İsrail nereye?

İSRAİLLİ Prof. Uri Ben-Elizer değerli bir akademisyendir. “İsrail Militarizminin Oluşturulması” adlı kitabıyla dünyada ciddi bir ilgi görmüştü.

Haberin Devamı

1998’de yayınlağı kitabında, İsrail’in kuruluşundan bugüne ordunun oynadığı rolü anlatır. İsrail silahlı mücadeleyle kurulmuştu, öyle ki kuruculardan Ben Gurion, ordunun iktisadi kalkınmada rol almasını reddetmişti, “militer” ruhun aşınmaması için...
Ben Elizer, İsrail toplumunda liberal ve antimilitarist duygulara sahip kesimlerin bulunduğunu da anlatır. Fakat çok önemli bir faktöre daha dikkat çeker: İsrail’de daha militarist, “ultra nasyonalist ve dinci” bir damar da gelişmektedir!
Ben-Elizer’in 1998’de dikkat çektiği bu faktör, işgal edilmiş topraklara yerleştirilen Yahudi göçmenlerdi. Daha çok çoğunlukla Batı dışından, dünyanın çeşitli ülkelerinden getirilip yerleştirilen bu göçmenler, Araplara ait bu toprakların askeri güç kullanılarak işgal edilmesini “Judea ve Samara’nın kurtarılması” olarak görüyorlar, “atalarımızın toprakları” diyorlardı.
Hatta barış anlaşması yapılıp da İsrail devleti bu topraklardan çekilmek isterse, göçmenler İsrail devletine karşı direnişe geçerdi! Daha önemlisi İsrail toplumunda ve ordusunda bunların etkisinin artabilecek olmasıydı.(The Making of Israeli Militarism, s. 228-229)

Haberin Devamı

İSRAİL’DE AŞIRI SAĞ

Sayın Ben-Elizer’in dikkat çektiği bu faktörün yanında, bütün dünyada şu veya bu ölçüde görülen kimlik politikalarına yöneliş de İsrail halkını “ultra nasyonalist ve ortodoks” yönde etkiliyor.
Bunu, seküler ve Avrupa kökenli Yahudilerin desteğine dayanan merkez sol İsrail İşçi Partisi’nin gerilemesinde görmek mümkün.
Bu partinin dünyaca saygın ilerici başbakanı Yitzak Rabin, 1993-95 döneminde Filistinlilerle “Oslo Anlaşmaları”nı imzalamış, Filistin yönetiminin kurulmasını onaylamış, barış yolunu açmıştı.
Maalesef 1995’te Yigal Amir adlı aşırı bir Yahudi genç tarafından öldürüldü.
Yitsak Rabin’in İşçi Partisi 1992 seçimlerinde yüzde 35 oyla birinci gelmiş ve koalisyon kurmuş, barış yolunu bu siyasi güçle açmıştı. Fakat sürekli gerileyen İşçi Partisi’nin oyları 2013 seçimlerinde 11.4’e düştü!
Buna karşılık “ortodoks” ve “ultra ortodoks” denilen Yahudi dincisi küçük partilerin oyu artıyor, koalisyonlara girerek etkili oluyorlar. Aynı zamanda, kendi aralarında bölünmüş olsalar bile sağ partilerin toplam oyları artıyor. Netanyahu bunların başbakanı!
‘Ilımlı’nın, eli kandan çıkmayan Netanyahu olduğu bir politik yapı düşünün!

Haberin Devamı

BÖYLE DEVAM EDEMEZ

Böyle bir İsrail’i barbarlık yapmaktan kim alıkoyacak?! Barış için işgal edilmiş toprakların Filistin halkına önemli ölçüde iade edilmesi şart, bunu kim yaptıracak?!
Dahası, ‘Arap Baharı’nın Ortadoğu’da yarattığı boşluklar da İsrail’in işini kolaylaştıyor. İsrail’in dün en çok tedirgin olduğu Irak ve Suriye bölünme yolunda!
IŞİD’in halifesi Şii Müslümanları kılıçtan geçirmekle meşgul!
İsrail’in pervasızlığı, iç yapısındaki aşırılaşmayla birlikte bu uluslararası ortamdan ve bilhassa Amerika’nın tavrından geliyor. Mazlumlar nasıl zalim olur? Sınır güç eline geçince, işte böyle!
Kimse Hamas’ın fırlattığı kıytırık füzeleri gerekçe gösteremez. Çoğu gökte imha edildiği gibi, yarattığı hasarla, İsrail’in yaptığı katliam ölçülebilir mi?
Bu böyle uzun süre devam edemez. Bunun kanlı terör tepkilerini tetiklemesi korkarım ki kaçınılmaz olur. Zaten İslam dünyasında terör örgütlerini yaratan, Filistin faciasına ve İsrail zulmüne duyulan tepkidir.
Amerika utanmalı ve düşünmeli!

Yazarın Tüm Yazıları