60 bin dolara markasını attı

Haberin Devamı

Abdullah Kiğılı, 1969’da İstiklal Caddesi’nde açtığı ilk mağazayı 60 bin dolara bir GSM şirketine kiraladı. Abdullah Kiğılı şunları söyledi: “Stopajı dahil, ayda 72 bin dolar ödeyecekti. Hemen Kiğılı Giyim’i o dükkândan çıkardım. Kiğılı Giyim, o dükkâna 25 bin liradan fazla aylık kira ödeyemezdi. 72 bin doları alınca, ilk göz ağrısı dinler miyim?”

60 bin dolara markasını attı


1967 yılında Kiğılı Gömlekleri ile kumaş ticaretinden konfeksiyon ve perakende sektörüne adım atan Abdullah Kiğılı, 1969’da babasına ricada bulundu:
- Baba, sana göstereceğim bir yer var.
Direksiyona geçti, arabayı Sultanhamam’dan İstiklal Caddesi’ne sürdü. Bir mağazanın önünde durdu:
- Babacığım, burası yeni mağazamız. Hayır duası okuyup, açılışı yapar mısın?
Babası duayı okuyup mağazayı gezdi, fazla kalmak istemedi:
- Beni eve götür.
Evde o akşam aile meclisi tolandı:
- İstiklal Caddesi’nde mağaza açmak yanlış. Bu çocuk, (Abdullah Kiğılı) bizi batıracak.
Abdullah Kiğılı, İstiklal Caddesi’nin perakende için önemini, gücünü savundu, zaman istedi. Zamanla işler rayına girdi. Kiğılı Giyim büyüyünce, denk düştü, İstiklal Caddesi’ndeki dükkanın mülkiyetini satın da aldı. Böylece, Kiğılı Giyim tüzel kişiliği, o dükkanda Abdullah Kiğılı’nın kiracısı konumuna geldi:
- 90 metrekarelik o dükkanda Kiğılı Giyim’den aldığım en son aylık kira 25 bin liraydı.
Aradan yıllar geçti, bir süre önce İstiklal Caddesi’ndeki dükkana kiracı çıktı:
- Bir GSM şirketi, ayda 60 bin dolara benim dükkanı kiralamak istedi. Stopajı dahil, ayda 72 bin dolar ödeyecekti. Hemen Kiğılı Giyim’i o dükkandan çıkardım.
Abdullah Kiğılı, bu olayı Faruk Güllü’nün ev sahipliği, Fikri Türkel’in moderatörlüğündeki “Katmerli Sohbetler” buluşmasında anlattı. İzleyenler sordu:
- İstiklal Caddesi mağazası ilk göz ağrınız değil miydi? Ailenizi karşınıza alarak açmıştınız. Neden Kiğili Giyim’i o dükkandan çıkardınız?
- Kiğılı Giyim, o dükkana 25 bin liradan fazla aylık kira ödeyemezdi. Fazlasını ödese zarar ederdi. Stopaj dahil ayda 72 bin doları alınca, ilk göz ağrısı dinler miyim?
Sorular sürdü:
- O mağazayı kapatmak sizin için prestij kaybı yaratmadı mı?
- i, ı ve ğ’nin bir arada olduğu, benim bile söylemekte zorlandığım “Kiğılı”yı marka yaptık. Çok şükür 225 mağazaya ulaştık. Ayda 72 bin dolar söz konusu iken, bir mağazayı kapatmanın prestij kaybı mı olur?
Ardından tavsiyede bulundu:
- Bir mağazanın kirası cirorunun yüzde 7’si düzeyinde olmalı. Taş çatlasa yüzde 10’a kadar çıkabilir. Ancak, cironun yüzde 15-20’si kiraya giderse, o işten para kazanamazsınız...
İstiklal Caddesi’ndeki dükkan örneği, iş hayatının gerçeklerinin “duygusal bağ”dan uzak olduğunu gösteriyor...

Haberin Devamı

Beymen’de kurucu ortaklığım 7 yıl sürdü



60 bin dolara markasını attı

Haberin Devamı

ABDULLAH Kiğılı, 1971 yılında aldığı bir telefonla heyecanlandı:
- Seni yarın sabah 10.00’da Altınyıldız’ın sahibi Osman Boyner fabrikaya bekliyor.
Kiğılı, o dönemde Altınyıldız kumaşlarının önde gelen toptancıları arasındaydı. Önce, “Koskoca Osman Boyner beni niye arasın, arkadaşlar şaka yapıyor olmalı” diye düşündü. Sonra soluğu Altınyıldız’ın en büyük bayisinin yanında aldı:
- Abi, Osman Boyner’in beni fabrikaya çağırdığını söylediler, doğru olabilir mi? Osman Bey bey niye çağırır ki?
- Yarın fabrikaya git, niye olduğunu anlarsın.
Ertesi sabah 10.00’da Osman Boyner’in odasına girdi. Boyner, çay ikram edip, konuyu açtı:
- Beymen Konfeksiyon fabrikası kurdum. Çayını bitir, git yeni fabrikayı gez. Sonra yanıma gel.
Kiğılı, fabrikayı gezip,döndü:
- Fabrikayı beğendin mi?
- Müthiş...
- Sana bayilik vereceğim.
- Memnun olurum.
- Benden kumaş alan 35 büyük bayime sordum. Hepsi ilk sırada senin adını verdi. O nedenle ilk Beymen bayiliğini sana veriyorum.
Kiğılı, “Katmerli Sohbetler”de bu öyküyü anlatıp, altını çizdi:
- İlk Beymen takım elbiseyi ben Kiğılı Mağazası’nda sattım.
Sonra 1973’e döndü:
- Osman Abi, 2 yıl sonra beni tekrar çağırdı, “Beymen Mağazacılık’ı kuruyorum. Gel ortak ol” dedi. Yüzde 40 payla ortak oldum. Ortaklığımız 7 yıl sürdü. Sonra ayrıldım, o deneyimle 1980’de Kiğılı Konfeksiyon fabrikasını kurdum.
Gömleğinin kolunu gösterdi:
- Düğmem kopuk. Sabah evden çıkarken düğmemi dikecek kimse yoktu. Düğme dahi dikemeyen ben, konfeksiyonda marka oldum.

Yazarın Tüm Yazıları