İzmir için de bir şans

Haberin Devamı

PERŞEMBE günü İzmir Ticaret Borsasının konuşmacı konuğu işadamı Mehmet Sepil’di. Sayın Sepil, önce özgeçmişinden söz etti. Mevcut işinden yani petrolü anlattı. Daha sonra da son yatırımı Göztepe için planladıklarını paylaştı.


Her şeyden önce Sepil’in sadece Göztepe futbol takımı için değil, İzmir için başarı hikayeleri peşinde olması heyecan verici. Orta vadeli hedefi İzmir’in adının dünyada daha sık geçmesini sağlamak. Bu hedefe dönük olarak Ege yemeklerini dünyaya tanıtacak Mutfak Sanatları Akademisi projesine de değindi.


Açıkçası ilk günden beri Mehmet Sepil’in Göztepe için bir piyango olduğunu düşündüm. Bu konuşmadan sonra etkili ve vizyoner bir iş insanı olarak İzmir ismine de epey katkı yapabileceğine inandım.


Sayın Aziz Kocaoğlu için de büyük bir şans İzmirli birinin dönüp kentine yatırım yapmaya başlaması. Bu hevesi taşıması...

Haberin Devamı


Konuşma sonrası bahçedeki sohbette Cemal Tükel bir şeye dikkat çekti. İzmir’in, son yıllarda çok da büyük başarılar kazanmamış Göztepe’sine böyle bir marka değeri ödenmiş olması önemli. Bu tip çok markası yok İzmir’in...


Önce Altınordu, bugünlerde de Göztepe etrafında oluşan bu heyecanın öteki futbol takımlarına, başka spor dallarına, hatta diğer alanlara sıçraması en büyük dileğim.


Anlamlı başarı hikayeleri yazan bir İzmir, bugün ülkede egemen olan siyasi akla da en güzel cevabı vermiş olacaktır.

Hayırlı olsun!

NEYSE, şimdilik fazla uçmamak lazım... Ne de olsa kentimiz henüz günlük işleri halletme derdinde! Orada da zig zaglar yapıyor.


Örneğin, kaldırım işgalleri...


Pasaport’tan Konak Pier’e doğru düzenleme yapıldı malum. Beton alanlar özenle arttırıldı! Kaldırımlar yenilendi! Bisiklet yolu yapılıp maviye boyandı!


Peki, kara tarafındaki kaldırımdan Konak’a doğru bir yürüyün de görelim. Masaların arasından bile geçemezsiniz! İşgal edenlere hayırlı olsun!


Gelelim ulaşıma...


Nur topu gibi toplu taşıma sürprizimiz oldu. Otobüs seferleri yeniden düzenleniyor. Bu konuda ne bir pilot uygulama duydum, ne bir bilgilendirme, ne bir açıklama. Bu yazı yayına hazırlanırken uygulamanın pazar günü başlayacağı söyleniyordu.

Haberin Devamı


Tamam, sonuçta iyi bir şey hedefleniyor. Ancak, iletişim çağındayız be ağabeyler! Bunu aylar öncesinden duyurmaya başlasanız daha doğru olmaz mıydı?

Radikal’in 2’si

PERŞEMBE günü Selim Türsen yazdı. Radikal Gazetesi’nin kağıt baskısının sonlanıp sadece dijital ortamda devam edecek olmasını... Hakikaten de Radikal tirajının çok ötesinde etki yapan bir gazeteydi.


Özellikle pazar günleri çıkan Radikal 2 bir dönem kendi kişisel tarihimde önemli bir yer tuttu. Okumayınca eksik hissederdim. Son yıllarda biraz uzaklaşmıştım gerçi.


Radikal’in günümüz teknolojilerinin ve dijitalin avantajlarını ne kadar kullanabileceğini ve nerelere geleceğini merakla izleyeceğim.

Haberin Devamı

Kış uykusu

KIŞ Uykusu filmini ilk hafta yaklaşık 90 bin kişi izlemiş. Recep İvedik 4 ise, ilk haftasında 2 milyon 900 bin kişi tarafından izlenmişti.


Arada, yaklaşık 30 kat fark var. Çıkan sonuç:


a) Festival filmleri ayrı gişe filmleri ayrıdır. Türkiye’de ise bunlar apayrı dünyalardır!
b) Bu ülkede insanlar sinemaya gülmek için gider, derin filmler izlemek için değil.
c) Çıkarılacak diğer bütün sonuçlar elitist kaçar.
d) Yine de şükür, bu ülkede o 90 bin kişi var!

Yazarın Tüm Yazıları