Onun hayatında engel yok

Cam kemik hastalığı ile dünyaya geldi. Kemiklerinin zayıflığı ve kırılganlığı nedeniyle yürüyemiyor, tekerlekli sandalye ile yaşıyor.

Haberin Devamı

Onun hayatında engel yok

Fotoğraf makinesini tuttuğu sağ kolu, yaşadığı kırıklardan dolayı zayıf. Ve yine kemiklerinin zayıflığı nedeniyle bir ‘kar tanesi’ kadar narin. Ama çektiği fotoğraflar sergileri, yazdığı şiirler kitap sayfalarını süslüyor. Üstelik ödüllerle taçlanıyor. 

“Hayatımda bana göre engel yok. Tekerlekli sandalye ile yaşamak zorunda olsam da ben engelli değilim. Toplum adımı engelli koydu. Bizler sağlıklı insanlar için ‘ilham perisi’ değiliz. Bizleri özel kılan engelimiz değil, ürettiklerimiz ve düşüncelerimizdir” sözleri hayatla bağını anlatıyor.
Önüne konan engelleri tek tek aşan inanmış bir yüreğin adı:
Elif Gamze Bozo.

Haberin Devamı

* * *
Ankara’da yaşıyor, Elif Gamze Bozo... Ama kendisi ile İzmir Fotoğraf Günleri sırasında tanıştım. Sergide yer alan fotoğraflarının yanı sıra söyleşileriyle de tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Pek çok farklı alanda başarılı işlere imza atan Elif için, fotoğraf makinesi onu hayata bağlayan sebeplerden yalnızca biri. Elif Gamze Bozo’nun hayata bakışını, fotoğraf tutkusunu ve yaşadıklarını yüreğinin büyüklüğünü kıskanarak dinledim. Elif, hayata olan bağlılığını ve fotoğrafa olan tutkusunu şöyle anlatıyor:

4 YAŞINDA OKUMAYI ÖĞRENDİ

Okumayı ablam sayesinde 4 yaşında öğrendim. Ama ilkokula kayıt olurken ‘Sakat çocuk istemeyiz’ denildi. Ailemin büyük mücadelesi sonucunda okula başladım. Annemin beni okula götürüp getirmekten sıkılmadı, yorulup bıkmadı. Beni kucağında tam üç kat çıkartıyor ve okul yönetimi bu duruma sessiz kalıyordu. Beni istemeyen okuldan ödüllerle ayrılmıştık; anne ve kızı olarak. Okul hayatım annem, babam ve ablamın mücadelesi oldu. Ama bugün ben üniversite eğitimimi bile tamamladım. Üstelik, kendimi her alanda geliştirmek için çabalamayı hiç bırakmadım. Üniversite yıllarında Evrensel Gazetesi ve Hayat TV’de muhabirlik bile yaptım. Ama ulaşım problemleri ile sürdüremedim. Şu an Türk Telekom Assist Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri Çağrı Merkezi’nde, iletişim asistanı olarak çalışıyorum.

Haberin Devamı

‘BİZ DE VARIZ’ DİYORUZ

3 Aralık Dünya Engelliler Günü ve devamında mayısın ikinci haftasında gündeme gelen Engelliler Haftası’nda, engelli vatandaşların ‘ilham perisi’ gibi gösteriliyorum. Ama belirli gün ve haftalarda hatırlanmak, verdikleri rolde oynamak ve diğer geride kalan günlerde figüran bile olamayan, size göre biz engellilerin, dünya sahnesinde bize ön görülen bu oyunun içinde olmak, haksızlıktan öte bir şey değil bence. Hâlbuki benim engelim evden dışarı çıkınca başlıyor. Ben farkındayım ama onlar bunun farkında değil. Eğitim ve istihdam da ‘Biz de varız’ diyoruz. Tüketen değil, üreten olduğumuzu avazım çıktığı kadar haykırıyorum. Genellikle toplum algısında engelli olmak kötü bir durummuş gibi görünüyor. Oysa engelli olmak kötü bir durum değil ki.

Haberin Devamı

MAZGAL MÜCADELESİ SÜRÜYOR

Engelsiz insanlara ilham kaynağı olmamız öngörülüyor. Ancak bu fiziksel zorluklar değil, toplumun ve devletin yasalarla önümüze koyduğu engellerdir. 2005 yılında üniversiteyi kazandım ancak kazandığım üniversite biz engellilere uygun bir kampüse sahip değildi, açık öğretime devam ettim. Engelli asansörü bozuk, yollar bozuk, toplu taşıma araçları bana göre değil, diye gazetecilik mesleğimi yarıda bıraktım. Geçtiğimiz aylarda ASKİ’nin Ankara da belediyenin görevleri doğrultusunda yerleştirdiği –biz engelliler için bubi tuzağından farksız- su mazgallarına takılıp düştüm. Vücudumda sayısız kırıklar uzun bir süre acı çekerek yaşadım. Ve halen su mazgallarının düzeltilmesi yönünde uğraşıyorum. Kısacası bizler sağlıklı insanlar için ‘ilham perisi’ değiliz. Bizleri özel kılan engelimiz değil, ürettiklerimiz ve düşüncelerimizdir.

‘BENİM İÇİN FOTOĞRAF ZAMANA TANIKLIK ETMEK’

Haberin Devamı

“Fotoğrafa olan tutkuma gelince. 2008 yılında, Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği’nden (AFSAD) aldığım eğitimlerle fotoğraf çekmeye başladım. Benim için fotoğraf, zamana tanıklık etmek. Kendi dönemime tanıklık ederek, dünyanın ötekileştirilmiş insanlarını fotoğraflarımda yansıtmaya çalışıyorum. Fotoğraflarımda genellikle ‘ötekileştirilmiş’ kadınlar, çocuklar, yaşlılar, mülteciler ve tabi ki engelliler var. Bir engelli olarak, toplumun hep öteki tarafındaydım.”

Onun hayatında engel yok

ELİF GAMZE BOZO KİMDİR?

1984 yılında Ankara’da doğan Elif Gamze Bozo, Cam kemik hastası olarak dünyaya geldi. İlkokul yıllarını Osmaniye’de geçiren Bozo, ortaokul dönemlerinde Ankara’ya yerleşti. Sonra sağlık nedenlerinden dolayı Açık Lise’de okul hayatına devam etti ve Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde eğitimini tamamladı.
2008’de Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği’nden (AFSAD) fotoğraf sanatı eğitimi ve 2011 yılında da Anadolu Üniversitesi ‘Etkili Konuşma ve Diksiyon’ eğitimi aldı. Türk Telekom Assistt Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri Çağrı Merkezi’nde, iletişim asistanı olarak çalışan Elif Gamze Bozo’nun 2008 yılında ‘Hayata birde buradan bakınız’ adlı bir fotoğraf sergisi açıldı. 2010 yılında ‘İlle de Hayat’ şiir kitabını, 2012 yılında ‘Gitmek için Gelir Aşk’, 2015 yılında ise ‘Kambur Güvercin’ adlı kitaplarını okuyucusuyla buluşturdu. Edebiyat alanında birçok ödülleri de bulunan Elif Gamze Bozo, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında Uluslararası Edebiyat ve Kültür Şöleni’nde yılın başarılı yazarı seçilerek onur ödülüne layık görüldü. 3 Aralık 2011 Dünya Engelliler Günü ‘Yılın başarılı engelli genci’ ödülünü aldı. 2012 yılında 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül tarafından yılın başarılı genci seçildi.
Yine 2010’da TÜBİTAK, 2013’te ise MEMUR-SEN tarfından ‘onur ödülü’ne laüyık görülen Elif Gamze Bozo, 2013 yılından bu yana, Engelsiz Sanat Derneği’nin ‘Yorgan Altında Kimse Kalmasın Hareketi’ kapsamındaki ‘Anadolu’yu Tanıyor muyuz?’ gezici belgesel fotoğraf sergisi, Türkiye’nin birçok yerinde sergilenmeye devam ediyor.

Yazarın Tüm Yazıları