‘Enerji Enstitüsü’nde enerjinin tükendiği gün

Haberin Devamı

TÜRKİYE tarihinin en karanlık günlerinden birini ‘31 Mart 2015 Vakası’yla yaşadı. Tarih meraklıları bundan önceki 31 Mart Vakası’nın Rumi takvime göre 31 Mart 1325’te (13 Nisan 1909) İttihat Terakki’nin ağırlığındaki II. Meşrutiyet’e karşı İngilizlerin desteğinde bir ayaklanma olduğunu ve sonunda Sirkeci ve Sultanahmet’te kurulan darağaçlarında 13 kişinin sallandırıldığını bilir.
İşte, bu olaydan yaklaşık 100 yıl sonra Türkiye’de yaşanan karanlık gün ise bürokraside bazı kurbanlar TEİAŞ Genel Müdürü’nün istifası ve kurumdaki bazı kişilerin görevden alınmasıyla sonuçlandı.
Tesadüfe bakın ki, aynı gün Ege Üniversitesi’nde de enerji üzerine tarihi bir toplantı vardı. Rektör Prof. Candeğer Yılmaz, “Önümüzdeki 10 yıllarda insanlığı en fazla uğraştıracak konular arasında birinci sıra enerji, ikinci sırada su, üçüncü sırada gıda, dördüncü sırada çevre kirliliği ve beşinci sırada yoksulluğun geleceğini saptamıştık” diyordu. Üniversite bunun üzerine enerji üzerine çalışmalara ağırlık verip YETMER (Yenilenebilir Enerji Teknolojileri Merkezi) ve BESTMER (Biyokütle Enerji Sistemleri ve Teknolojileri Merkezi) gibi bölümler kurmaya başlamış.
Ama tabii ki, uzak görüşlü yenilikçi çalışmalara çelme takma mekanizması Ege Üniversitesi’nin projeleri için de işlemiş. Geceli, gündüzlü yıllar süren çalışmalar, bakanlıklarla yüzlerce kez yapılan görüşmeler, hatta İZKA’dan onaylanan 50 milyonluk destek kredisine rağmen proje 2010 yılında bir küçücük evrak yüzünden durmuş. Rektör Yılmaz’ın deyişiyle o gün Enerji Enstitüsü’nde enerjinin tükendiği gün olmuş.
Ama yılmamışlar ve küllerinden yeniden doğan Anka kuşu misali yeni baştan yapılan çalışmalar sonucu BESTMER yaklaşık 5 yıl gecikmeyle bu hafta başı resmen hayata geçti.

Haberin Devamı


Hayvan dışkısından elektrik

GÜNEŞ Enerjisi Enstitüsü Müdürü Prof. Günnur Koçar’ın, “Yıllardır bugünü bekliyordum” dediği BESTMER’in kuruluşuyla Ege’de enerjide devrim yaratacak projelerin önü açılacak. AR-GE merkezlerinin, gezici laboratuvarların kurulmasından sonra halen Tire ve Torbalı’da hayvan gübrelerinden, bitki atıklarından ısınma ve aydınlanma için enerji üreten sayıları 10’un üzerindeki tesisler hızla artmaya başlayacak.
Biyogaz, hayvansal ve bitkisel atıkların enerji üretimi için girdi olarak kullanılarak bir değere çevrilmesi olarak tarif edilebilir. Bir ineğin günde ortalama 40 kilo dışkı çıkardığı düşünüldüğünde, 100 inekli bir çiftlikten 4 ton yada bin inekli bir çiftlikten 40 ton dışkı çıktığı hesaplanabilir. Eğer bu atıklar doğru kullanılmazsa yarattığı koku ve sinek başta olmak üzere pek çok çevre sorununu en iyi o oralarda yaşayanlar bilir.
Bu atıklarla şimdi neredeyse bir kasabanın tamamını ısıtacak ya da bir büyük bir çiftliğin elektrik ihtiyacını karşılayacak kadar enerji üretebilecek teknolojiler geliştirilmiş durumda. Biyokütle enerjisi sadece hayvan dışkısı ve bitki artığı değil, belediyelerin topladıkları çöplerin organik olan bölümleri, kanalizasyon sistemleri gibi enerjiye çevrilebilecek her türlü katı atıklardan elde edilebiliyor.
Aslında bu uygulama Danimarka’dan, Hindistan’a onlarca yıldan beri var. Küçücük bir evrak gibi geciktirmelerle bizde daha yeni yaygınlaşmaya başlayacak.
Yine de Akkuyu Nükleer Santral reklamlarının utangaç bir şekilde boy göstermeye başladığı şu günlerde bu törenin anlamı büyük oldu.

Yazarın Tüm Yazıları