Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

HDP’nin CHP ısrarı ve seçim stratejisi

ÖNCEKİ gün HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile sohbete giderken TBMM kapısında CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na rastladım.

Haberin Devamı

“Demirtaş’a gidiyorum, ‘CHP sürece katılsın’ deyip duruyor. Ne sormamı istersin” diye laf attım, şu yanıtı verdi: “Sor bakalım; CHP’yi sürece katacak hangi meşru zemin var?”
Sohbete de bu konudan başladım; ama bana daha kritik gelen, “Siz istiyorsunuz da asıl hükümet CHP’yi süreç içinde görmek istiyor mu?” sorusuyla.
Her şeyi ortaya koyan o yanıt neydi, aşağıda okuyalım.


ZOR Kİ ZOR

Evet, AKP bu konuda samimi de istekli de değil. O nedenle katılmasın diye CHP’yi ötekileştiriyor, provoke ediyor, CHP de bunu görmeyip sürecin dışında kalıyor. Yoksa hükümet istese, CHP’yi sürece katmak çok kolay olur, doğalı da bu. Hükümet, bu olmasın diye uğraşıyor aslında.”
Demirtaş’ın sözleri açık olduğu için, “Bu durumda CHP, sizin arzunuzu nasıl karşılayabilir, yani hangi meşru zemin” diye sordum.
Öncelikle, CHP’nin Öcalan’ın sürece katılımına karşı duruşuna atıf yapan, bu tutumun zaten engelleyici olduğuna vurgulayan Demirtaş’ın beklentisi, CHP’nin bu konuda yumuşaması.
Bence o yumuşama pek olası değil; ama yine de Demirtaş’ın CHP’yi sürece katma önerisini şöyle aktaralım:
“İmralı’ya gidecek heyette en az bir CHP milletvekili olabilir. CHP böylece, konuşulanları doğrudan öğrenir. Bunda yarar büyük; ama ‘yok’ derlerse heyet karma da kurulabilir, ki CHP oraya, partili veya partisiz birini önersin.”
Pes etmiyor, “Sürece katılmayacaksa gözlemci olsun” diye ısrar ediyor.
Zaten bu noktada CHP’yi anlayamıyormuş; çünkü gözlemci olmak için dünya âlem HDP’den ricacı olmuş, bir tek CHP hariç.
Oysa CHP, gözlemci heyete de, sırf bilgi akışı için bir isim önerebilirmiş.
Demirtaş’ın, Diyarbakırlı STK’ların CHP’ye yaptığı, “Hakem, denetçi, dışarıdan gözlemci gibi hareket edecek bir platformu bizimle kurun” önerisini, “Yeterli değil; ama platformda etkili STK’lar olursa bu da bir yol” diye yorumlaması da samimi ısrarının bir göstergesi.


SİLME AKP ÇIKARSA

Hükümet istemedikçe ve CHP’ye bugüne dek yaşananlar konusunda yeterli bilgi verilmedikçe bu iş olmaz, diyerek Demirtaş’ın seçime, bağımsız değil de parti olarak katılma konusundaki görüşlerine geçeyim.
“AKP’yi 330’un üzerine çıkarmak için bu planı Öcalan yapmış” iddiasını anımsatınca güldü, “Güldüm; çünkü tam bir komplo teorisi” deyip sıraladı:
1- Karar bizim, Öcalan’ın desteği sonra geldi.
2- AKP’ye tek milletvekili vermeyecek, AKP’den milletvekili alacağız.
3- Yüzde 10 barajı kalksın diye sonuna dek mücadele edeceğiz. Bunu sağlayamazsak hallaç pamuğu gibi atıp barajı aşacağız.
Sonrasını ise, “Çünkü, herkesi şaşırtan bir program, vizyon ve ezilen tüm kesimleri temsil eden aday listesiyle seçmen karşısına çıkacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimindeki gibi destek alacağız. Toplumun şikâyet ve isyanını dillendiren parti biz olacağız” diye getirdi.
Bu sözler barajı düşürme manevrası olarak da okunabilir; ama herkesin, öncelikle de hükümetin, şunun üzerinde düşünmesi şart:
Diyelim ki HDP baraja takıldı ve kimi ilde yüzde 10’larla, bölgede milletvekilleri silme AKP’nin oldu; buna HDP tabanının ve de dünyanın tepkisi ne olur?
O nedenle, Anayasa Mahkemesi’nden önce AKP harekete geçse iyi olmaz mı?

Yazarın Tüm Yazıları