Başının derdini burç ne bilsin?

YENİ yıla girerken sinir katsayımı yükselten hadise “astroloji” denen “çakma bilim” ile ilgilidir.

Haberin Devamı

İnsanları doğum gününe göre tasnif ediyorsun. Yılın her ayına göre bir format uydurmuşsun. Dünyada 9 milyar insan mı var? On iki aydan her birine 750 milyon insan düşer.

Hadi yükseleni alçalanı var dedin. Doğduğun saat farkına göre ayar çektin, böylece biraz daha çeşit yarattın diyelim.
Yine de “Bugün şansınız açık, yeni şeyleri denemekten korkmayın” diye akıl verdiniz mi Hindistan nüfusunun üçte biri kadar insana seslendiniz demektir.


* * *


Hayat ile burç tahminleri birbirine uyuyor mu? Şu gazete haberine bakalım.
İstanbul’da bir ev kadını “şifa olur” diye canlı istavrit yuttu. 15 santimlik balık nefes borusunu tıkayınca hastaneye zor yetiştirildi ve ölümden son anda döndü.
Kendine gelen kadın bu aklı komşu kadınlardan aldığını söyledi. Tesadüfe bakın, kadın da “Balık burcu” değil mi? O günkü gazete balık burcundakilere şöyle sesleniyordu:
“Kafanızın dikine gitme huyunuz size çok şey kaybettiriyor. Biraz çevrenizdekilerin lafını dinleyin.”

 

Haberin Devamı

ÇAĞDAŞ ŞAMANİZM DİLİ

 

Bu astroloji zanaatı, pagan büyücülerin, şamanların bir-iki adım önünde. Büyücülüğün adeta modernizme uyarlanmış hali. İşe bakın ki bilim ilerledikçe bunların sayısı da artıyor.
Bir yerlerde yeni bir astrolog türediğinde “oğul verir gibi” başına binlerce meraklısı biriktiriyor. Benim bildiğim, bunların gurusu Amerika’nın türettiği Susan Miller.
Kadın artık marka olmuş, temsilcilikler dağıtıyor. Burç tahminlerini asistanları yapıyor, o paralarını sayıyor. Türkiye’de bile temsilcisi var.
Bakalım bu sene ne yumurtlamış deyip Susan Hanım’a internetten bulaştım. Her yıl olduğu gibi tahminlerini yuvarlama yapıp, çorbaya katmış. Söyledikleri benim ağızdan çıksa elime raporu verirler.
Ancak Susan Miller misal Yay burcundan birine “Eylül ayına dikkat! Eylüldeki güneş tutulması aşk hayatınız için harika fırsatlar yaratacak” deyince iş değişiyor.
Ortalama 750 milyon insan için yapılan bu toplu tahmine inananlar ajandalarına “Bu yıl tatil eylülde yapılacak” notunu düşüyorlar.

 

Haberin Devamı

‘BEN VARMAM İNEKLİYE...’

 

Ben “Bu sene kimler, nerede coşmuş?” deyip astroloji tahminlerini didiklerken, hayat başka türlü tahminlere yol veriyor.
Buyurun, bu da Anadolu’nun bir ilçesinden gelen gazete haberi. (Ahalimiz gayet alıngan olduğundan ilçenin adını vermiyorum.) Haberi okuyalım:
Adam, ayakkabısına giren taşı çıkarmak için eğilmiş. Bunu yaparken de elektrik direğine tutunmuş. Bir eli direkte, diğer eliyle ayakkabısını silkeleyen adamı, yoldan geçen bir amele görmüş.
Ben varmam inekliye,/Yoğurdu sinekliye...
Allah nasip eylesin,/Omzu kürekliye...
Ailesine “evlilik şartlarını” tebliğ eden gelinlik kızın dillendirdiği türküdeki gibi “omzu kürekli” bir amele.
Adamın elektriğe çarpıldığını düşünüp, başına koşmuş. Amele de olsa elektriğe yakalanan birini tutmanın tehlikesini bilecek kadar fizik ilminden haberdarmış. Adamı direkten ayırmak için gövdesine kürekle vurmaya başlamış.
Adam gerçekten direği tutan elini bırakıp yere düşmüş, çırpınması da geçmiş. Çünkü kafasına gelen kürek darbesi yüzünden terk-i hayat eylemiş.
1954 yılının Haziran’ında doğan adamın İkizler burcundan olduğunu öğrenince o günkü astroloji falına baktım. Şöyle yazıyordu:
“Burcunuzun özelliklerini çok iyi taşıyorsunuz. Çok hareketlisiniz. Bu özelliğiniz yüzünden yine yerinizde duramayıp uzun bir yolculuğa çıkacaksınız.”


* * *

Haberin Devamı


Kişisel olarak astrolog milletiyle bir sorunum yok. İkizler burcu azasıyken cümle astrologlar tarafından aşağılanmış, hırpalanmış olsam da onlarla barışığım.
Adamını buldum, eline birkaç kuruş sıkıştırıp Yay burcuna geçtim. O günden beri “çift karakterlisiniz” diye bulaşan yok, rahatım.
Gerçi astrologlar “Öyle şey olmaz” diye itiraz ediyor ama aldırmıyorum. Mahkemeye versinler.

Yazarın Tüm Yazıları