Biden niye geliyor?

AMERİKAN Başkan Yardımcısı Joe Biden bu hafta Türkiye’ye neden geliyor?

Haberin Devamı

Evet, iki müttefik arasında bir Harvard skandalı yaşanmıştı. 2 Ekim konuşmasında Türkiye’nin IŞİD türü radikal örgütlerle ilişkisine değinip Suriye’ye Türkiye üzerinden giden yabancı savaşçılar yüzünden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da pişmanlık hissettiğini söyleyince, bu sözleri yüzünden Erdoğan’dan özür dilediği açıklanmıştı, tamam. Gerçi iki hafta önce de “Ben asla özür dilemedim” diyerek işi uzatmıştı, ama o konu kapanmamış mıydı? Ya da Amerikalıların IŞİD’e karşı yürüttükleri savaşta İncirlik Üssü’nü kullanma arzusu. E Türkler, “Suriye’de uçuşa yasak bölge olmazsa olmaz” diyerek o konuyu da sonlandırmadı mı? Ya da Kıbrıs deseniz… Orada da yeniden başlayan, Washington’ın Şubat ayında alayıvala ile övdüğü müzakereler yine çöktü. Ne diyecek Biden, Erdoğan’a? Hakikaten niye geliyor?

*

PLANLIYORLAR. Biden gelmeden önce Amerikan Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey dün önce Bağdat’a gitti. Sonra da sürpriz bir biçimde Mesud Barzani ile görüşmek için Erbil’e geçti. İran’ın istihbarat şefi Kasım Süleymani uzun süredir Irak’taki Peşmegelerle cepheden fotoğraflar çektirip yayınlıyor ya. Amerikalılar da indi sahaya.
Ama asıl önemlisi, Biden’ın Türklerle yapacağı görüşmelerde muhtemelen Başkan Yardımcısı’nın dosyasına opsiyonlar da ekledi. Ve bana bilgi veren kaynaklara göre Türkiye ile ABD arasında imzalanan bir mutabakat muhtırası sonucu Ekim 2011’de İncirlik’e konuşlandırılan dört insansız hava aracı için “İncirlik olmazsa neresi olur” sorusuna da Erbil’de bir alternatif aradı. Bu konu işin Türklerle yürütülecek müzakerelerde el güçlendirici boyutu. Ama bir de hafta içi CNN’in yazdığı bir haberle patlayan, Obama Yönetimi’nin Suriye’de stratejisini Esad Rejimi’ni de hedef alacak şekilde genişleteceği söylentileri var. Suriye’de Türkiye’nin istediği güvenli bölgelerin kurulacağı lafları. Bunların anlamı ne?

*

OYNUYORLAR. 2011’den beri Suriye konusunda çıkan öykülere bakın. CNN’in haberiyle yayılan lafların da onlardan pek farkı olmadığını görürsünüz. Türkiye’yi, İsrail’i, Suudi Arabistan’ı teskin etmek için isimsiz açıklamalarla durumu idare ediyorlar. Bu sonuncusunun özellikle Türkiye ile ilgili olduğunu düşünebilirsiniz. Çünkü unutmayın. Amerikan Başkan Yardımcısı bu hafta Türkiye’ye geliyor. E geziden önce havayı olumlu hale getirici bir gelişme olması lazım değil mi? Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Amerikan yönetiminin geç de olsa Türkiye’nin tezlerine yaklaştığının sinyallerinin görüldüğünü” belirten açıklamalarını okuyunca... Mektubun yerine ulaştığını anlayabilirsiniz. Ama sadece o da değil tabii.

*

HAZIRLANIYORLAR. Çünkü Amerikalılar 24 Kasım’da süresi sona erecek İran’la süren nükleer görüşmelerde süre uzatıcı olumlu bir gelişme elde edemezlerse… İş bir anda sürpriz biçimde çökerse… Suriye’de Esad’ı hedef alan bir strateji oluşturma… Suriyeli muhalifler için 36’ıcı paralelin kuzeyinde, ki Halep’in güneyinde, İdlib’den Rakka’ya düz bir çizgi gibi düşünün, güvenli bölgeler yaratma gibi seçenekler, her an masaya getirilebilecek bir durumda olsun istiyorlar. Zaten Biden’ın, Dempsey’nin bölge ziyaretleri de bu opsiyonların oluşturulmasını içeriyor. Amerikalılar İran’a karşı seçenekleri yokmuş gibi görünmek isterler mi! Müzakerenin son tarihi yaklaşırken onlara da gösterilen bir sopa gibi düşünün bunu. “Anlaşmazlık çıkarırsanız eğer, Türkler bekliyor, ona göre” sinyali. Ama o opsiyonların masaya gelmesinden önce topun şu anda İranlılar’da olduğunu da bilin. Zira Amerika için İran’la yumuşama şu anda çok daha öncelikli bir konu. Ve Tahran Yönetimi de buna yanaşırsa, o opsiyonları unutmak gerekir. Tahran’la orta yol bulmaya çalışırken bir yandan da Esad’la savaşamazsanız.

*

SONUÇTA Biden, kısa vadede Ankara’yla ilgili somut bir sonuç elde etmekten çok, bölgenin uzun vadede yaşayacağı dönüşüme hazırlık için geliyor Türkiye’ye. Bir de önemli bir not. Ankara’ya değil İstanbul’a gidiyor. “Yeni Cumhurbaşkanlığı sarayını görmeyecek mi” dedim konuyu takip eden bir Amerikalı’ya. “Göremeyecek” dedi.
Bundan bir süre önce Türk tarafına şunu sormuştum. “Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşanan bu gerginlik nasıl aşılacak? Değiştirici etkisi olacak önemli bir gelişme lazım. Ne olabilir?” Konuştuğum kişi, “Washington’a yapılacak üst düzey ikili bir ziyaret olabilir” dedi. “Erdoğan mı” dedim. “Belki Şubat, Mart gibi Başbakan Davutoğlu için olabilir. Olursa o tarihlerde olur. Sonra Türkiye’de seçim dönemine girileceği için zor” dedi. Sonra konuştuğum Amerikalı’ya, “Davutoğlu’nun yılbaşında sonra Washington’a gelmesi mümkün mü” dedim. “Bilmiyorum. Ama daha Başkan Yardımcısı Türkiye’den yeni dönmüş olacak” dedi.
Evet, belki Biden bir de o yüzden geliyor. Yılbaşından sonra Türkiye’den yeni dönmüş olmak için.

Yazarın Tüm Yazıları