Bir kalkınma masalının rakamlarla imtihanı!

Birleşmiş Milletler Gelişme Fonu (UNDP) 2014 Beşeri Kalkınma İndeksi’ni dün açıkladı. Ülkemizin kalkınma masalını her gün geçmişimizi referans alarak dinliyoruz. Bu masalı zaman zaman rakamların testine tabii tutmakta fayda var zira dünyada bir global rekabet var ve asıl başarı o rekabet içinde bizim nerede olduğumuz. UNDP Beşeri Kalkınma İndeksi işte tam da bu işlevi yerine getirmek için bizim vergilerimizle hesaplanmış. Peki kalkınmada beşeri kalkınmada dünyada neredeyiz?

Haberin Devamı

Rakamlara dalmadan UNDP Beşeri Kalkınma İndeksi’ne dair birkaç teknik not. Öncelikle bu veri tabanını hazırlayan kurum dünyada kalkınma ve refah üzerine en kapsamlı araştırmaları yapan ve Birleşmiş Milletler’in bu konuda görevlendirdiği UNDP. Bizler daha ziyade Kemal Derviş’in başkanlık yaptığı dönemde tanıdık bu önemli organizasyonu ama dünyada kalkınma ve refah denince gelen ilk organizasyon bu. UNDP 1990’dan beri her yıl Beşeri Gelişim İndeksi yayınlıyor ve bu veri tabanıyla kamuoyuna her bir ülkeyi uluslararası standartlara göre değerlendirme fırsatı sunuyor. Aralarında Nobel ödüllü ekonomistlerin de yer aldığı geniş bir heyet tarafından hazırlanan bu indeks bir mihenk taşı kabul ediliyor zira refah ve kalkınma sadece ekonomik göstergelerle değil aynı zamanda sağlık, eğitim, gelir eşitsizliği, toplumsal güven vb. de hesaba katılarak hesaplanıyor.

Peki UNDP Beşeri Kalkınma İndeksi’nde neredeyiz? Dünyada insani kalkınma seviyesi hesaplanan 187 ülke arasında Türkiye 69'uncu sırada yer alıyor! Norveç, Avustralya ve İsviçre zirvede, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo ve Nijer ise listenin sonunda. UNDP ülkeleri sadece sıralamıyor aynı zamanda dört lige ayırıyor: Çok yüksek, yüksek, orta ve düşük insani gelişim seviyesine sahip ülkeler. Birinci kalkınma liginde Yunanistan ve İtalya gibi AB ülkeleri var ama Küba, Polonya ve Şili de var. İkinci ligde ise bizimle birlikte Malezya, Lübnan, Azerbaycan ve Tunus yer alıyor.

Yıllara göre gelişmişlik seviyemizin seyrine baktığımızda ise genel bir iyileşme söz konusu. 1980 yılında 1 tam puan üzerinden .496 olan beşeri kalkınma puanımız 1990 yılında .576, 2000 yılında .653 ve 2010 yılında .738 olmuş. Her 10 yılda yüzdelik artış olarak hesapladığımızda ise 1980’lerde yüzde 6.2, 1990’larda yüzde 5.3 ve 2000’lerde de yüzde 8.5 oranında bir beşeri gelişme söz konusu. Son beş yılda ise Ruanda, Suudi Arabistan ve Zimbabve ile birlikte Türkiye en çok kademe kaydeden ülkelerden biri. Fakat bu gelişmenin önemli bir kısmı 2011 öncesi yaşanmış. Maalesef beşeri gelişme bakımından son üç yıldır olduğumuz yerde sayıyoruz.

Raporda benim en çok ilgimi çeken verilerden biri toplumsal güvene dair vahim halimiz. Türkiye’de birbirimize güvenmediğimizi biliyordum ama bu rapor ülkemizdeki toplumsal kutuplaşmanın dünyada pek eşi benzer olmayan bir boyuta ulaştığını gösteriyor. Dünyada bizim kadar birbirine güvensiz bir toplum yok! Her 100 kişiden sadece 8’i evet (yüzde 8!) başkalarına güveniyor. Birbirimize güvenmiyoruz ama garip bir şekilde devlete güveniyoruz (Türkiye’de devlete güveniyorum diyenlerin oranı yüzde 53!). Yüzde 8’lik güven oranına yakın olan ülkeler elbet var ama onların çoğu iç savaş mağduru ülkeler. Bu sonuçlar hepimizi kaygılandırmalı...

Özetlersek dünyanın 17'nci ekonomisi olan ülkemiz beşeri kalkınma bakımından dünyada 69'uncu sırada. Bizimle birlikte OECD içerisinde yer alan ülkelerin neredeyse tamamı beşeri kalkınmada birinci ligde yer alıyor. Biz ise yıllar itibariyle bir ilerleme kat etsek de bu ilerleme son birkaç yılda durmuş durumda. Oysa Şili ve Polonya gibi ülkeler beşeri kalkınmada birinci lige çıkmayı başarmış. Güney Kore de lig atlayan ülkeler arasında. Son yıllarda bu kadar kalkınma hikayesi dinleyip Lübnan’la Kazakistan arasında bir yerde olduğumuzu görmek için UNDP verisini beklemeye gerek var mıydı bilmiyorum ama durumumuz bu.

Yazarın Tüm Yazıları