Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Çatı adaya bilimsel formül sağanağı

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bize açıkladığı ‘çatı aday’ önerisi siyasette, fen bilimlerine ilgiyi arttırdı.

Haberin Devamı

AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, Türkiye bugüne dek niye bir Pisagor çıkaramadı diye hep merak etmiş; o merakını Bahçeli, ‘üçgen formülünü bulunca’ gidermiş!
Başbakan Erdoğan da Afyon’da başlattığı Bahçeli’ye yönelik geometri eksenli eleştirilerini dünkü grup toplantısında aynen sürdürdü.
Ancak o konuşma gösterdi ki bu sıralar Başbakan’ı da kimya merakı sarmış.
‘Paralel devlet’ dediği cemaatle savaşı anlatırken, ‘ak süte karışmış bu kirli suyu gerekirse kaynatarak, gerekirse moleküllerine kadar sterilize’ edeceklerini söyledi.

İKİ LİDER DE İDDİALI

Bahçeli ise tüm bu eleştirilere dün grup toplantısında yanıt verdi.
“Taş kafalılar bizi Pisagor’a benzetti” diyerek Hüseyin Çelik’e gönderme yapınca, ‘Başbakan’ı da Alfred Nobel’e benzetir mi’ diye beklemedik değil.
‘Çatı aday’ tartışması fen bilimleri üzerinden sürecek gibi ama Bahçeli’nin dünkü “Ortak çatı adayı partiler arasında bir ittifakı değil, milletin kabul ve iradesini yansıtacaktır” sözlerine bakmakta yarar var. Böylece Bahçeli, önce adayı belirleyeceklerini, diğer partilere daha sonra gideceklerini yeniden ortaya koydu.
Bizimle konuşmasındaki en önemli vurgu da buydu.
Ama orada, başka bir partinin saydığı nitelikleri taşıyan daha kapsayıcı aday çıkarması halinde, ‘onlara da hayır demeyeceklerini’ ifade etmişti.
Adayın nitelikleri konusunda CHP’nin de bir-iki nokta hariç benzer sıralama yaptığını ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzından duyurduk.
Peki Bahçeli, dünkü sözleriyle yeni bir açı mı getiriyor?
Soruya ‘Hayır’ yanıtı veriyorum; çünkü Bahçeli, ‘çatı adaydan’ vazgeçmiyor, “Bizim adayımız, diğer partilerin de kabul edeceği bir isim olacak” diyor.
“Ondan daha kapsayıcı bir isim çıkarılamaz” iddiasında bulunuyor.

Haberin Devamı

İSMİ İLK AÇIKLAYAN

Kulislere bakacak olursak Bahçeli, ‘alternatiflerini epey sınırlamış, hani teke indirmiş gibi’ dense yeri ama ‘kim’ sorusu hâlâ bir sır.
Bir liderin bu kadar iddialı olması son derece anlaşılır durum.
Tabii aynı iddialı durumun, ‘Halk nezdinde en kapsayıcı adayı ben çıkaracağım’ deyip başka bir şey demeyen CHP için geçerli olduğunu da kabul etmeli.
Kılıçdaroğlu’nun sözlerini bundan başka türlü okumak yanlış olur.
Üstelik CHP, merkez sağdan merkez sola, Türk’ten Kürt’e, liberalden laik muhafazakâra kadar geniş bir yelpazede aday profillerine sahip.
Şimdi bu durumda görünen o ki her iki parti de, tabanlarında hiç fire verdirmeyeceğine, aksine oy artışı sağlayacağına inandığı adaylar çıkaracak.
İlk turda CHP, en azından seçmenini stabilize ederek, MHP ise ‘Yüzde 64’lük sağ seçmen kitlesinden en çok oyu bizim adayımız alır’ tezini işleyerek ikinci tur hesapları yapacak.
İki partinin avantaj ve dezavantajları var ama asıl sorun riskin yüksekliği.
Riskin yüksekliğine rağmen, işin daha başında ‘ortak aday’ ile yola çıkmak için gerçekçi bir zemin görünmüyor.
Eğer aksi olursa büyük bir sürprize imza atılır.
O sürprizi geçersek, sanıyorum adayını önce açıklayan mesafe alacak.
İşte soru bu, bakalım o parti CHP mi olacak, MHP mi?

Yazarın Tüm Yazıları