Kanserde ürküten tablo

Medikal Onkolog Doç. Dr. Gökhan Erdem, “2014 yılı verilerine göre Türkiye’de 97 bin erkek ve 32 bin kadın kanser tanısı almıştır. Erkeklerde akciğer kanseri kadınlarda ise meme kanseri en sık görülen kanserdir” diyor.

Haberin Devamı

Sevgili okurlar 1-7 Nisan arasında bütün dünyada kanser haftası olarak etkinlikler düzenlenir biz de bu konuya dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için bu hafta konumuzu kanserden korunma ve erken tanı olarak seçtik. Konuyla ilgili Ankara Liv Hastanesi doktorlarından Medikal Onkolog Doç. Dr. Gökhan Erdem ile konuştuk, sizlerden gelen maillerden derlediğimiz soruları sorduk, o da yanıtladı.

Kanserden nasıl korunabiliriz?
Kanserden korunma temelde birincil ve ikincil korunma olmak üzere iki başlık altında incelenebilir. Birincil korunmada amaç kanser oluşumunu önlemektir. Sigarayı bırakma, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, ideal vücut ağırlığını koruma, güneşten korunma, hepatit B ve HPV aşılaması, yüksek riskli kadınlarda uygulanan her iki yumurtalığın ve memenin alınması başlıca birincil korunma yöntemleridir. İkincil korunma ise var olan kanserin şikayet ve bulgular ortaya çıkmadan saptanmasıdır. İkincil korunmada amaca ulaşmak ancak kanser tarama programları yardımıyla mümkündür.

Haberin Devamı

Peki her kanser tarama için uygun mudur?
Ne yazık ki her kanser tarama için uygun değildir. Büyük halk kitlelerini ilgilendiren tarama programları belli prensipler çerçevesinde uygulanmalıdır. Tarama yapılacak kanserin görülme sıklığı ve şiddeti toplum için önemli bir halk sağlığı sorunu olmalıdır. Hastalığın biyolojisi diğer bir deyişle seyri erken tanı için uygun olmalıdır. Erken tanı konulduğunda etkili bir tedavi seçeneği olmalıdır ve son olarak tarama testlerinin kolay, ucuz ve güvenilir olması gerekir.

Erken tanı hayat kurtarır mı?
Artık slogan haline gelmiş bu ifade kanser tarama programlarının en temel hedefidir. Aslında bazı kanserler için doğru olan bu ifadenin doğru olmadığı durumlar da vardır. İlk bakışta kulağa hoş gelen bu durum teknolojideki gelişmelere paralel olarak yapısında önemli sorunları barındırmaktadır. Yanlış pozitif tarama sonuçları ve taramanın doğal bir sonucu olan fazladan tanı koyma (overdiagnoz) tarama programına katılan insanların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

YANLIŞ POZİTİF

Haberin Devamı

Yanlış pozitif ve fazladan tanı (overdiagnoz) kavramlarını biraz açıklar mısınız?
Yanlış pozitiflik aslında gerçekte olmayan bir hastalığın tarama testinde varmış gibi saptanmasıdır. Bunun nedeni kullanılan tarama testi olabildiği gibi, tarama testini yorumlayan hekim veya taramaya alınan insanlara ait özellikler de olabilir. Kanser taramasında karşılaşılan diğer önemli bir sorun ise fazladan tanı koyma (overdiagnoz) durumudur. Fazladan tanı koyma yaşam boyu şikayet yaratmayacak bir hastalığın teşhis edilmesi olarak tanımlanabilir. Prostat ve meme kanseri bu duruma verilebilecek en güzel iki örnektir. Yapılan otopsi serilerinde 70 yaş ve üzeri erkeklerde şikayet ve bulgu olmamasına rağmen prostat kanser sıklığının yüzde 60-70 oranlarında saptanması prostat kanserinden ölmüyor, prostat kanseriyle ölüyor ifadesini destekleyen en güçlü kanıttır. Yine aynı şekilde mamografinin yaygın olarak kullanılması sonucu meme kanseri tanısı alan kadınların yüzde 10-30 oranında fazladan tanı aldığı (overdiagnoz) tahmin edilmektedir. Bu yorumlardan kanser tarama testlerinin kötü bir şey olduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Önemli olan bu testlerin güncel kılavuzlara uygun, bu konuda deneyimli hekimler ve merkezler tarafından belirlenmiş kurallar çerçevesinde yapılmasını sağlamaktır.

Haberin Devamı

Ülkemizdeki kanser sıklığı hakkında ne söyleyebilrsiniz?
Ülkemizde son yıllarda kanser kayıtçılığının yaygınlaşması daha güvenilir sonuçlara ulaşmamızı sağlamıştır. Bu noktada T.C. Sağlık Bakanlığı Kanser Başkanlığı çalışanlarının emekleri büyüktür. 2014 yılı verilerine göre Türkiye’de 97 bin erkek ve 32 bin kadın kanser tanısı almıştır. Erkeklerde akciğer kanseri kadınlarda ise meme kanseri en sık görülen kanserdir. Kadınlarda görülen 14 bin meme ve bin 500 rahim ağzı kanserinin yarısı erken evredir.

Ülkemizde hangi kanserlerin taraması yapılmaktadır?
Ülkemizde şu an için meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserlerinin taraması yapılmaktadır.

DOÇ. DR. GÖKHAN ERDEM KİMDİR

Haberin Devamı

1996 yılında GATA Askeri Tıp Fakültesi’nden mezun olan Doç. Dr. Gökhan Erdem, 2003 yılında GATA iç Hastalıkları ana bilim dalından uzman olarak mezun oldu. 2006 yılında aynı bölümde yardımcı doçent, 2010 yılında ise doçent olarak öğretim üyesi kadrosunda çalıştı. 2013 yılında GATA Tıbbi Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon merkezinde yan dal uzmanlık eğitimini tamamladı. 2015 yılı itibariyle GATA Tıbbi Onkoloji Kliniği’nden ayrılıp LİV Hospital Ankara Tıbbi Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Merkezi’nin kuruluşunda yer aldı.

ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA

Sevgili okurlar önümüzdeki hafta konumuz, saç dökülmesi ve saç ekimi yöntemleri. Saç dökülmelerine karşı en etkili yöntem saç ekimi olarak bilinirken, bu alanda da tıpta her gün yeni ilerlemeler kaydediliyor. Önümüzdeki hafta bu alanda ‘organik saç ekimi’ yöntemini geliştiren Estetik Cerrah Op. Dr. Bülent Cihantimur’la konuşacağız. Sizler de hafta boyunca sormak istediğiniz soruları skalyoncu@hotmail.com adresinden bana iletebilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları