Tanzimat

MODERNLEŞME tarihimizin en önemli kilometre taşlarından biri olan Tanzimat’ı Başbakan da eleştirmiş, “iki yüz yıllık tarih” diyerek.

Haberin Devamı

Ben Başbakan’ın konuşmasında, kendisine bağlı gençlerden oluşan bir yönetim kuracağının ipuçlarına dikkat etmiştim. Sedat Ergin Başbakan’ın Tanzimat’ı eleştirdiğini yazınca, ben de çok önemli bulduğum bu konuyu bugün ele almak istedim.
Bizde başta Ziya Gökalp, Türkçüler Tanzimat’ı eleştirdiler; “kozmopolit” diye.
Başta Doğan Avcıoğlu, Sol Kemalistler Tanzimat’ı eleştirdiler; “sanayimizi emperyalizme teslim etti” diye.
İslamcılara, mesela Necip Fazıl’a göre Tanzimat “mason inkılabı” idi.
Biraz yakından bakalım.

TANZİMAT’TAN ÖNCE

Tanzimat’tan 65 yıl önce ölen Sultan III. Mustafa’nın büyük acılar içinde yazdığı bir şiir vardır, şöyle başlar:
“Yıkılupdur bu cihan sanma ki bizde düzele.”
Gayretli bir devlet adamı olan Sultan Mustafa, bütün klasik reform çabalarına rağmen, üst üste ağır askeri hezimetlere uğrayan devletin halini böyle anlatmıştı.
Avrupa’nın bilimi ve fabrikası karşısında Osmanlı’nın medresesi ve karasabanı çöküyordu; asıl dip dalgası budur.
Tanzimat’tan önce dipdiri ayaktaydık, Tanzimat bizi emperyalizme teslim etti, ruhumuzu öldürdü falan gibi sözler hamasettir.
Evet Tanzimat liberalizmi, İngiliz fabrikasyon tekstilinin karşında Osmanlı dokuma tezgâhlarının önemli oranda çökmesiyle sonuçlandı; kol gücü makineye daha ne kadar dayanabilirdi ki?...
Aynı zamanda, iktisat tarihçisi Prof. Şevket Pamuk’un yeni bulgularla gösterdiği gibi, Osmanlı’da modern üretim ve fabrika kavramına ilk adımların atıldığı, “Teşvik-i Sanayi Kanunları”na zemin hazırlandığı dönemdir Tanzimat...

EMPERYALİZM DEYİNCE

Kapitülasyonların kaldırılması için ilk girişimi, hukuki ön hazırlığını da yaparak, 1856 Paris Kongresi’nde Tanzimat’ın büyük devlet adamlarından Âli Paşa yaptı, bunun için söz de aldı... Lozan’da İsmet Paşa kapitülasyonların kaldırılmasını savunurken, Âli Paşa’nın reformlarını anlattı, söz verildiğini hatırlattı.
Kapitülasyonların kaldırılması için Âli Paşa’nın Paris Kongresi’ne sunduğu layiha ile üç çeyrek asır sonra İsmet Paşa’nın 2 Aralık 1922 günü Lozan’da yaptığı uzun konuşma aynı temele dayanır: Eşit vatandaşlık ve bağımsızlık.
Kapitülasyonlara son verilmesini sağlayacak hukuki ve idari yapının temelleri Tanzimat’ta atıldı, Abdülhamit ve İttihatçılar döneminde gelişti, Cumhuriyet’le gerçekleşti.

TANZİMAT’I ÖĞRENMEK

Tanzimat’ın en önemli yönü, iki temel özelliğidir: Modern eğitim ve yeni kanunlar.
Devleti yönetmek için artık modern bilimler gerekiyordu. Mühendishaneleri III. Mustafa, tıbbiyeyi II. Mahmut açmıştı. Tanzimat sürecinde harbiye, mülkiye, hukuk ve çeşitli fen mektepleri açıldı.
Tarihçi Standford Shaw, Abdülhamid’in “Tanzimat’ın zirvesi” olduğunu belirtir; bilhassa modern eğitimi geliştirdiği ve idare teşkilatını “mektepli” hale getirdiği için.
Çanakkale ve Sakarya’da yeni, bağımsız Türkiye’nin temelini atanlar, bu okullarda yetişti.
Tanzimat, din ayrımını kaldıran “eşit vatandaşlık” ilkesini getirdi, kanunları ve mahkemeleri buna göre yeniden düzenledi. Bu hukuki reformların mimarı muhafazakâr reformist hukuk bilgini Cevdet Paşa’dır.
Tanzimat bu yönüyle hukuki laikleşmenin de başlangıcıdır.
Aldatıcı sloganlara kapılmadan Tanzimat’ı öğrenmek isteyen İslamcılar Cevdet Paşa’yı, milliyetçiler merhum sosyolog Prof. Erol Güngör’ü okusun.
Hepimiz Tanzimat konusunda Halil İnalcık’ı, İlber Ortaylı’yı, Mehmet Seyitdanlıoğlu’nu, merhum Yılmaz Öztuna’yı okuyalım, ondan sonra konuşalım.

Haberin Devamı

CNN Türk'ten açıklama: Ekmeleddin İhsanoğlu ile dün akşam yaptığım mülakat bu akşam saat 20:00'de CNN Türk'te tekrar yayınlanacak. Okurlarımın bilgisine sunarım.

Yazarın Tüm Yazıları