Güneşi kim tutacak?

BUGÜN Güneş tutulması var, Türkiye’den gözlemlenecek.

Haberin Devamı

Hemen Mehmet Âkif’i hatırladım. Âkif, Safahat adlı başeserinde, o zamanki Orta Asya’da görülen cehaleti anlatır. Ay veya Güneş tutulduğunda “Kovalım şeytanı kalkın diyerek/Dümbelek çalmada binlerce kadın, kız, erkek!”
Artık Ay ve Güneş tutulması gibi olayların sebeplerini bilmeyen kalmadı dünyada. Fakat siyasi ve sosyal olaylar çok daha karmaşıktır. Üstelik doğa bilimleri gibi aritmetikle ifade edilemez; aritmetik kesinlikte öngörmek de mümkün değildir. Bu yüzden siyasi ve sosyal olaylar üzerine hâlâ komplo teorileri yaygındır. Tabii şeytanın yerini gizli siyasi güçler almıştır. Yahudi, dış güçler, esrarengiz lobiler, üst akıllar, içimizdeki hainler falan.

ALMAN GENERALİ

Alman Genelkurmay Başkanı Lüdendorf, Birinci Dünya Savaşı’nı “beynelmilel Yahudi”nin çıkardığını anlatır.
Yahudiler için 1914 tılsımlı yıllardan biriymiş, onun için harp çıkarmışlar; kızdıkları milletlere haddini bildirmek amacıyla... Merak edenler Lüdendorf’un 1931 yılında dilimizde de yayınlanmış olan “1932’de Yeni Bir Cihan Harbi” adlı kitabına bakabilirler. Ama Lüdendorf yanılmıştı, harp Yahudiler için hiçbir “gizli” anlamı olmayan 1939’da çıkacaktır! Hem de Hitler tarafından çıkarılacaktır!
Bunları niye yazıyorum? Olayların karmaşık “sebepleri”ni araştırmak yerine; zihnimizdeki efsanevi sebepleri yakıştırmak şeklindeki zihniyet problemine dikkat çekmek için yazıyorum.
Öyle “sebepleri araştırmak” deyip geçmeyin. Karmaşık olaylarla karşılaştığımızda “zihnimizin içindeki” şablonlara göre sebepler düşünerek komplo teorileri kurmak kolaydır. Psikolojik olarak da caziptir, “hain düşmanlar”ı keşfetmek heyecan verir insana.
Halbuki “zihnimizin dışındaki” sebeplerin neler olduğunu araştırmak kolay değildir, araştırmanın bilimsel metodunu da az çok bilmek gerekir.

Haberin Devamı

SAVAŞA GİDEN YOL

Birinci Dünya Savaşı’nın sebeplerine dönelim. 19. yüzyılın başlarında İmparator Napoleon Moskova’ya yürürken Almanya diye bir güç yoktu, çiğneyip geçmişti. Avrupa’nın sanayileşmiş devletleri sadece İngiltere ve Fransa’ydı. Rusya’ya karşı Osmanlı’yı destekliyorlardı.
Bizde Tanzimat dönemidir.
1856 yılında İngiliz, Fransız ve Osmanlı ittifak yaparak Kırım Savaşı’nda Rusya’yı yenmişler, Karadeniz’i Rus filosuna kapatmışlardı. Fakat...
Almanya kısa sürede milli birliğini kuracak ve sanayileşecektir.
Fransa’nın milli geliri 1860-1880 arasında 13.3 milyar dolardan 17 milyar dolara çıkarken...
Almanya’nın milli geliri aynı dönemde 12.7 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkacaktır!
Ve 1871’deki savaşta Alman orduları Paris’e girecektir!
Artık Fransa ve İngiltere’nin politikası Rusya’ya karşı denge kurmak değil, Almanya’ya karşı denge kurmaktır. Giderek Rusya ile ittifak yapacaklar, zayıf Osmanlı’yı paylaşma politikaları ön plana geçecektir.

Haberin Devamı

OSMANLI’NIN YERİ

Osmanlı’nın ittifak yapabileceği tek güç Almanya’dır. Alman İmparatoru Wilhelm iki defa Abdülhamid’i ziyaret edecektir. Askeri ve ticari anlaşmalar, Bağdat Demiryolu Projesi imzalanacaktır. Üçüncü ziyaretinde iktidarda İttihatçılar vardır ve hem dünya hem Osmanlı savaşın içindedir artık!
Bu tablo bize en azından ekonominin, endüstrinin, kuvvet dengesinin önemini gösterir; günümüze bu açılardan bakarız. Mutlaka yanıltıcı olan komplo teorileri yerine...
Bu akşam CNN Türk’te saat 21.00’deki “1914-1915” belgeselinde Avrupa’da kuvvet dengesinin nasıl değiştiği ve bunun Osmanlı üzerindeki yıkıcı etkileri ele alınıyor.

Yazarın Tüm Yazıları