Küresel komplo!

CUMHURBAŞKANI seçimleri için “küresel güçler” yine devreye girmişler, ‘Kurtuluş Savaşı’ veren Tayyip Erdoğan’ın önünü kesmek için düşünüp taşınmışlar, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu piyasaya sürmüşler!

Haberin Devamı

Ekmel Bey bir “küresel proje”ymiş!
İşi İsrail’e kadar uzatanlar da var.
Doğu Perinçek’in Aydınlık gazetesi ve iktidarı destekleyen muhafazakâr kalemlerden bazıları İhsanoğlu’nun “küresel proje” olduğu konusunda hemfikirler.

AKP NEYİN PROJESİ?

Şimdi 2008’e gidelim.
AK Parti’nin kapatılması için başsavcının hazırladığı iddianameye göre:
* AK Parti, “küreselleşmenin merkezi güçlerinin ülkemiz ve bölge ülkeleri için ürettiği ‘ılımlı İslam’ ideolojisinin ve onun siyasi hedefi olan ‘Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanları sıfatıyla” siyaset yapan Erdoğan’ın partisiydi.
* Kurtuluş Savaşımız hem emperyalistlere hem molla ve şeyhlere karşı verilmişti, şimdi de AKP yine din istismarı yaparak, “yeni bir teslimiyetçiliğin yolunu açmakta” idi.
* Erdoğan ve arkadaşları “Küreselleşmenin yarattığı tek kutupluluğun yönlendirmesiyle laik Cumhuriyet’e karşı bir rövanş arayışına girmişler”di. Amerika’nın “Ilımlı İslam” projesini uyguluyorlardı...
Kanıt mı? Savcıya göre kanıt, “başta ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell olmak üzere birçok ABD yetkilisi, Türkiye’nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğu gerçeğini görmezlikten gelerek ülkemizi ‘Ilımlı İslam Cumhuriyeti’ olarak tanımlamış” olmalarıydı!
Bugünkü komplo teorileri ile aralarında ne fark var?!

Haberin Devamı

‘ILIMLI İSLAM’

Olsa olsa bir düşünce sefaleti örneği olan bu görüşleri o zaman çok eleştirdim. Cumhuriyet yazarı Sayın Alev Coşkun’la günlerce devam eden “Ilımlı İslam” tartışmalarımız oldu.
El Kaide’nin yükseldiği dönemde Amerika’da çeşitli düşünce kuruluşları ve politikacılar, İslam dünyasında “laikliği, kadın eşitliğini, yasamanın çeşitliliğini, demokrasiyi” kabul eden akımlara “Ilımlı İslam” diyorlardı. Bizimkiler bu tanımdaki “laiklik, kadın eşitliği, demokrasi” gibi kavramları görmezlikten gelerek bunu laik Cumhuriyet’e karşı “proje” sanıyorlardı.
Öbür yanda, Hakan Albayrak ve Ümit Aktaş gibi İslamcı yazarlara göre, “Ilımlı İslam” evet bir projeydi, fakat İslamiyeti Protestanlaştırmak, pelteleştirmek amacına dönük bir “fitne projesi”ydi.
Aynı konudaki bu iki zıt komplo teorisinin savunucuları da hiçbir akademik kaynağa referans yapmadan, sadece zihinlerindeki siyasi şablonu dile getiriyorlar, bunun kavgasını yapıyorlardı.
Bu konuda “Bilim ve Yanılgı” adlı kitabımda geniş bilgi mevcuttur.

Haberin Devamı

ASTROLOJİ GİBİ

Bilim felsefecisi Karl Popper, bu düşünme biçimlerini astrolojiye benzetir: Şu kadar milyon km uzaktaki yıldızların bizleri yönettiğine inanılır; tesadüfler de kanıt sanılır. Hatta siyasi hayatta esrarengiz güçler daha da caziptir. Önyargılarımıza uygun düştüğü için sorgulamaya, araştırmaya ihtiyaç bile duymayız!
AK Parti’nin temelindeki sosyolojik faktörleri araştırmak yerine, “küresel komplo” diye bakarsanız, “seçim analizi” bile yapamazsınız, mukabil toplumsal politikalar üretemezsiniz.
Sayın İhsanoğlu gibi vatansever ve yüksek vasıflı bir şahsiyete “küresel komplo” gibi bakarsanız, toplumda “ortak aday” arayışını yaratan faktörün iktidarın otoriterleşmesi olduğunu göremezsiniz; siyaset normalleşmez, kutuplaşma daha da keskinleşir.
Komplo teorileri bilhassa Ortadoğu’da yaygındır. Bilim zihniyetine de, demokratik çoğulculuğa da terstir.
Bize lazım olan; düşünce hayatında analitik zihniyet, siyasi hayatta demokratik ve hoşgörülü tavırlardır. Hiç olmazsa Cumhurbaşkanlığı konusunda komplo kavgalarını bırakıp, normal, Batılı ülkelerdeki gibi olgun bir seçim süreci yaşayalım.

Yazarın Tüm Yazıları