Dokunmak...

DOKUNULMAZLIKLARIN bu şekilde kaldırılmasını baştan beri yanlış buldum; inşallah yanılan ben olurum.

Haberin Devamı

Şu soru haklıdır: Teröristlere silah taşıyan, kitle katliamının faili olan teröristin evine taziyede bulunan milletvekili olur mu?

 

Tamam da hareketleri böyle evrensel hukuka göre kabul edilemez olan birkaç HDP’linin dokunulmazlığını kaldırmak yerine niye hepsinin dokunulmazlıkları kaldırıldı?

 

İktidar partisinin de başlangıçtaki eğilimi böyleydi; komisyonda “söz” ile “hareket”i ayırmayı düşünüyorlardı.

 

Fakat bilinen partiler arası kavgalar sonucunda 600 civarındaki dosyanın dokunulmazlığını kaldırmak için Anayasa’ya geçici madde konulması Meclis’te dün kabul edildi.

 

Haberin Devamı

Ortak bir akıl yoluna gidilmedi, böyle dolambaçlı, karmaşık bir yol seçildi.

 

TABAN SORUNU

 

MHP baştan beri soruşturma dosyaları bulunan bütün HDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılmasını istiyordu. İktidar partisi ise 1994’te DEP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılmış olmasını eleştiriyordu, hatta “çözüm süreci” döneminde MHP’yi “kandan beslenmekle” suçluyordu. Fakat iktidar partisinin son stratejisi “MHP ile azami müşterek”tir.

 

AKP ve MHP oylarının eksiğini dün CHP’den gelen oylar kapattı, referandumsuz kabul edildi.

 

CHP, Meclis’te “PKK’lıları koruyan parti” diye suçlanmaktan çekindi.

 

Partiler arası taktik savaşları bir kenara, referanduma gidilseydi çok yüksek oranda “evet” oylarıyla kabul edilirdi fakat Güneydoğu’daki “duygusal kopuş” daha da derinleşirdi.

 

Genelini yanlış bulduğum bu gidiş içinde, özel doğru, referanduma gidilmeyecek olmasıdır.

 

Türkiye’nin terörle mücadelesi hem haklıdır hem olmazsa olmazdır. Diğer bir gerçek de PKK’nın dayandığı bir tabanın bulunmasıdır. İşte otuz yılda 30 bin terörist etkisiz hale getirildiği halde “son terörist”e ulaşılamadı.

 

Haberin Devamı

ATATÜRK DÖNEMİ

 

Reisicumhur Kemal Atatürk’ün Başbakanı İsmet Paşa 1935’te, İktisat Bakanı Celal Bayar 1936’da bölgeyi günlerce gezerek yazdıkları raporlarda bu tabanın ne kadar önemli olduğunu belirtmişlerdir. İsmet Paşa raporunda “En mühimi Kürt meselesidir” diye yazmıştı. Arkadaşımız Saygı Öztürk bu raporu kitap olarak yayınladı. (Doğan Kitap)

 

Celal Bayar ise halkta dışlanma duygusu artarsa bunun neticesinin “aksülamelden” yani “tepkiden ibaret” olacağını yazmıştı.

 

Celal Bayar’ın raporunu Prof. Nurşen Mazıcı yayınladı. (Der Yayınları)

 

Yılların birikimini 12 Eylül rejiminin işkenceleri büsbütün azdırdı; PKK’nın kanlı eylemleri 1984’te başladı.

 

Haberin Devamı

Onun için benim dikkatimi odakladığım konu, PKK’nın partilerine oy veren kabaca 5-6 milyon vatandaşın kendilerini Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamentosundan dışlanmış hissedip hissetmemesidir.

 

Terörle askeri mücadele kadar önemli, hatta dipteki temel sorun budur.

 

DUYGUSAL KOPUŞ

 

Gelişmiş demokrasilerde de genel prensip böyledir. Etnik tabanlı terör örgütlerine karşı asker ve polis silahlı mücadele veriyor, örgütü ciddi bir baskı altına alıyor...

 

Aynı zamanda bu örgütlerin dayandıkları toplumsal tabanı ülkenin parlamentosuna çekiyorlar, hatta bunun kanallarını genişletiyorlar.

 

HDP barajdan düşürülebilir, seçim sistemi sayesinde bundan siyasi çıkar da elde edilebilir. Ama endişem “duygusal kopuş” denilen en önemli faktörün öyle bir durumda daha da keskinleşmesi ve sonucunun “tepkiden ibaret” olması ihtimalidir.

 

Haberin Devamı

HDP’liler ifade vermeye gitmeyeceklerini açıkladılar, 1994’teki gibi “yaka paça” mı götürülecekler? İstedikleri hem tabanlarına hem dünyaya böyle görüntüler vermek olmasın?

 

Bütün ruhumla dua ediyorum, endişelerimde inşallah ben yanılıyorumdur.

Yazarın Tüm Yazıları