Madenlerin denetimini kim denetleyecek?

GAZETEMİZİN ekonomi müdürü Sefer Levent’in önceki gün ve dün imza attığı iki haber, Soma’da 301 vatandaşımızın hayatını kaybettiği madende denetim mekanizmasının hangi noktalarda tıkanabileceğini gösteren iki çarpıcı vakayı konu aldı.

Haberin Devamı

Bu haberlerden birincisinde ortaya çıktı ki, madeni denetlemek üzere gelen Çalışma Bakanlığı’nın iş başmüfettişi, o madeni işletmekte olan şirketin üst düzey yöneticilerinden birinin eniştesiymiş. Enişte, üstelik kayınbiraderin sorumluluğundaki alanın da denetimini yapmış.
Dünkü haber ise bu kez doğrudan eş durumundan kaynaklanan bir başka garip durumu konu alıyordu. Çalışma Bakanlığı, kazadan sonra madendeki durumu ve burada yapılan önceki denetlemeleri incelemek üzere bir kadın iş müfettişini Soma’ya göndermiş. Savcılık da hem bakanlığın denetimini hem de işletmenin sorumluluğunu incelemek üzere bir öğretim üyesini bilirkişi olarak görevlendirmiş. Bilirkişi müfettişin kocası çıkmış.


***


Soma maden faciası, Türkiye’de bu tür kaza ve felaketlerin büyük bir bölümünde karşılaşıldığı gibi, meselenin önemli bir boyutunun denetim sorunundan kaynaklandığını bir kez daha gösterdi.
Batı ülkelerinde madenlerde hem kaza hem de kaza ölüm oranlarının sayıca Türkiye’dekilere kıyasla çok daha az olmasının temel nedeni, kuralların titizlikle uygulanıyor olması. Kuralların hayata geçirilmesine gelince de bütün yollar denetime çıkıyor.
Türkiye’de madenlerin denetimine baktığınızda, ilk bakışta, kurallar açısından pek çok düzenlemenin yapıldığını, bu çerçevede bir dizi denetim sisteminin kurulmuş olduğunu görüyoruz.
Örneğin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 19 Eylül 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” alınacak önlemleri tam 19 sayfada ayrıntılı bir şekilde düzenlemiş. Üstelik yönetmeliğin Avrupa Birliği’nin ilgili direktiflerine paralel bir şekilde hazırlandığı belirtiliyor metnin girişinde.


***

Haberin Devamı


Soma’daki faciaya yol açan hataları görebilmek için öncelikle denetim mekanizmasını büyüteç altına yatırmamız gerekiyor. Türkiye’deki maden işletmelerinde ana amacı insanların can güvenliğini sağlamak olan tam dört ayrı denetim mekanizması işliyor.
Bunlardan birincisi Çalışma Bakanlığı’nın iş müfettişleri. Bu müfettişler Türkiye’deki her maden ocağına yılda en az iki kez gidip ayrıntılı raporlama yapmakla görevli. Çalışma Bakanlığı müfettişleri, Soma’daki 301 işçinin öldüğü madeni en son geçen mart ayında denetleyip “Sorun yok” raporu vermişlerdi.
İkincisi, Enerji Bakanlığı’nın Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MİGEM) bağlı denetçiler. Türkiye’deki bütün madenlerin ruhsatı MİGEM’de. Bu birim de madenlere yılda en az iki kez müfettiş gönderiyor. Kendi web sitesinde, MİGEM’in görevleri arasında, madencilik alanında “Faaliyetlerin iş güvenliği ve işçi sağlığı ilkelerine uygun yürütülmesini takip etmek” de sıralanıyor.


***

Haberin Devamı


Devletin üçüncü bir denetim mekanizması daha var. Madenleri kiralayan devlet kurumları da maden ocaklarında yılın 365 günü düzenli bir şekilde faaliyet gösteren kontrol temsilciliği bulunduruyor. Soma’daki madende de Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) temsilcileri vardı. Bu kontrolörler, madende yürütülen ve yürütülecek bütün faaliyeti TKİ adına inceliyor, izliyor ve aksaklık gördükleri takdirde raporluyor.
TKİ’nin yürüttüğü bu faaliyet belki de en kritik denetim mekanizması. Çünkü Çalışma Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı’na bağlı MİGEM madenlere yılda en az iki kez heyet gönderiyor ama yine Enerji Bakanlığı’na bağlı olan TKİ, temsilcileri aracılığıyla yerin altından 365 gün düzenli bir şekilde bilgi akışına sahip.
Bitmedi, bir de dördüncü denetim mekanizması var. Bu da madeni devletten kiralayan şirketin mevzuat gereği işletmede çalıştırmak zorunda olduğu A grubu sertifikalı denetim elemanları. Bu sertifikayı alabilmek için mühendis olmak, belli bir süre madende çalışma tecrübesi kazanmak ve ardından Çalışma Bakanlığı’nın açtığı özel bir sınavı kazanmak gerekiyor.
Bu denetim elemanları da şirket adına madeni denetlemekle görevli. Devlet memuru olan diğer denetçilerden farkları, çalıştıkları şirketin bordrolu elemanı olmaları. Ancak denetledikleri madeni işleten şirketin patronundan maaş alıyor olmaları yürüttükleri denetim faaliyetinin etkinliğini her zaman tartışmalı kılıyor.


***

Haberin Devamı


Görüleceği gibi, en azından kâğıt üstünde denetim mekanizmalarından ve bunların oluşturulmasını, uygulanmasını zorunlu kılan, düzenleyen mevzuattan yana bir eksiklik yok gibi gözüküyor.
Soma’da iki hafta önce büyük bir faciaya sahne olan linyit madeni işte bu dört denetim mekanizmasının gözetimi altındaydı. Ve bu madenden toplam 301 ceset çıktı.
Bu durumda denetim mekanizmalarından sorumlu olan, dolayısıyla topluma hesap vermeye mecbur olan siyasilerin ve bürokratik kadroların bir dizi soruya yanıt vermeleri gerekiyor.
Yarın o sorulara odaklanalım.

Yazarın Tüm Yazıları