Yarım kalan sevinç

İZMİR’den İstanbul Atatürk Havalimanı’na saat başı uçak vardır. İzmirlilerin bir ayağı ya iş, ya eğitim, ya da eş dost, akrabalar nedeniyle devamlı İstanbul’dadır.

Haberin Devamı

O nedenle Atatürk Havalimanı’nda bombaların patladığı duyulduğu anda bir çok İzmirli telefona sarılıp “Bizden bugün kim İstanbul’daydı” diye sormaya başladı.

Sabah saatlerinde bir dost meclisinde hükümetin dış politikadaki barış hamlelerinin turizm başta olmak üzere ekonomiye vereceği yeni hayat öpücüğünü konuşuyorduk. Hatta içimizden biri ekonomik sıkışıklık endişesiyle hükümetin dış politikada çark ettiğini söylemişti.
Gerçekten de mayıs ayında turizmde son 22 yılın en sert düşüşü yaşandı. Rus turist kaybı yüzde 92’ye ulaştı, Alman ve İngilizler’de yüzde 30’dan fazla kayıp var. Şezlonglar boş kaldığı için bir çok otel kapılarını açamazken, turizm sektöründe işini kaybedenlerin sayısı 500 bin kişiye yaklaştığı tahmin ediliyor. Otellere domatesten, havluya yüzlerce çeşit ürün satan yan sektörlerin durumunu da göz önüne alırsak, ekonomik kaybın Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in 10 ile 15 milyar dolarlık tahminlerinin çok üzerine çıkacağı düşünülebilir.
İşte, tam bu karamsar havada önce İsrail ardından Rusya ile barış müjdeleri müthiş sevinç yarattı. Artık AK Parti’ye yakın yazarların bile “Gücümüzün üstünde dış politika yapma döneminin sonuna geliyoruz” diye yazdığını görebiliyorduk. Nihayet bizi Ortadoğu bataklığına çeken politikalar döneminin sonu geliyordu.
Ama önceki akşam Atatürk Havalimanı’ndan gelen haberle sevincimizi kursağımızda bıraktı. Dünyada Türkiye’nin güvenli ülke olmadığı imajını yaratmak için Sultanahmet, Beyoğlu gibi İstanbul’un sembolik turizm merkezlerini hedef alanlar, bu kez en korunmalı havalimanlarından biri olarak ünlenen Atatürk’te bombaları patlattılar. Böylece dünyaya en güvenli yerlerde bile kan dökebiliriz mesajı verdiler.

Haberin Devamı


TERÖRİST AKIL EDEBİLİYORSA
Kim ne derse desin burada bir güvenlik ve istihbarat zafiyeti olduğu açık. Teröristlerin akıl edebildikleri yolcu çıkış, ya da giriş kapısından yapılabilecek bir saldırıyı güvenlik birimleri de akıl edip önleyici tedbirler geliştirmeliydi. Bu saldırı içeride insanlar ayakkabılarının içlerine kadar bile aransa teröristin açık bir delik bulabileceğini gösterdi.
İzmir, Antalya gibi turizm merkezlerinin hedef gösterildiği şu günlerde hem yeni saldırı senaryoları üzerine kafa yorup ona göre tedbir almak hem de Türkiye’nin güvenli ülke imajının yeniden nasıl sağlanacağı üzerine çalışmalar yapmak gerek.
Bu hain saldırıda, sevdiklerine kavuşmak için havalimanının kapısından çıkarken ölen masum insanlara rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları