Terör çağı?

RUSYA Büyükelçisi müteveffa Andrey Karlov’un Ankara’da bir suikasta kurban gitmesi, ister örgüt işi ister bireysel bir cihadistin eylemi olsun, fevkalade endişe vericidir.

Haberin Devamı

Katil Mevlüt Mert Altıntaş’ın polis olması sorunu büsbütün karmaşık hale getiriyor.

Türkiye’de ilk akla gelen olağan şüpheli FETÖ’dür; bunu düşündürecek sebepler medyada geniş olarak yer aldı. Özellikle kapatılan Today’s Zaman’ın eski Ankara temsilcisinin 16 Aralık’ta “Türkiye artık büyükelçiler için güvenli değil” diye mesaj atmış olması elbette önemli.

Diğer bir şüpheli, Suriye’deki cihadist örgütlerden El Nusra’dır; attığı Arapça slogan ve şahadet parmağı işareti sebebiyle böyle düşünülüyor.


ORTAK SORUŞTURMA
Rusya, soruşturmayı birlikte yürütmek istedi, doğal olarak Türkiye bunu kabul etti. Bunun olumlu tarafı, birlikte varılacak sonucun Ankara ile Moskova arasında farklı yorumlara, siyasi tartışmalara yol açmayacak olmasıdır.

Rus tarafından dikkat çekici yorumlar var: Rusya Savunma Bakanlığı’ndan İgor Korotçenko “Bu bireysel bir teröristin eylemi değil, ipleri Körfez bölgesine ve Okyanus’un öbür tarafına uzanan bir komplodur” diyor.

Petersburg Üniversitesi’nden Appolinaria Avrutino açıkça “Batı’nın parmağı var” diyor. Halep konusunda Türkiye’de yapılan Rusya karşıtı eylemleri hatırlatanlar da var.

Bunların hepsi ilk anda akla gelenler ve Rusya’nın siyasi pozisyonuna göre düşünülmüş yorumlardır.

Maddi gerçeği, Türkiye ve Rusya’nın birlikte yürüteceği soruşturmanın sonunda öğreneceğiz.


HALEP FAKTÖRÜ
İster örgütlü bir eylem olsun ister polis teşkilatındaki bir “cihadist” teröristin kendi başına veya birkaç yardımcıyla yaptığı eylem olsun, vahamet değişmiyor:

- Örgüt eylemi ise, örgüt bu tek suikastla yetinecek midir?!
- Polis teşkilatındaki bir “cihadist”in eylemi ise, polis içinde veya dışında böyleleri yine çıkmayacak mıdır?!

İşte, örgütler için sık sık “uyuyan hücreler”den bahsediliyor.

Batı’da “Selefi” öfkesine sahip ve günün birinde herhangi bir saikle kanlı eylemler yapan teröristlere “yalnız kurt” diyorlar.

Türk-Rus ilişkileri 9 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova seyahatinden beri iyileşme halindedir. Rus Büyükelçi’nin katledilmesi ise son günlerde Halep’te yaşanan facialarla zamandaştır. Rusya’ya karşı protesto gösterileri bugünlerde yapıldı.

Örgütse zamanlamasını buna göre yapmış, “yalnız kurt”sa bundan kudurmuş olsa gerek.


POLİS VE ASKER
Berlin’de Noel pazarına TIR süren manyak veya manyaklar 12 masum insanı öldürdü. İslamofobi ve göçmen düşmanlığı kabaracaktır.

Ortadoğu ise yıllardır bir kan gölü...

Nasıl karmaşık ve çok yönlü bir terör tehdidiyle karşı karşıya olduğumuz açıktır. PKK’yı cesaretlendiren de bu ortamdır.

FETÖ’den ağır yaralar almış olan asker ve polis terörle mücadelesinde hemen her gün şehitler veriyor; bu sayede bizler bayrağımızın altında yaşıyoruz.

Katil Altıntaş tipinde biri polis olamamalı, mülakatta elenmeliydi.

Polise ve subay okullarına personel alımında “liyakat” ve “ahlak” tek ölçü olmalıdır. Asker ve polisin vatana ve kanuna sadakatten başka ideolojisi olamaz; bu güveni vermelidir.


KARLOV’A SAYGI
Diğer çok önemli bir husus, ülke içinde ideolojik ve siyasi ortamın yumuşatılmasıdır. İdeolojik ve siyasi gerilimin hem ayrı örgütlenmelere hem aşırı davranışlara uygun atmosfer yarattığı bilimsel bir gerçektir.

Son olarak Ankaralılara bir çağrı: Türkiye NATO üyesidir, siyasi sistem olarak Batı’yı seçmiştir, Rusya ile dostluğa da önem vermektedir. Müteveffa
Büyükelçi Andrey Karlov’un katledildiği yeri ziyaret ederek bir karanfil bırakın; milletçe tavrımızın ne olduğunu hepimiz adına siz gösterin.

Yazarın Tüm Yazıları