Şah Fırat...

Türbenin hangi Süleyman Şah’a ait olduğu kesin olmamakla birlikte milli kimliğimizin teşekkülündeki rolü önemlidir. Bu konuda ‘teknik hakikat’ ayrı bir konudur, Anadolu tarihinde Selçuklu-Osmanlı devamlılığını yansıtan olgular, simgeler ve tasavvurlar ayrı bir konudur. Milli hafızada Süleyman Şah türbesi bu devamlılığın bir simgesi olarak büyük değere sahiptir.
Genelde Anadolu Selçuklu devletinin kurucusu Süleyman Şah olarak kabul edilir. Tarihçilerin hocası Mükrimin (MÜKREMİN DEĞİL, MÜKRİMİN) Halil Yinanç’a göre, 1075 yılında bu topraklarda ilk devletimizi kuran Kutalmış Oğlu Süleyman Şah, tarihen “Türklere bir vatan yaratan kurucu” şahsiyettir.
Abdülhamid 1889 yılında Halep Valisi Cemil Paşa’ya emir vererek türbeyi yeniden yaptırdı ve türbedar tayin etti. Abdülhamid’in tavrı elbette bir ‘imar’ çalışması değil, bir bilinç davranışıydı.

MİLLİ MÜCADELE

Milli Mücadele’de daha Büyük Zafer kazanılmadan, 20 Ekim 1921’de Fransızlarla güney sınırımızı tespit eden “Ankara İtilafnamesi” imzalandı. Ankara hükümetinin Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey, 1 Kasım Salı günü Meclis’e bilgi veriyor... İtilafname’nin 9. maddesi şöyledir:
“Osmanlı sülalesinin kurucusu Sultan Osman’ın büyük pederi Süleyman Şah’ın Caber kalesinde bulunan ve ‘Türk mezarı’ namıyla bilinen kabri müştemilatıyla beraber Türkiye’nin malı olacak ve Türkiye orada muhafızlar koyacak ve Türk bayrağı çekilebilecektir.”
Mustafa Kemal ve arkadaşlarının hassasiyetini yansıtır bu düzenleme...

CUMHURİYET DEVRİ

Osman Gazi’nin büyük “pederi”nin Gündüzalp olduğu kabul edilir. Süleyman Şah, Osman Gazi’nin uzak atalarından biri de olabilir. Önemli olan tarihi devamlılık konusundaki şuurdur.
Türkiye’de 1925’te “bütün türbeler kapatılmıştır, türbedarlıklar lağvedilmiştir” şeklinde kanun çıkaran Kemalist iktidar, 1932’de Süleyman Şah “türbe”sine “türbedar” tayin edecek, koruma için askeri birlik gönderecektir.
Dünkü Fırat Şah operasyonu, bu uzun tarihi ve manevi zincirin son halkasıdır. Tamamen isabetli buluyorum. IŞİD canavarına karşı silahlı çatışmayla türbeyi korumak Türkiye’yi Suriye bataklığına çekebilirdi.
Başarılı bir operasyonla, doğrusu yapılmıştır. Yeni türbe yine Suriye sınırları içerisinde Eşme’de inşa edilecektir.
Şehit Başçavuş Halit Avcı’ya Allah’tan rahmet diliyorum, kederli ailesinin acısını paylaşıyorum.

FIRAT ÇAKIROĞLU

Fırat Çakıroğlu Ege Üniversitesi’nde tarih okuyordu, son sınıftaydı. Tarih doktorası yapmak, akademisyen olmak istiyormuş.
PKK’nın üniversitelerdeki örgütlenmesine mensup militanlar tarafından katledilmesine yüreğim yandı. “Gök ekini biçer gibi” bir genç daha toprağa düştü, Türkiye belki de bir tarihçi olacak bir evladını kaybetti. Allah’tan rahmet, ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Arkadaşları için bıraktığı en güzel miras, bilimadamı olmak istemesidir.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, ülküdaşlarına “sakinlik” diledi, “gençlerimizi zor tutuyoruz” gibi tehditkâr bir dil kullanmadı. Bahçeli baştan beri gençleri çatışmadan uzak tutmak için kararlı bir basiret gösterdi.
Türkiye tehlikeli bir kutuplaşma sürecinden geçiyor. Çözümü öfkeleri körüklemek değildir, “daha fazla ceza, daha fazla TOMA” da değildir. İtidal ve karşılıklı saygıdır. Sayın Bülent Arınç’ın sözlerini Cumhurbaşkanı ve bütün politikacılar önemsemelidir:
“Kemikleşme, kamplaşma var. Bu bizim yüzde 50 oyumuza engel olmaz. Ama Türkiye yönetilebilir bir ülke olmaktan çıkabilir. Biz yumuşatmalıyız.”