Yangın merdivenine varana kadar...

Bir inşaat yapılırken yangına karşı alınacak önlemler belli.

Haberin Devamı

Yangın merdiveni önemli.  Ancak ondan önce projesinden kullanılacak malzemeye kadar pek çok mimari detay ve mühendislik adımı var. Binanın tasarımı ona göre olur.  Elektrik altyapısına özen gösterirsiniz. Yanmayan malzemeler kullanabilirsiniz.  

 

Başka yangın riskleri varsa onlara karşı tedbir düşünürsünüz.  Yalnız bunların hepsi artı maliyettir.  

 

Bu standartta yapıları devlet olarak yapabilirsiniz.  Ya da bu standartta inşaatı ihale eder, denetlersiniz.

 

Bina hizmete girdikten sonra da işletmenin kurallarını koyar ve yine ona göre denetlersiniz.

 

Bunların bazılarını yapar, “bir şey olmaz ya” deyip bazılarını sallarsanız gün gelir yangın sizi vurabilir.

 

Haberin Devamı

İyi mühendisliğin gereksiz maliyet unsuru olarak görülebildiği bir ülkeyseniz böyle facialar kaçınılmaz olur. 

 

Ama yangın olur, ama deprem, ama toprak kayması… Pisipisine çocuklar ölür,  işçiler toprak altında kalır,  binalar çöker.   

 

Kötü mühendislik kaderiniz olur.   

 

 

***

 

 

YENİ ÖZNEMİZ OLARAK ABD 10 YILLIKLARI

 

Hazır laf kaderden açılmışken bu ara ekonomik kaderimiz de Amerikan 10 yıllık tahvillerinin faiz oranlarına bağlı görünüyor.  

 

Dünyanın en güvenli yatırım aracı olarak görülen bu tahvilin faizi artınca oraya doğru sermaye akışı olması doğal.  Bu da dolar talebi demek.

 

Trump’ın seçilmesiyle oranlar %1,50lerden %2,40’lara geldi.  Seçim öncesi analistler %1,85’in üzerini bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için alarm olarak yorumluyordu.  

 

Haberin Devamı

Çok uzun vadeli ortalamalar %5 seviyesinde. Oralara gidecek olursa TL’deki kanama devam eder.

 

Bu arada son önemli belirsizlik olarak az önce deklare edilen Başkanlık referandumu hayırlısı olsun.  Bölgedeki ve ülkedeki bilumum risklere ilaveten…

 

Burada asıl altı çizilmesi gereken nokta:  Uzun yıllar düşük seyreden dolar faizinin artık yükseliş eğilimine girmiş olması.  Bu yükselişin ne kadar süreceği, faizlerin hangi seviyeye kadar yükseleceği belli değil.  

 

Brexit’in, Trump’ın, AB’deki gelişmelerin bu süreci nasıl etkileyeceğini yaşayarak göreceğiz.  

 

Böyle bir küresel iklimde de yabancıların ilk gelecekleri ülke maalesef biz değiliz.

 

Bari çıkmalarına neden olacak bir iklim yaratmasak!

 

 

***

 

 

SOSYAL MEDYA YORGUNLUĞU

 

Haberin Devamı

Genç, işi teknolojiyle ilgili bir arkadaşım Facebook hesabından sosyal medya manifestosu sayılabilecek bir metin paylaştı.  Adeta duygularıma tercüman oldu.   

 

Tüm metni paylaşmıyorum.  Benim de önemsediğim noktaları öne çıkarıyorum:  

 

“Yapmacıklıklardan,

 

Sorgulamadan teslim oldukları cehaletten,

 

Hayatlarına dair enstantanelerden,

 

Yüzünüze gülüp arkanızdan konuşmalarından,

 

Olmadıkları bir kişi gibi görünmeye çalışmalarından,

 

Önemsediğim şeyleri hırpalayıp, karşı olduklarımı öne çıkarmalarından,

 

Kendi reklamları için duyarlılık gösterisi yapmalarından bıktığım için Twitter, Snapchat ve Instagram hesaplarımı kapattım. FB’u tutuyorum çünkü pek çok uygulamaya buradan giriş yapıyorum.”

 

Haberin Devamı

Darısı başıma diyorum.  Şu olağanüstü günler geçsin, normalleşelim de…

 

Bugünlerde en sağlıklı haber kaynağı yine de Twitter.   

 

Yazarın Tüm Yazıları