Fidan’ın adaylığı

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay gibi yüksek yargı kurumlarının başkan ve üyeleri görevlerinden ayrılarak veya hemen emekli olur olmaz siyasete girmemelidir. Görevlerini siyasi saiklerle yaptığı kuşkusu doğar çünkü.
MİT ve Genelkurmay Başkanlığı gibi kurumlar için de böyle.
Amerikan, İngiliz, Fransız yargı kurumları veya istihbarat teşkilatları ülkelerindeki hangi partiye yakındır?!
Demokratik devlette kurumların önemini görüyor musunuz?
Böyle görevlerdeki insanların emekli olduktan sonra en az birkaç yıl geçinceye kadar parti politikalarından uzak durması gerekir.

SİYASETÇİ FİDAN?

Fidan artık aday olmuştur, bundan sonra siyasetteki işlevi önemlidir.
MİT Müsteşarı olduğunda bazı gazeteci yazarlarla görüşmeler yapmıştı. Kendisini ilk ve son defa o zaman gördüm, konuştuk. Gerçekten donanımlı, kaliteli bir insan. Benim çok önem verdiğim bir vasıftır; tarih, siyaset bilimi, sosyoloji gibi disiplinlerde temel kavramlara hâkim. Tavırları ciddi ve dengeli. Siyasette uçlara savrulacağını, kutuplaştırıcı davranacağını sanmıyorum.
Sakin ve ağırbaşlı Fidan’ı itici, aşağılayıcı nutuklar atarken hayal edemiyorum!
Kendisini daha yakın tanıyan Ankaralı gazeteci arkadaşlara sordum; Fidan’ın hukuk ve demokrasi konusunda da duyarlı olduğunu söylediler.
Bir süredir kuvvetler ayrılığı kavramını ağzına almayan, yeni anayasa diye sadece başkanlık sisteminden bahseden iktidar partisinde hukuk duyarlığı ve yapıcı bir dil yönünde Hakan Fidan’ın katkıda bulunmasını diliyorum.

PARMAK KALDIRMAK İÇİN Mİ?!

Başbakan Ahmet Davutoğlu, kitlelere hitap ederken ateşli konuşmalar yapıyor fakat daha itidalli bir çizgi tutturmaya çalışıyor. Bundan başka, Beştepe karşısında Başbakanlık ve kabine kurumlarının ağırlığını korumak istediği de besbelli. Aynı çaba Bülent Arınç’ta bariz olarak görülüyor.
Türkiye başkanlık sistemine geçirilecekse Davutoğlu ve Fidan hiçbir icrai yetkisi olmayan, sadece parmak kaldıran milletvekilleri olarak kalmak için bu işe girmiş olamazlar!
Başbakanlık makamı ve kabinenin parlamenter sistemde olması gereken gücünü korumak konusunda “ağırlıklı isim” olarak Hakan Fidan’ın rolünün olması beklenir. Fidan, Davutoğlu’nun çok güvendiği bir isim; hatta onu Başbakan Erdoğan’a ilk takdim ve tavsiye eden, danışmanlığı döneminde Ahmet Davutoğlu imiş.

PARLAMENTO KADROSU

Kendi program ve tüzüğünü yok sayarak milletvekili adayları için önseçim yapmayan, bütün adayları merkezden belirleyen iktidar partisinde 2015 seçimlerinin sadece sonucu değil, seçileceklerin niteliği de fevkalade önemlidir. Prof. Davutoğlu partisinde etkili olur da donanımlı ve itidal sahibi bir parlamento kadrosunu oluşturabilirse siyasi tansiyonun düşmesi bakımından da parlamenter sistemin işlerliği bakımından da yararlı olur.
Tabii Prof. Davutoğlu için de Fidan için de bütün önde gelen politikacılar için de Bülent Arınç’ın temennisini tekrarlamak gerekir: “Ben de modaya uyayım da gürleyeyim dememeli” hiçbir politikacı.
Sistem arayışlarının kaygan ortamına Türkiye’nin sürüklenebileceği bu dönemde, her partiden makul, ağırbaşlı ve bilhassa “müzakere edilebilir” insanların parlamentoya girmesi önemlidir.