İran sorunu neden çözülmeli

İRAN’la Batı arasında yürütülen Tahran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin uzatılması ne anlama geliyor?

Haberin Devamı

1 Temmuz 2015 dediler ama sonra 2016 Martı’nda İran’daki kritik Uzmanlar Asamblesi seçimi takvime girecek. Daha önce de anlatmaya çalıştığım gibi iş Obama’nın 2017 Ocak’ta görev süresi doluncaya kadar muhtemelen böyle böyle uzayacak. Türkiye ve PKK arasında 2008 Eylül Oslo’da başlayıp, ara olsa bile yıllardır süren görüşmeler gibi düşünün. İkisi de 30 yılı aşkındır devam eden derin düşmanlıklar bunlar. Tarafların kendi kamuoyularını da buna hazırlamaları gerektiğinden başka türlü bir geçiş olması mümkün değil. Peki neden çözülmeli bu iş? Neden İran’ın yeniden sisteme entegre olması lazım?


*


1) NÜKLEER YARIŞ: Evet, harcanan milyarlarca dolara ve dünyadan izole edilme pahasına İranlıların egemenlik hakkı olarak görüp inatla sürdükleri bir iş bu nükleer program. Ancak aynı zamanda, nükleer silaha erişmek için dizayn edildiği açık, uluslararası anlaşmaları da ihlal eden bir proje bu. Eğer İran uzlaşmaz ve bu işi devam ettirirse, bunun bölgede yaratacağı sonuç, kaçınılmaz olarak diğer ülkelerin de benzer bir yola girmesi ve Ortadoğu’nun bir nükleer silahlanma yarışına sahne olmasıdır. 2009-2013 arası Başkan Obama’nın bir numaralı nükleer danışmanı olan Gary Samore’la konuştum. Sadece Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri değil Türkiye’nin de bu yarışa hazır olduğunu söyleyip aynen şöyle dedi: “Eğer İran nükleer silaha sahip olursa, Türkiye, İran’ı dengeleme baskısı hissedecektir. Sadece Ankara İran’ı bir askeri tehdit olarak gördüğü için değil, bölgesel hâkimiyet için Türkiye ve İran arasındaki rekabet nedeniyle.” İşte Ortadoğu gibi irrasyonel rejimlerin kurulu olduğu bir yerde bu kıyamet senaryosunun gerçekleşmemesi için İran işi çözülmeli.


*

Haberin Devamı


2) KAYITDIŞI SİSTEM: İran’ın nükleer silaha erişmesini engellemek için tasarlanan yaptırım rejimi, alternatifin savaş olduğu bir durumda kuşkusuz ehven olandı. Nitekim 2005’ten beri hem ABD’nin tek taraflı açıkladığı hem de BM’den çıkan, kademe kademe genişleyen bu yaptırımlar sayesinde İran bugün masada. Ancak bu çözümün de korkunç bir yan etkisi oldu. Ve yaptırım rejimi, bir yandan devasa bir kayıtdışı ekonomi yarattı. Bunun tek yansıması da Türkiye örneğinde görüldüğü gibi sadece yolsuzluk skandalları değil. Ki unutmayın, Reza Zarrab ve onun rüşvet verdikleri, İran yaptırımlarının arkasından dolanmak için yapılan işlerin bir sonucudur. Ama yolsuzluk dışında, bu kayıtdışı ekonomi yasadışı yapılar ve karaparaya da büyük bir kapı araladı. Bölge ülkeleri için büyük ulusal güvenlik sorunları doğmasına neden oldu. Global ekonomi, artık bu çapta bir tehdide neden olan böylesine büyük bir kayıtdışılığı daha fazla tolere edemez. İran işi bu yüzden de çözülmeli.


*

Haberin Devamı


3) SÜNNİ RADİKALİZMİ: İran yaptırımlarının aşılması için yürütülen işlemlerin büyüttüğü bir bataklıktır Dubai. Ve Dubai gibi bu kayıtdışı düzenin yarattığı Ortadoğu’daki merkezler de, bölgeyi tehdit eden IŞİD türü Sünni radikalizminin finans kaynaklarındadır. Çünkü bir kere kayıt altından çıktığınız zaman, paraların nerelere gittiğini hiçbir zaman kontrol edemezsiniz. Bir de buna İran’a uygulanan yaptırımların petrol ayağı nedeniyle Suriye ve Irak’ta iyice hızlanan, bu örgütlerin nemalandıkları petrol kaçakçılığını ekleyin. Üstüne, İran’la bir türlü geliştiremediğiniz diplomatik işbirliği ve bunun neden olduğu Sünni-Şii gerilimi nedeniyle, bu Sünni örgütlerin bölgede daha kolay genişleyebilecekleri siyasi bir zemine kavuştukları gerçeğini koyun. Sırf Sünni radikalizmi bile aslında başlı başına bir sebep. İran işi bu yüzden de çözülmeli.


*

Haberin Devamı


4) İSRAİL SORUNU:
Tabii hepsinden öte, Ortadoğu’da yaşanan gerginliklerin kökeninde her zaman Filistin-İsrail meselesi yattı. Ve İran’ın İsrail’e yönelik sürdürdüğü antisemitizm politikası da, sorunun asıl boyutuyla ele alınmasının önündeki en büyük engellerden biri oldu. Zira İsrail, İran’daki rejimin kontrolsüz çıkışlarını örnek göstererek, Filistinlilere karşı geliştirdiği acımasız politakalarının öne çıkmasını çoğu zaman durdurmayı başardı. O yüzden hiç şüpheniz olmasın, Filistinlilerin bugün yaşadıkları dramın bir sebebi de, televizyonlara çıkıp İsrail’i bir nükleer bombayla yok etmekten bahseden, böylece İsrail’in katı politikalarına büyük ölçüde meşruiyet kazandıran karikatür kılıklı İranlı politikacılardır. Bunları bir kenara bırakıp asıl meseleye eğilmek için de, İran işi çözülmeli.


*

Haberin Devamı


PEKİ çözülebilir mi gerçekten? Bu sürecin yeniden eskiye dönme ve bir savaş gerginliğine dönüşme riski yok mu? Elbette var. Ama önemli olan, bu krizin yarattığı sonuçları artık Washington da gördü. Ve en azından olumlu bir adım atıldı. Dediğim gibi daha yeni başlıyoruz. Bu tür uzun süreli düşmanlıkların kolayca aşılmasını kimse beklememeli. Ama herkes de bunun uzun soluklu bir süreç olduğunu bilip kendini yeni dengelere hazırlamalı. Özellikle de Ankara.

Yazarın Tüm Yazıları