ötesine geçince karşı taraftan “dur” ihtarı geliyor.

 

Haberin Devamı

ABD’den bu ihtar PYD/YPG meselesinde çıkıyor. Kürt güçler Fırat’ın doğusuna çekilmedikçe, Türk askeri ve desteklediği ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) onlarla çatışıyor. O zaman da Washington’dan “biz sadece IŞİD’le savaştığınız sürece arkanızdayız” sesi yükseliyor.

 

ABD Türkiye’nin “Azez-Cerablus arasında güvenli ya da uçuşa yasak bölge kurulmalı” talebini de geri çeviriyor. Zira hem kendisi daha fazla askeri yükümlülük almak istemiyor. Hem de ve daha önemlisi, Türkiye’nin burada kalıcı olmasından ve oyunu kendi kurallarına göre oynamasından endişe ediyor.

 

Kısacası Ankara namlusunu sadece IŞİD’e çevirdiği sürece olur veriyor.

 

*

 

Rusya da Ankara orta noktayı geçince arıza uyarısı veriyor. Herşeyden önce unutmayalım ki Türkiye’nin şu anda yürüttüğü operasyonun omurgasını ÖSO oluşturuyor. Yani Esad’a karşı savaşan ve Rusya’nın bugüne kadar havadan vurageldiği muhalifler! Bu duruma şimdilik göz yuman Rusya ve İran, harekat daha güneye inerse seslerini çok daha yükseltecektir.

 

*

 

Haberin Devamı

İşte bu tabloda Ankara Suriye’de uzun süre kalmayı ve operasyonu daha güneye doğru genişletmeyi planlıyorsa... Bunu en az hasarla atlatmak ve 15 Temmuz’dan bu yana yakaladığı ivmeyi korumak için: Şimdilik hafif kırmış olduğu dümeni ya ABD ya da Rusya’ya doğru daha da kırması gerekecek.

 

Hangi tarafa ve nasıl kıracağı, bir sonraki yazıda...

 

Yazarın Tüm Yazıları