Yeni HSYK

Sayın Yılmaz, “yürütmeyle uyumlu” sözünün kendisine ait olduğunu fakat medyaya eksik yansıdığını söyledi. Tam cümlesini okudu:
“Tarafsızlığımıza ve bağımsızlığımıza halel getirmeyecek şekilde özellikle HSYK gibi idari kurulların diğer kamu kurumları ile yasama ve yürütme kuvvetleriyle uyumlu çalışması esastır ve doğrusu da budur.”
Sayın Yılmaz “tarafsızlığımıza ve bağımsızlığımıza halel getirmeyecek şekilde...” demiş olmasına dikkat edilmesini istiyor. Bağımsızlık ve tarafsızlık şartını ileri sürerek aday olduğunu da anlattı. “Beni İbrahim Okur’a sorabilirsiniz” dedi.

ONURLU VE TARAFSIZ

Ben de Sayın İbrahim Okur’a sordum. Cevabı şöyle:
“Mehmet Yılmaz yargı camiasında saygın bir isimdir. Bağımsızlık ve tarafsızlık konusunda çok kararlı davranacağına inanıyorum. Hatta HSYK’ya genel sekreter ve başmüfettiş seçimleri yapılırken kendisini ben aday göstermiştim. HSYK’da çoğulcu bir kompozisyon oluştu.”
Sayın Mehmet Yılmaz, Afyon’da yapılan HSYK konferansında benim “yargının tarafsızlığı” konulu konuşmamı dinlemiş, çok beğendiğini de söyledi.
Elbette yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı gibi her hukukçunun onur konusu yapması gereken bir ilkede, Sayın Yılmaz’ın bu kararlılığı son derece memnuniyet vericidir.
Sosyal demokrat eğilimli Mehmet Yılmaz’ın 5758 oyla seçilmesi de bir güvenin ifadesi tabii.

İKTİDARIN BEKLENTİLERİ

HSYK’ya seçilen hâkim ve savcıları şahsen tanımıyorum. Yazılarımda da hiçbirinden ismen bahsetmedim. Eleştirilerim yargıyla ilgili seçimlere yürütmenin görülmedik bir hırsla müdahale etmesineydi.
Yeni üyelerin kişisel bazda bağımsız ve tarafsız davranacaklarına inanıyorum ve temenni ediyorum. Mehmet Yılmaz’ın telefondaki samimiyeti ve bilhassa kavramlara hâkimiyeti beni etkiledi, bu umudum arttı.
Fakat iktidarın HSYK’dan beklentileri var. Yeni yargı paketinde, 7 ay önce değiştirilmiş olan usul ve ceza kanunları yeniden değiştiriliyor! Sayın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın kendisi de “yap boz eleştirisi yapılabilir” diyor! Yedi ayda temel kanunlarda ters yönde değişiklikler yapan bir hukuk devleti!
Besbelli siyasi amaçla!
Yeni tasarıya göre, Yargıtay’daki tetkik hâkimlerini artık Yargıtay Başkanlık Kurulu’nu dışlayarak tek başına HSYK’ya seçtireceklermiş! Niye?... Niyesi belli!
Özel olarak atanmış “sulh hâkimleri” konusundaki gibi bir beklenti!

HUKUKÇUNUN ONURU

İktidarın hem yeni HSYK’dan beklentileri çok olacaktır, hem kamuoyunda iktidar yanlısı davranacakları şüphesi vardır. Tarafsız ve bağımsız davranmak, bütün bunlara göğüs germeyi gerektirecektir.
Yargının bağımsız ve tarafsız olması konusunda adalet tarihimizde hem onursuz, hem onurlu örnekler çoktur. Bugünkü yazımda 1960 yılındaki Yargıtay Başkanı merhum Recai Seçkin’in bir sözünü bütün hukukçulara tekrar hatırlatmak ihtiyacını duyuyorum. Darbenin lideri “Devlet ve Hükümet Başkanı, Türk Silahlı Kuvvetleri Başkumandanı” General Cemal Gürsel karşısında Merhum Recai Seçkin’in sözleri şöyledir:
“Hâkim, hukuk esasları ve vicdanı yerine idare adamlarının veya davayla ilgisi olanlardan birisinin etkisi altında kalarak karar verirse... Verdiği karar bir zulüm belgesinden ibaret kalır.”
Bu sözleri, merhum Seçkin, bugün kısıtlanmak istenilen Yargıtay adli yıl açış konuşmasında söylemişti. Hukuk tarihimize onurlu bir isim bırakarak ebediyete yürüdü.
Her hukukçu hukuk tarihinin onur sayfasında yer almak ister elbette.