Art Ankara'nın ardından

Ankara geçen hafta, resim ve heykel sanatı açısından önemli bir etkinliğine ev sahipliği yaptı.

Haberin Devamı

İkincisi düzenlenen Art Ankara Çağdaş Sanat Fuarı’nı geride bıraktık. Yerimiz elverdiğince fuarla ilgili izlenimlerimi burada aktarmaya çalışacağım. Geçen yılla karşılaştırıldığında bu yıl fuarın düzeni oldukça iyiydi. Bezle kaplı panolar ve insanların kösteklenerek düşmesine neden olan ucu kıvrılmış halılara ilişkin şikayetler dikkate alınmıştı. Ancak aydınlatma yeterli değildi. Fuarı düzenleyen Atis Fuarcılık sahibi Bilgin Aygül de bunun farkında. Önümüzdeki yıl aydınlatma işinin nasıl yapılması gerektiğine dair Almanya’dan özel küratörler getireceği sözünü verdi. Bir şikayet de, fuarın düzenlendiği ATO Congresium’la ilgili. Fuar alanının geç teslim edilmesi, galerileri zor durumda bırakıyor. Fuar, açılış gününe istenilen düzeyde yetiştirilemiyor. 

Haberin Devamı

GEÇEN YILDAN İYİ

300’dan fazla sanatçının yüzlerce eserinin sergilendiği fuara bu yıl Ankara’dan katılım geçen yıla göre daha yoğundu. İstanbul’dan da katılım vardı, ancak yeterli değildi. Aynı durumu uluslararası boyut için de söyleyebiliriz. Görebildiğim kadarıyla Almanya, Gürcistan ve Kırgızistan’dan az sayıda sanatçı ve galeri fuara katılmıştı. Bazı Rus ve Ukraynalı sanatçıların eserleri de sergi panolarını süslüyordu. Art Ankara’nın daha da ileriye götürülmesi için özellikle İstanbul ve yurtdışından katılımı yoğunlaştırmak şart. Bu, Art Ankara’nın İstanbullu ve yabancı sanatsever koleksiyonerlerin dikkatini çekmesi için gerekli. Geçen yılla kaşılaştırıldığında katılım açısından hava olumlu olsa da, gözlemleyebildiğim kadarıyla ekonomik açıdan pek iyimser bir hava hakim değildi. Bunun en önemli nedeni, ülkeyi yönetenler inkar etseler de ekonomik durgunluk ve sıkıntı. Dolayısıyla resimle ilgilenen “üst tabaka” diye tanımlayabileceğimiz diplomat, doktor, mimar, mühendis, avukat ve serbest meslek sahibi insanların resim satın almamaları. Bir koleksiyonerin, “Eskiden olsa buradan en az 500 bin liralık resim alırdım” sözleri dikkat çekiciydi. Resim sanatında haklı yer edinmiş hangi ressamla konuşsam, hepsinden aşağıda aktaracağım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da kulak vermesi gerektiğini düşündüğüm şu sitemi duydum:
“Eskiden diplomatların resim almaları için bakanlıktan ödenekleri olurdu. Özelikle Ankaralı ressam ve galerilerin desteklenmesinde Dışişleri mensuplarının rolü büyüktür. Artık bakanlık mensuplarına destek verilmediği için devlet kurumlarının resim almasında Dışişleri Bakanlığı öncülük yapamıyor.”
Ben sadece Dışişleri Bakanlığı’nın değil, tüm bakanlıklarda özellikle de üst kademedekilerin hem makamlarına, hem de evlerine resim almaları için teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eleştirim sadece iktidara yönelik değil. Fuarın açılış kokteylinde, “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diyen Atatürk’ün kurucusu olduğu CHP’den kimseyi görmedim. Çankaya Belediyesi’nin reyonu da olmasa fuarda CHP izine rastlanmayacak. Sonradan gelen oldu mu, bilmiyorum. Ama CHP’nin sanata ve sanatçıya yeterli destek ve ilgiyi göstermediği herkesin dilindeydi. Umarım parti yöneticileri kendilerine yönelik bu sitemi dikkate alırlar. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman’ın fuarın açılışına katılmasını ve açılış konuşması yapmasını önemsedim. Umarım sayın Yayman, resim sanatının desteklenmesi için birazını burada dile getirdiğim haklı talepleri, kendisi de resime meraklı Bakan Mahir Ünal’a iletir. Fuarda reyonları gezerken karşılaştığım eski bakanlar Beşir Atalay, Ertuğrul Günay, Kürşad Tüzmen, artık ciddi boyutta resimle uğraşan DSP eski Genel Başkanı Zeki Sezer ile birkaç diplomatın da konuyu kendi çevrelerine aktaracaklarını umuyorum.

Haberin Devamı

DAHA UZUN OLMALI

Genelde toparlarsak, Art Ankara’nın başkentin sanat dünyasına nefes aldırdığı bir gerçek. Bu etkinlik önümüzdeki yıllarda katılımcılar açısından daha profesyonel olmalı ve süre açısından en azından bir-iki gün daha uzun olmalı diye düşünüyorum. Fuarı düzenleyen Atis Fuarcılık’ın Art Ankara’yı devam etttirme kararlılığında görmek de sevindirici. Fuarı gezenlerin Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun, Halil Paşa’nın, Nuri Abaç’ın, Ömer Uluç’un, Devrim Erbil’in, Ergin İnan’ın, Mustafa Ata’nın, Mustafa Ayaz’ın, Yalçın Gökçebağ’ın, Ahmet Güneştekin’in, Ahmet Umur Deniz’in, Haluk Özden’in, Orhan Umut’un, Efkan Beyaz’ın büyük boyutlardaki eserlerini görme ve birçok sanatçının canlı performanslarını izleyebilme fırsatı yakaladıklarını da belirtmek isterim.

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Ahmet Yeşil-18 Mart’ta açılacak (Galeri Soyut/Yıldızevler), Eda Gecikmez-17 Nisan’a kadar (M 1886/Tepe Prime), Remzi İren-18 Mart’ta açılacak (Stillife/Yıldızevler), Atilla Atar-18 Mart’ta açılacak (Galeri Akdeniz/Yıldızevler), Tunç Tanışık-19 Mart’ta açılacak (Platform A/Taurus AVM), Orhan Cebrailoğlu-27 Mart’a kadar (Alev Sanat/Çayyolu), Yahon Chang- 30 Mart’a kadar (Cer Modern/Sıhhiye), Orhan Zafer-19 Mart’ta açılacak (Emin Antik/Kale), Ayşegül Yarar-18 Mart’ta açılacak (Fırça Sanat/Hilal Mah.), Muzaffer Oruçoğlu-Yarın açılacak (Galeri Çankaya/Kızılay), Müslüm Teke-Bugün açılacak (Galeri Sanat Yapım/Şenyuva), Namık Kargül-19 Mart’ta açılacak (Galeri Z/Samanpazarı).

Yazarın Tüm Yazıları