Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

AKP seçime dağınık giriyor

DOKUZ seçim kazanmış bir AKP, ilk kez seçimlere oldukça dağınık giriyor.

Haberin Devamı

Gündemi CHP’ye kaptıran, işi gücü bırakmış ‘varsa yoksa CHP’nin vaatleri’ diyen sözcüleriyle tersten CHP propagandası yapan bir AKP görüyoruz.
Yoksulluğu yenme vaadiyle iktidar olduğunu unutup, alt gelir gruplarına milli gelirden daha yüksek pay aktarma sözü veren CHP’ye yüklenen; böylece hem alt gelir gruplarını üzdüğünü hem de ‘güçlü ekonomi yarattık’ tezini sıfırladığını düşünemeyen bir AKP ile karşı karşıyayız.
Çözüm sürecini, Başbakan Davutoğlu’nun ifadesiyle ‘dijital ortamda düşürerek’ seçim bildirgesine koyamayan bir AKP’nin yaptığı ‘acemilik’ değil mi?
Gerçi sadece çözüm süreci değil, vaatler de unutulmuş ya!


SEYİRCİ BİR BAŞBAKAN


Dağınıklık, savrulma bu kadar değil ki, Cumhurbaşkanı’nın zorlamasıyla seçim bildirgesine konan başkanlık sisteminin unutulması; Davutoğlu’nun, öncelik ve karar vericiliği her alanda Erdoğan’a kaptırması gibi konular seçmenin gözünden kaçmıyor.
Öyle MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın adaylık macerasını, şeffaflık tasarısını, Yüce Divan oylamasını, vs. anımsatmaya dahi gerek yok.
Seçim bildirgesinde yer aldığı halde 4G ihalesinin iptalini, özel güvenlik sisteminin kaldırılmasını ilk Cumhurbaşkanı’nın ağzından duyan seçmen, onun Merkez Bankası’nı topa tutmasına da ilk kez tanıklık etti. Davutoğlu ise tüm bunlar karşısında vatandaş gibi seyirci konumda kalıyor, güçsüzlük sergiliyor, “Sayın Cumhurbaşkanı bu konular bizim yetkimizde” diyemiyor.
Bunda, AKP seçmeninin önemli bir bölümünün dahi Erdoğan’ı başkan değil, Cumhurbaşkanı seçtiğini görememenin etkisi olabilir.
Oysa Erdoğan’ın bazı çıkışları AKP’yi zorlamaya devam edecek gibi.
Bir gün, “3 yıldır patinaj yapıyoruz” itirafında bulunuyor.
Ertesi gün, KKTC ile dahi sağlıklı ilişki geliştiremeyen, yeni seçilmiş Cumhurbaşkanı’na ayar çeken bir Türkiye görüntüsü verdiriyor; dünyanın hafızasına, dip yapmış dış politika algısını iyice yerleştiriyor.

Haberin Devamı


ÖZÜR HALKTAN DİLENMELİ


Paralel devlet’, ‘hain’, ‘Haşhaşi’ ilan ettiği Cemaat’in, ülkenin ordusuna kumpas kurduğunu; polisini, kurumlarını ele geçirdiğini her gün ifşa eden AKP, kucağında büyüttüğü bu yapıyla kavgada seçmene artık ‘illallah’ dedirtiyor.
Hele şu son hukuk savaşı ülkenin kötü yönetildiğinin en somut kanıtı oldu.
Bülent Arınç çıkmış, “Gözü karalığın bu kadarına da pes denir”, “Yargıya güvenin gittikçe dip yaptığı Türkiye’miz”, “Utanç verici” diyor. Asıl bu sözlere ‘pes’ demeli; aynı Arınç, “Rabbim verdikçe veriyor” diyerek yargıda yaşanan gelişmeleri alkışlayıp durduğu için.
Sık sık yazıyoruz, “Hukuk yoksa ekmek de özgürlük de yok” diye.
Maalesef, AKP iktidarı süresince yargı, komik ötesi bir duruma düşürüldü.
Hiç lamı cimi yok; HSYK’ları, bile bile cemaatlere teslim eden AKP’ydi.
Sonuçta, yargı o kadar çökertildi ki, Cemaat ile hükümet arasındaki savaşta, gece geç yatanın ‘kumpas’ kurma aracı haline getirildi.
Düşünün HSYK’nın, 2 saat sonra toplanacağını, ‘Geç kaldılar’ fırçasıyla birlikte Cumhurbaşkanı ilan ediyor.
İki saat sonra toplanan HSYK’nın 2. Başkanı, ‘geç kaldık özrünü’ dileyip, dünyaya, ‘böyle bir kaosun bugüne dek yaşanmadığını’ itiraf ediyor.
Oysa gecikme 2 saat değil yıllar aldı, özür de Erdoğan’a değil, “Yargıyı bu hale AKP ile birlikte biz getirdik” diye halka yapılmalıydı.

Yazarın Tüm Yazıları