Zoraki tasarruflarla mega proje finansmanı

DÜN hükümet tarafından Meclis’e biri ‘torba’ olmak üzere iki yasa tasarısı sunuldu; bu tasarılar ile bir taraftan bireysel emeklilik sistemine (BES) 45 yaş altına otomatik katılım penceresi açılması, diğer taraftan da bir ülke varlık fonu şirketi kurulması hedefleniyor.

Haberin Devamı

Bugüne kadar gönüllülük esasına dayanan BES’e, 45 yaş altındaki çalışanlara 2017 başından itibaren otomatik katılım getirilmesi tasarrufların artırılması için olumlu bir adım. Bu tablo içinde 45 yaş altında 15 milyona yakın kişinin bu havuza gireceği ve hepsinin de en düşük asgari ücret seviyesinde ücreti olduğu varsayılırsa; kaba bir hesapla ayda asgari net ücretin yüzde 3’ü kadar, 39 TL’lik bir katkıyla; yılda en kötü olasılıkla 7 milyar TL’lik bir tasarruf birikimi mümkün olabilecek. Burada da, ayrıca kamunun yüzde 25’lik katkısı olacak.

 

Sistemin tasarımı, çok düşük ücret seviyesinde oldukça teşvik edici; girişte de, uzun kalışta da. Asgari ücretli bir kişi; ilk otomatik katılımda bin TL giriş teşviki alacak, 10 yıl kaldıktan sonra aylık bağlanmasını tercih etmesi halinde ilave bir yüzde 5 devlet katkısı daha alacak. Eksiklik; ilk iki aylık dönem dışında, sistemden ayrılma seçeneği konulmamış.

 

Haberin Devamı

Buraya kadar çok iyi. Ancak, dün aynı anda Meclis’e sunulan ‘torba yasa’ içinde Türkiye Varlık Fonu kurulmasına dair bir yasa tasarısı da yer alıyor. Bu, otomatik katılımla sağlanan fonların, nereye gideceğinin de ipucu aynı zamanda.

 

Kurulacak ‘Varlık Fonu’ ile kamunun gelir ve fon fazlalarının mega yatırım projelerine aktarımın sağlanacağı, yasa tasarısının gerekçelerinde sayılıyor. Ayrıca, “tasarrufların emeklilik sistemi aracılığı ile ulusal varlık fonlarına aktarıldığına” dikkat çekerek, büyümeye katkı sağlandığı vurgulanıyor. Buna örnek olarak da, her yıl petrol geliri fazlası olan Körfez ülkeleri, Norveç, Rusya gibi ülkeler, tasarruf fazlası olan Çin gösterilmiş. Aradaki fark, bizim hala yüksek tasarruf açığımız var; o ülkelerin ise fazlası var ve geleceğe fon biriktiriyorlar.

 

ANAYASAL DENETİM BAYPAS

 

Tasarıdan öyle anlaşılıyor ki; Varlık Fonu, bütçe dışı yatırım yapmanın bir aracı olarak tasarlanmış. Bütçe içinde yapmanın ne sakıncası vardı? Olmayan denetimi, iyice teğet geçmek için mi? Nitekim Fonun anayasal kurumlarca denetimi ve hesap vermesi konusunda hükümlere rastlayamadım.
Tasarı gerekçesinde not ediliyor ki; bu fonun kurulması ve mega yatırımlara aktarılması ile 10 yılda yıllık yüzde 1.5’luk ilave bir büyüme bekleniyormuş. Sermaye piyasasının derinleşmesi ve İslami finansman varlıklarının kullanımının artışı da.

 

Haberin Devamı

Yüzde 1.5’luk ilave büyüme oranı getirmesi için, özel-kamu tüm yatırımların kabaca her yıl yüzde 10’a yakın artması gerekir. Doğrudan yatırımlar artmadan, BES’e otomatik katılımdan sağlanacak fonlarla, Varlık Fonu ile bu tablo içinde büyümeye yüzde 1.5’luk katkı olması zor görünüyor.
Ayrıca, BES’te otomatik katılımla sağlanacak fonların Varlık Fonu ile mega yatırımlara aktarılması mevcut bankacılık sistemini de toplam mali sistemi de güdükleştirecek. Özellikle Varlık Fonu’na tasarı ile öngörülen her türlü vergi ve harçlar gibi maliyet unsurlarına dair muafiyetler mali kesimde bu fonu, özel fonlara ‘haksız rakip’ olarak konumlayacak.

 

Eğer Türkiye’de kamu kesimi fon biriktirecek kadar bütçe fazlası veriyor olsaydı iç borcu azaltır ve uzun vadeli faizleri aşağı gelmesini sağlardı. Bu, uzun vadeli özel kesim yatırımlarına önemli bir ‘tatlandırıcı’ olurdu.

 

Haberin Devamı

Şimdi, kabaca 15 milyon kişiyi otomatik tasarruf havuzuna alırken; hem bu kişilerin emeklilik tasarrufları, hem de olasılıkla kabaca 100 milyar TL’lik İşsizlik Fonu’nun parası, para bulunamayan mega yatırımlara aktarılacak. Mega yatırımlara, altyapı projelerine yatırım yapılması ekonomiye büyüme katkısı verir. Ancak, bunun emeklilik ya da işsizlikle ilgili zorunlu modellerle belirlenen kulvarda yapılması, katkı verenlerin rızası olmadan yapılması doğru değil.
Hem Türkiye ‘özel sektör eliyle büyüsün’ derken, diğer taraftan merkeziyetçi bir çerçeve içinde ve hesap vermeyen kamusal mekanizmalarla özel girişimi güdükleştiren adımlar atılması çelişkili.

Yazarın Tüm Yazıları