2 Tören, 1 Tarih

“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın topraklarındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Onlar bu topraklar için canlarını verdikten sonra, artık bizim de evlatlarımızdır.”

Haberin Devamı

Bu sözler, Mustafa Kemal Atatürk’e ait. Tarih, 18 Mart 1934. 1. Dünya Savaşı bittikten sonra evlatlarının Çanakkale’deki cenazelerini merak eden Avustralyalı ve Yeni Zelandalı ailelere bu sözlerle sesleniyor.

ATATÜRK’TEN ERDOĞAN’A

Tarih, 24 Nisan 2015. Bu sefer aynı sözler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ağzından dökülüyor. Çanakkale Savaşı’nın 100. yıldönümü töreninde. Zaferin asıl yıldönümü olan 25 Nisan’dan bir gün önce.

*

Tarih, yine 24 Nisan 2015. Türkiye’de ilk kez 1915 için resmi ayin düzenleniyor. Ve bu törende Erdoğan’ın gönderdiği Ermenice taziye mesajı okunuyor. Kendisi o dakikalarda Gelibolu’dayken.

Haberin Devamı

Mesajında şöyle diyor: “Yüz yıl önce, ortak vatanımızı işgâl için dünyanın dört bir yanından gelenlerin torunlarını, bugün Çanakkale’de coşkuyla ağırlayabilen bir kültüre sahibiz.”

Bir diğer deyişle, 1915 ayini sırasında Çanakkale’de ortaya koyulan barış kültürüne atıfta bulunuyor. Kendisi tam da o sırada Çanakkale’deyken.

RESMİ YÜZLEŞME

24 Nisan’da tarihler, yerler birbirine karıştı.

Ve bu durum, tam da Erdoğan’ın vurguladığı, Çanakkale’de gösterilen empati kültürüne sekte vurdu. 1915’e yönelik atılan önemli ve tarihi adımları gölgede bıraktı.

*

1915’le ilk kez geçtiğimiz yıl resmi olarak yüzleşildi. O zaman başbakan olan Tayyip Erdoğan’ın yayınladığı taziye mesajıyla.

Ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu yıl Hrant Dink’in ölüm yıldönümünde benzer bir mesaj yayınladı. Ve, “zamanı 1915'te donduran büyük travmayı geride bırakmanın yolu, tabuların yıkılmasıyla başlar. Türkiye kendi adına bu noktayı aşmıştır” dedi.

SÜREÇ GERİYE

Haberin Devamı

Ne var ki bu yıl 24 Nisan’da, bu süreç durdu.

Elbette ilk kez resmi anma ayini düzenlenmesi ve bu törene Avrupa Birliği Bakanı’nın katılması önemliydi. Bu törende Erdoğan’ın Ermenice mesajının okunması da keza aynı şekilde.

Ancak tam da bu mesajın okunduğu dakikalarda Erdoğan’ın Gelibolu’da olması, tüm bu adımların ağırlığını ve etkisini azalttı.

Zira taziye ilettiğimiz halkın en acı gününde, devlet erkanı o halkla birlikte matem tutmak yerine, o gün başka bir acıyı yaşamayı ve anmayı tercih etti.

Hem de aslı 25 Nisan olan Anzak Günü’nü, bir gün öncesine çekip 24 Nisan’a alarak.

Bununla birlikte bu yıl, 2014 öncesinde olduğu gibi, tamamen soykırım tartışmasına kilitlenildi.

Haberin Devamı

Bunlar da katedilen onca yolu gölgeledi.

KEŞKE

Oysaki keşke Çanakkale asıl tarihinde, 25 Nisan’da anılsaydı.

Ve 24 Nisan’da Türkiye, Ermenilerle birlikte matem tutsaydı. Başlattığı yüzleşme sürecini devam ettirseydi.

Geçtiğimiz yıl acılarını paylaştığı Ermenilerden, bu yıl özür dileseydi. Ülke dışına sürülen Ermenilerin torunlarına, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı önerseydi.

Hatta hayatını kaybeden Ermenilerin anısına bir anıt yapılsa, bu anıtın açılışına diyasporadan temsilciler ve Ermenistan Cumhurbaşkanı davet edilseydi.

2009’da Ermenistan’la imzalanan protokoller hayata geçirilse, bunun imzası da tam da 24 Nisan’a denk getirilseydi.

Ve Ermeniler Erdoğan’ın 24 Nisan mesajını, ayinde bizzat kendisinden dinleyebilseydi.

Haberin Devamı

SÜREÇ DEVAM

Tarih, 24 Nisan 2016.

Erdoğan 1915’i anma ayininde konuşuyor:

“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken Ermeniler! Burada dost bir vatanın topraklarındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz.

Dedelerini, ninelerini burada yitirmiş torunlar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Onlar bizim bağrımızdadır. Onlar bizim de dedelerimiz, ninelerimizdir.”

Bir diğer deyişle, Çanakkale ruhu 1915 için de canlandırılıyor.

Olmaz mı?

Bugün 28 Nisan 2015. Süreç devam ediyor.

Yazarın Tüm Yazıları