Amirimle Ankara gecesi

Gecenin tiyatroyla aynı ismi taşıyan mönüsü de ona özel hazırlanmış; beyinden ciğere, tandırdan pilakiye yok, yok.
Eşi, yakın arkadaşları çok sabırlı insanlar olmalı çünkü Erdal Beşikçioğlu’yla rahat rahat oturmak namümkün. Sürekli biri gelip fotoğraf çektirmek istiyor, kimseyi kırmadığı gibi konsomasyonu da elden bırakmıyor: Tiyatrocuların yanından kalkıyor, Ankara’nın ağır gazetecilerinin masasına... Akademisyenlerle ayaküstü sohbet ediyor; sonra dışarı, sigara içmeye, gençlerin yanına... Herkesle kanka, her masayla samimi... Ama bütün bu sıcaklığın yanında, insana çok inceden hissettirdiği tuhaf bir mesafe de var.
“Ben pek çıkmam aslında, çok da içmem” diyor ama ‘çok’ ve ‘pek’ kelimeleri göreceli tabii. Oturuşunda/kalkışında, kadehi tutuşunda/tokuşturmasında, tabağına meze alıp/karşısındakine servis edişinde görgü/edep/kalenderlik kol kola.
Ankara’dan, gece hayatından, sevdiği mekânlardan bahsederken, birden aklına esiyor, vuruyoruz kendimizi sokaklara; Nenehatun Caddesi’nin ortasına...

Başkent notları...

-En iyi esnaf lokantası: Kızılay’da Rumeli... Kepçe yemekleri var ama işkembe, tuzlama, kelle-paça yımılıyor. Sadece bir tık pahalı.
-En iyi çorbacı: Küçükesat’ta Devrez... Tahta kaşık ve bakır kapta servis ettikleri öyle bir mercimek çorbası yapıyorlar ki unutamayacaksınız.
-En iyi kafe: Bestekâr’daki Bien... Ankaralıların oturma odası gibi. Yıllardır değişmeyen personeli de herkesle arkadaş. İş çıkışı için mükemmel.
-En iyi konser mekânı: Tunus Caddesi’ndeki İf... Biraz tıkış tıkış. Manhattan efsanesinden sonra Ankara’da iyi müzik dinleyebileceğiniz az yerden biri.
-En iyi bar: Şili Meydanı’ndaki Siyah Beyaz... Öyle bir klasik ki burada bir film bile çekildi. Dekor, yerli-yabancı ünlülerin fotoğrafları, her şey siyah-beyaz.
-En iyi kulüp: Güvenlik Caddesi’ndeki Kite... Yeni büyük yerlerinde alternatif müzik dinlemek isteyen Ankaralı gençleri ağırlıyorlar.
-En iyi restoran: Kavaklıdere’deki Villa Restaurant... Şehrin en eski yerlerinden, güzel bir bahçesi ve şöanı-şöhreti Ankara sınırlarını aşan suflesi var.
-En iyi pavyon: Çankaya’da Havana Club... Ankara’ya kadar gidip pavyon gezmemek olmazdı. “En güvenlilerinden” dediler, şovlarla, Rusça şarkılarla çok eğlendik.