Sokak fotoğrafçısı düzensiz şehir seviyor

Ankara, geçtiğimiz hafta, dünyanın önde gelen sokak fotoğrafçılarından -aynı zamanda belgeselci- ABD’li bir ustayı ağırladı.

Haberin Devamı

ABD’li Cheryl Dunn’ın 2013 yılında çektiği ve sokak fotoğrafçılığını anlatan ‘Everybody Street’ adlı belgeseli ise bu alandaki en önemli yapıtlar arasında yer alıyor. Dunn’a göre bir şehir ne kadar kaotik ve düzensizse, fotoğraflarınızda kullanabileceğiniz daha fazla unsur var. ABD elçiliğinin desteği ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin organizasyonu ile geldiği Ankara’da Dunn, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Salonu’nda hem filminin gösterimine katıldı, hem de bir söyleşi yaptı. Ankara ziyareti sırasında Dunn’a filmi ‘Everybody Street’ ve sokak fotoğrafçılığı üzerine bir kaç soru sorma şansım oldu.

YILLARCA KİTAPLARINI OKUDUM

Eleştirmenlerin büyük övgülerinin yanı sıra ödüller alan belgeseli için filminde yer alan bütün fotoğrafçıların ve fotoğrafçılık kariyerinin kuşkusuz ilham kaynağı olduğunu söyleyen Dunn, “Bu filmdeki fotoğrafçıların kitaplarını yıllarca okudum. Tam da bu nedenle, onlara filmde yer verme ve onlara istediğim her konuda sorular yöneltme imkanı benim için çok heyecan vericiydi. Belgeselciliğime ilham veren ve kişisel olarak da tanıdığım bazı isimleri şöyle sıralayabilirim: Les Blank, Albert Maysles, Errol Morris, Joel Berlinger, Lucy Walker” dedi.

BELGESELE UZANAN ÖYKÜ

Usta sokak fotoğrafçısı bu belgesele uzanan öyküsünü ise, “Film fikri aslında bir müze komitesiyle ortaya çıktı. Bir Alfred Stieglitz sergisi için filme ihtiyaçları vardı. Stieglitz, 4×5 kamerayı tripoddan ayıran, sokaklarda gezerek köprülerin inşaatını ve göçmenleri görüntüleyen ilk sokak fotoğrafçılarından biri olarak tanınır. Filmin, New York şehrinin sokakları hakkında işler yapmış fotoğrafçıların anlatımlarının ve fotoğraflarının kullanıldığı, tarihi nitelikte bir iş olmasını istedim. Film, böyle ortaya çıktı” sözleriyle aktardı.
Dunn’a sosyal medya, özellikle Instagram’ın yıldızlarının ne haber, ne de moda fotoğrafçıları olduğunu kesinlikle sokak fotoğrafçıları olduğunu hatırlattığımda ise şunları söyledi:

INSTAGRAM İŞİMİN PARÇASI

Haberin Devamı

“Instagram’ı kullanan ve sahip oldukları takipçi sayısı sayesinde ticari iş teklifleri alan sokak fotoğrafçıları tanıyorum. Markalar fotoğraflarda özgünlüğe önem veriyorlar. Sosyal medya izleyiciliği kesinlikle ölçülebilir bir kavram. Esasen ben bir fotoğrafçı olarak işimin bir kampanyanın pazarlamasını yapmak olduğunu düşünmüyorum. O nedenle takipçilerinize bağlı olarak bir iş için seçilmek, estetik bir seçimden ziyade çarpık bir pazarlama hedefine de dönüşebilir. Öte yandan, Instagram yaptığınız işleri dünyaya sunmak için kolay bir yol. Ancak üzerinizde onu devam ettirme ve çalışma baskısı var. Benim için Instagram’ı kullanmak, işimin güncel tutmam ve zaman harcamam gereken bir parçası, sadece eğlence amaçlı değil.”

Haberin Devamı

KAOTİK ŞEHİR FOTOĞRAFTA DAHA ÇOK UNSUR BARINDIRIYOR

Moda fotoğrafından portrelere geniş yelpazede fotoğraflar çeken Dunn’a ABD’nin arka sokaklarını ve oralarda fotoğraf çekmeyi de sordum:
“Tabii ki bazı bölgeler diğerlerinden daha tehlikeli, ama seçim bana ait ve bu bir vatandaş olarak da hakkım. Bir şehir ne kadar kaotik ve düzensizse fotoğraflarınızda kullanabileceğiniz daha fazla unsur oluyor. Bu yüzden, şehrin kalabalık sokakları, sokak fotoğrafçılığı için en iyi adres. Ben böyle kentleri seviyorum, çünkü her zaman bir fotoğraf karesi arayışındayım. Ama tabii ki ortalama insan böyle düşünmüyor. Bir de fotoğrafını çektiğiniz kişileri yerler, nesneler var. New York’da bu konuda simge olmuş bir dava var. Bir fotoğrafçı hakkında mahremiyete müdahale suçlamasıyla dava açıldı. New York eyaleti Yüksek Mahkemesi’nde ABD Anayasası’nın birinci ek maddesi uyarınca fotoğrafçının hakkı olduğuna ve sokak fotoğrafçılığının sanat biçimi olduğuna hükmetti. Kararda aynı zamanda, vatandaş olarak sokakta, kamusal alanda bulunuyorsanız, mahremiyet hakkına sahip olmadığınız da belirtildi. Max Kozloff, filmimde, dijital medyaya karşı sergilediğimiz çağdaş davranışlara ilişkin olarak ‘Yüzüne doğrultulmuş bir kameraya itiraz etmenin, işe yaramaz bir hareket olduğunu’ söylüyor, ben de katılıyorum.”

Haberin Devamı

BOĞAZ’DA TEKNE TURU İSTERİM

Ünlü fotoğrafçı Dunn, Türkiye’de fotoğraf çekmek istediği yerler hakkında ise şöyle konuştu:
“Türk insanından kişisel hikayeler duymak ve gerçekte hayatlarının nasıl olduğunu öğrenmek için hevesliyim. Sokak fotoğrafçılığı, hiçbir gündem maddeniz olmaksızın, sizi görsel bilgi alışverişine en fazla yaklaştırabilecek ve tüm insanların ne kadar benzediğini gösterecek bir yöntem. Genellikle geldiğim yerden farklılık gösteren şeyler ilgimi çekiyor. Ama, Boğaz’da bir tekne turu yapmayı çok uzun zamandır istiyorum.”

CHERYL DUNN KİMDİR?

Cheryl Dunn, Rutgers Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun oldu. 80 ortalarında New York’a taşındıktan sonra kent sokaklarında insanlar grafiti yazarlar, sanatçılar, patenciler, boksörler, bisikletlileri, protestocular ve çeşitli karakterleri fotoğraflayarak bu alanda iz bıraktı. ABD’li belgesel yapımcısı ve sokak fotoğrafçısı Cheryl Dunn, yaşamını ve mesleğini New York’ta sürdürmektedir. 90’ların sonunda film yapımına odaklanmaya başladı. Filmleri Tribeca, Edinburgh, Rotterdam, Los Angeles ve Havana’da düzenlenen çok sayıda film festivalinin yanı sıra, ABD’nin önde gelen TV kanallarından PBS’de yayınlandı. Onlarca sergi ve onlarca uluslararası ödül kazandı. Dunn’ın fotoğrafçılık alanındaki işleri ise aralarında New York’daki Deitch Projects, Londra’daki The Tate Modern ve Geffen Contemporary MOCA ‘Art in the Streets’ sergisinin de bulunduğu çok sayıda müze ve etkinlik kapsamında sanatseverlerle buluştu. ‘Beautiful Losers’ başlıklı belgesel, kitap ve gezici müze projesinde de yer alan Cheryl Dunn’ın, fotoğraflarını bir araya getirdiği ‘Bicycle Gangs of New York’ ve ‘Some Kinda Vocation’ adlı iki kitabı bulunuyor.

Haberin Devamı

INSTAGRAM'DA ETİKETİ KOYUN FOTOĞRAFINIZ YAYINLANSIN

#enguzelankara FOTOĞRAFINI BEKLİYORUZ

Sosyal medyanın popüler paylaşım uygulamalarından Instagram’a #enguzelankara ve #hurriyetankara etiketiyle yüklediğiniz fotoğraflar arasından seçilecek kareler, artık her hafta sizin imzanızla bu köşede yayınlanacak.
Fotoğrafların üzerinde tarih, isim ya da başka bir yazı bulunmaması gerekiyor. Gönderdiğiniz fotoğrafların telif hakları yine size ait olup, Ankara Hürriyet’in ‘okur fotoğrafları’ projesi dışında bir amaçla kullanılmayacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları