Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

HDP’yi kenetleyip hırslandırıyorlar

Haberin Devamı

ÜÇ büyük muhalefet partisinden CHP, bu seçimde meydanlarda neredeyse ‘sıfır siyaset, tamamen vaat’ politikası izlerken, iki zıt uç MHP ve HDP ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP’ye etmedik laf bırakmıyorlar.
Çukurova’da bu iki partinin mitinglerini izledim; Devlet Bahçeli ve Selahattin Demirtaş ile sohbet edebildik, ‘Aynen devam’ dediklerini gördük.
İki partinin de birbirlerine karşı duruşlarında hiçbir değişiklik yok, ancak en azından Çukurova’da kullanılan dilin özenli olduğunu belirtmeli.
HDP’ye yapılan saldırılar sonrası bunun ayrı bir anlam kazandığını görmeli.

ZAMANLAMADAKİ RASTLANTI

Neden mi? Çünkü çok profesyonel bir saldırı ve zamanlama var.
Rastlantıya bakın ki bombalar, Mersin’de CHP ile birincilik yarışına girişmiş MHP’nin, öncekilere oranla daha kalabalık geçen mitinginin ertesi günü patlıyor.
Bahçeli bu hassas ilde kürsüye çıktığında söze, ‘İnancı, kökeni ne olursa olsun her vatandaşımı yüreğime basıyorum’ diyerek başladı, “Kürt kökenli kardeşlerim, bizimle aynı safa gelin” çağrısı ile devam etti.
Önceki konuşmaları ile kıyaslandığında, HDP’ye eleştirilerini yine sürdürdü, ama ölçülü bir düzey tutturduğunu izledik.
Acaba, HDP’nin Adana ve Mersin il binalarını bombalayanlar, bu mitingin ertesi gününü özellikle seçmiş ve de “Bahçeli nasılsa ortalığı kızıştıracak, hemen ardından HDP binalarında bombalar patlayınca bazı parmaklar rahatlıkla MHP’ye yönelecek” kurgusundan hareket etmiş olmasın?
Miting sonrası sohbetimizde Bahçeli mutluydu, öncelikle alandaki kadın sayısının yüksekliği yüzünü güldürmüştü.
Ne zaman ki ‘AKP’, ‘Başbakan Davutoğlu’, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ dedi, onlarla ilgili en sert sözcükleri yine art arda dizdi, her seferinde alanı dalgalandırmayı başardı.
‘17/25 Aralık’ı neredeyse Erdoğan’ın titri gibi kullanan Bahçeli, o süreci, sloganlaştırdığı ‘kutu’, ‘kasa’, ‘kol saati’, ‘hırsızlık’, ‘yüzsüzlük’ gibi sözcükler üzerinden anlattıkça büyük alkış almaya devam etti.
Bahçeli, Çukurova’dan Niğde’ye geçerken bu heyecan içindeydi, kafası rahattı.

Haberin Devamı

SALDIRI SONRASI HDP MİTİNGİ

Haberin Devamı

Bahçeli’den ayrılıp Adana’ya geçtik, Demirtaş’ın kürsüye çıkmasından az önce HDP mitingine yetiştik, alan onların yüzünü güldürüyordu.
Sonraki gün Mersin’de de gördüm ki HDP’de, tabanlarını Demirtaş kadar heyecanlandıran tek isim yok, kürsüye çıktığı an alanı uçtan uca ayaklandırıyor.
Zaman zaman stand-up yapar gibi onları güldürüyor, alkış tufanı yaratıyor.
Demirtaş’ın Mersin mitingi, il binasına yapılan saldırıdan sonra gerçekleşti.
İtiraf etmeli ki HDP mitingi, MHP’ye oranla daha kalabalıktı.
Bunda, saldırının etkisini mutlak görmeli, çünkü alan o patlamaların HDP tabanını kenetleyip hırslandırdığının işaretleriyle doluydu. Yoksa, Mersin’de HDP’nin, MHP’nin epey gerisinde kalacağı açık.
Demirtaş ve çevrede gördüğüm, konuştuğum tüm yerel HDP yöneticileri, sözcükleri özenli seçip tabanlarına sürekli ‘sakin olma talimatı’ yağdırıp durdular.
Mitingden önce 15.30’da görüştüğümüzde Demirtaş, sabahtan beri bütün il örgütlerini bizzat arayıp “Sakın sakinliği elden bırakmayın” dediğini aktardı.
Meydanda da herkese aynı çağrıyı yaptı, gençleri özellikle uyardı.
Miting sonrasında da görüştüğüm Demirtaş’ın, saldırılar ile MHP arasında hiçbir bağlantı kurmadığını özellikle kayda geçirmek isterim.

Yazarın Tüm Yazıları