Babacan faktörü

YENİ kabinede en çok merak edilen konu, ekonomi yönetimi... Ali Babacan ve arkadaşları devam mı edecek, ayrılacaklar mı?

Haberin Devamı

Ali Babacan yeni kabinede görev alacak, hem de Erdoğan kabinelerinde olduğundan daha güçlü olarak.
Daha güçlü diyorum, çünkü Babacan’sız bir ekonomi yönetiminin nasıl güvensizlik yaratacağını herkes piyasa işaretleriyle gördü. Babacan’ın göreve devam edeceği yolundaki haberler piyasaların ateşini düşürdü. Ekonominin komplo teorileriyle, hamasetle yönetilemeyeceği bir kere daha kanıtlandı.
Aslında Babacan kabineye girmek istemiyordu, bunu çok yakın çevresine söylemişti de... Fakat kendisi gibi “kuralcı” bir isim, Ahmet Davutoğlu başbakan olarak belirince, onun ısrarıyla görevi kabul etti. Yeni hükümetin ekonomik programında da malum popülizmi değil, Babacan’ın ekonomik rasyonalizmini göreceğiz.

Haberin Devamı

‘MACERA’ UYARISI

Babacan kırgınlıklarını, şikâyetlerini hiçbir zaman dışavurmadı fakat bunlar aşağı yukarı biliniyor. Bazen o noktaya geldi ki, tarihe not düşer gibi uyarılarda bulundu. Ekonomi yazarlarına şöyle seslendi mesela:
“Şahsi siyasi istikbal için ya da partilerin siyasi istikbali için memleketi maceraya sürükleme çabaları olabilir... Doğru politikalara destek, ama macera arayışına, ülkemizi riske sokacak yaklaşımlara ihtiyatlı, tedbirli durmak, ona göre yaklaşımda bulunmak önemli.” (22 Haziran)
Babacan’ın sözlerinin anlamı açık; “faiz lobisi” paranoyasıyla Merkez Bankası’na yapılan baskılara karşı göğüs geriyor, ekonomik dengeleri bozacak “ucuz para” popülizmine direniyordu.
Son aylardaki konuşmalarına bakın, Babacan, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını savunmaktadır. Dahası, “10 bin dolara geldik, üstüne çıkamıyoruz” diyerek, geçici istihdam ve oy getiren AVM türü yatırımlar yerine kaynakların teknolojiye yöneltilmesini istemektedir. (24 Temmuz)

KURALLAR, KURUMLAR

İktidar partisinde elbette birçok ekonomist var. Ali Babacan’ın niye bu kadar önemli olduğunu çok iyi düşünmek gerekir. Onun böylesine önemli olmasını sağlayan faktör, sadece ekonomi bilgisi değildir. Belki daha önemlisi Babacan’ın devlet yönetiminde “kuralların, kurumların, teamüllerin, şeffaflığın, rasyonelliğin” önemini çok iyi bilmesi ve uygulamasıdır. Babacan’ın demagoji yaptığı, ölçüsüz siyasi polemiklere girdiği, kuralları zorladığı, komplo teorileri ürettiği hiç görülmemiştir.
Onun için sözlerine güvenilir.
Fakat iktidar cenahından Babacan’a “Paralel yapıya yardım ediyor” diye saldıranlar bile oldu!
Çok şükür, aklıselim ağır bastı, Babacan yine ekonominin başında olacak.

Haberin Devamı

COŞKU VE AKIL

Descartes, rasyonalizmin kurucu kitabı sayılan “Metot Üzerine Konuşma”yı 1637’de yazmıştı. Dilimize çevrilme tarihi, 1895’tir! İki yüz elli yıl sonra! Tercümeyi yapan İbrahim Ethem Mesut Bey, otuz üç yıl sonra, 1928’de ikinci baskısı yapıldığında “şiir ve hayalle ilgisi olmayan böyle bir kitabın ikinci baskısı yapıldığı için Türkiye’nin geleceğine umutla bakıyorum” diye yazmıştı.
Fakat hâlâ siyasette hamaset bizleri soğukkanlı düşüncelerden daha fazla etkilemiyor mu?
İşte bu sebepten, “kurallar, kurumlar, teamüller, rasyonellik, şeffaflık” gibi değerleri önemsemeliyiz, sahip çıkmalıyız. Devlet makinesinin düzgün işlemesinde bu değerler şarttır.
Bu değerleri temsil eden devlet adamlarına ve politikacılara, sağcı solcu fark etmez, sahip çıkmalıyız. Babacan’ın görevine devam edecek olmasına ben bu açıdan da sevindim.
Soru: Faiz, Kanuni Sultan Süleyman zamanında Osmanlı’da ne kadardı, kapitalist Avrupa’da ne kadardı? Cevap yarın.

Yazarın Tüm Yazıları