İşte Baba’nın spor vasiyeti

ANIYI Fikret Ünlü anlattı. Bir zamanlar Spor Bakanı olarak Süleyman Demirel’le çalışan Ünlü, ona ve onun fikirlerine büyük önem verirdi: “2000’in Mayıs ayında Güreş Milli Takımı Kızılcahamam’da kamptaydı.

Köşke çıktım. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i güreşçilerin kampına davet ettim.

‘Bir antrenmanlarını izlerseniz, çocuklara büyük moral olur’ dedim. Hiç düşünmeden ‘Derhal gidelim Fikret Bey. Bu mühim bir iş’ dedi ve birlikte Kızılcahamam’a gittik. Tek tek güreşçilerle ilgilendi. Sonunda bütün takımı bir araya getirdi. Ortalarına geçip ‘Haydi çocuklar. Sakın sırtınız yere gelmesin ha. Cumhurbaşkanınızı üzmeyesiniz’ diyerek onları motive etti.

BU ANIYI HERKESE ANLATIN

O gün kampta eski güreşçilerimiz de vardı. Bomba Kemal, kürsüde bir anısını anlattı: ‘Sayın Cumhurbaşkanım. 1952 Helsinki Olimpiyatları’nda 1 kilogram fazlam vardı. Ve bir türlü bu fazlalığı veremiyordum. Ne yaptım biliyor musunuz? Helsinki’de fırıncının tüm engellemesine rağmen, kendimi börek fırınına attım. Arkadaşım Kambur Osman ısıya dayanamadı ve ‘Tavuk gibi kokmaya başladım’ diyerek can havliyle kaçmaya başladı.

Ben azimle direndim.

5 saat terledim ve 2 kilo verdim.

Böylece olimpiyatlara katılma hakkı elde ettim.

Sonuncu oldum ama ‘Buraya kadar gelip, kilo fazlalığından yarışamadı’ dedirtmeyip, ülkemi temsil ettiğim için mutlu olmuştum.’ Pür dikkat bir şekilde Bomba Kemal’i dinleyen Sayın Demirel gözyaşlarını tutamadı. Mendiliyle gözyaşlarını silerken bana döndü ve ‘Fikret Bey, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak size vasiyetim olsun. Bu hikayeyi her yerde anlatın. Karşımda kahraman bir Türk evladı var’ dedi.”

Süleyman Demirel, 1966’da, Toledo’daki Dünya Serbest Güreş Şampiyonasında, takım halinde şampiyon olan milli güreşçileri Başbakanlık konutunda kabul etmişti.

İLK TALİMAT SEZGİN’E

SÜLEYMAN Demirel’in spor tutkusu aslında çok eskilere dayanıyor.

O ilk Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı, başbakanlığı döneminde hayata geçiren bir devlet adamıydı.

3 Kasım 1969’da dönemin Aydın Milletvekili İsmet Sezgin’i başbakanlıktaki odasına çağıran Demirel, ‘Sporumuzu mutlaka adam etmeliyiz.

Ahlaklı ve başarılı sporcular yetiştirmeliyiz’ sözleriyle Spor Bakanı’na ilk talimatını verdi.

İlklerin adamı Süleyman Demirel, esprili cevaplarıyla hep hatıralardadır.

Gizli bir Beşiktaşlı olduğunu Demirel’in 60 yıllık kadim dostu Taylan Bilgel’den öğreniyoruz.

KAPILAR AÇILINCA İNÖNÜ’YE

BİLGEL, Demirel’in ölüm haberiyle sarsılan isimlerden: “Bir gün bir yemekte spor konuşurken, Beşiktaş maçlarına nasıl gittiğini anlattı.

Demirel, ‘İTÜ’de okuyordum ve fakültemiz İnönü Stadı’na çok yakındı. Beşiktaş’ın maçlarını izlerdim ama son dakika kapılar açılınca ancak girebiliyordum’ dedi.

Bu sözler üzerine ben de ‘O zaman gizli bir Beşiktaşlısınız diyebilir miyiz’ dediğimde gülerek ‘O işleri karıştırmayalım’ karşılığını vermişti.”

Evet, aslında bu anıyı doğrulayan bir küçük anekdot daha var.

Bir gün gazeteciler, Demirel’e ‘Fenerbahçe’yi mi Galatasaray’ı mı tutuyorsunuz’ diye sorunca Demirel muzipçe bir gülüşle ‘Niye Beşiktaş’ı sormuyorsunuz’ diye cevap vermişti.

SON KALE DE YIKILDI

SEVGİLİ dostum, gazeteci Sedat Bozkurt “Günahlarıyla sevaplarıyla, Demirel Türk siyasetinin özetiydi” diyor.

Evet, gerçekten de öyle.

Ciltlere, fasiküllere sığamayacak kadar bir özetin kahramanıydı.

Geçen yıl Brezilya ile bir hazırlık maçı yaptık. Maç sonrası yapılan haberde FIFA’nın internet sitesi hoş bir hataya imza attı.

Kalecimiz olarak Volkan Demirel yerine Süleyman Demirel’i yazdı. Kaderin bir cilvesi midir bilinmez ama Demirel bir kaleydi.

Her konuşmasına ‘Büyük Atatürk’ sözünü sığdırma titizliğini gösterecek kadar büyük bir kale.

Hani derler ya ‘Kale düşerse şehir de düşer’ işte dün o son kale yıkıldı.